Self türkçesi Self nedir

  • Kendisi.
  • Ben kavramı.
  • Kendi.
  • Karakter.
  • Zat.
  • Düz renkli (çiçek).
  • Özellik.
  • Şahıs.
  • [#kişi Kişilik].
  • Öz.
  • Kişisel.
  • Bizzat.
  • Aynı.
  • Şahsi çıkar.
  • Özbenlik.
  • Bencillik.
  • Kişi.
  • Kişisel çıkar.
  • Şahsiyet.

Self ile ilgili cümleler

English: Ali claims he shot Mary in self defense.
Turkish: Ali kendini korumak için Mary'yi vurduğunu iddia ediyor.

English: Ali isn't his usual self today.
Turkish: Ali bugün her zamanki halinde değil.

English: Ali is his usual self today.
Turkish: Ali bugün her zamanki halinde.

English: A country without enough labour force cannot be self sufficient.
Turkish: Yeterli iş gücü olmayan bir ülke kendi kendine yeterli olamaz.

English: Ali wasn't his usual self today.
Turkish: Ali bugün her zamanki halinde değildi.

Self ingilizcede ne demek, Self nerede nasıl kullanılır?

Self sufficiency : Kendine yetme. Kendine güven. Kimseye muhtaç olmama.

Self abandonment : Fedakarlık. Ayrıntılı olarak.

Self abasement : Kendini alçaltma. Kendini rezil etme. Bayağılaşma. Küçülme. Alçalma.

Self abnegation : Özveri. Fedakarlık.

Self absorbed : Kendini düşünen. Bencil. Dalgın. Dalıp gitmiş.

Self activating : Kendi kendine işleyen.

Self accusation : Kendini suçlama. Kendi kendini suçlama.

Self abuse : Mastürbasyon. Kendini aşağılama. Suistimal.

Self adapting computer : Özuyumlu bilgisayar. Çalışma özelliklerini çevre koşullarına göre değiştirme yeteneği olan bir bilgisayar ya da herhangi bir dizge.

 

Self adapting : Özuyumlu. Özuyarlamalı. Bağdaşan.

İngilizce Self Türkçe anlamı, Self eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Self ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Fibre : Lif. Sinir. Telcik. Doku. İplik. Yapı. Teltik.

The main chance : Menfaat.

Like : Rağbet etmek. Benzer. Sempati duymak. Hazzetmek. Hoşuna gitmek. Beğeni duymak. Dilemek. Hoşlanmak. -miş gibi. Olası.

Individuality : Özgünlük. Kendine özgülük. Hususiyet. Bir kişiyi dış gözlemciler gözünde benzersiz, biricik kılan özellikler ya da bunların bileşim biçimi. Benlik. Bireylik. Ferdiyetçilik.

Herself : Dişil kendisi. Kendisini. Kendine. Kendinde. Kendini. Kendisine.

Egocentrism : Benmerkezcillik. Ben merkezcilik. Enaniyet. Kendisini düşünme. Benmerkezcilik. Egosantrizm. Ben odakçıl düşünce. Beniçincilik.

Egoism : Egoizm.

Personals : Kişiye yönelik. Özel. Kişisel ilanlar sayfası. Şahsa özel. Zati. Şahsi. Kişiye özel. Hususi.

Entity : Vücut. Özlük. Antite. Oluşum. Kendilik. Varlık. Tek ve bağımsız varlık. Tüzellik.

Self synonyms : selves, selfishness, bruskest, anima, figure, persons, he, myself, makeup, selfinterest, in personam, facsimiles, characters, distillations, core, self centeredness, characters per inch, egos, people, bird, attrib, persona, himself, life, intimate, wights, contacts, for all the world as if, bods, constitution, individual, in kind, number one.

Self zıt anlamlı kelimeler, Self kelime anlamı

Unconsciousness : Farkında olmama. Bilinçsizlik. Kendinde olmama. Enkonsiyans. Şuursuzluk. Baygınlık.

 

Dissatisfaction : Doyumsuzluk. Hoşnutsuzluk. Memnuniyetsizlik. Duyumsuzluk. Tatminsizlik.

Self ingilizce tanımı, definition of Self

Self kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : A person as a distinct individual. As, a self bow, one made from a single piece of wood. Very. A being regarded as having personality. Having its own or a single nature or character, as in color, composition, etc., without addition or change. Particular. The individual as the object of his own reflective consciousness. The man viewed by his own cognition as the subject of all his mental phenomena, the agent in his own activities, the subject of his own feelings, and the possessor of capacities and character. Self-colored. Same. Identical. Unmixed. Self flower or plant, one which is wholly of one color.