Sideways türkçesi Sideways nedir

Sideways ile ilgili cümleler

English: Ali looked sideways at Mary.
Turkish: Ali yanlamasına Mary'ye baktı.

Sideways ingilizcede ne demek, Sideways nerede nasıl kullanılır?

Sideways holding : Yatay parmaklıkta, yan yukarıda tutuşla vücudun, bir yan yüzü ile yere koşut olarak gergin askıda tutulması. Bayrak duruşu.

Sideways running : Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Yanlamasına geçiş. Olağan alıcılarda filmin, pencere önünde yukarıdan aşağıya doğru yol almasına karşılık, bazı özel yapılı alıcılarda filmin, tıpkı leica çeşidi fotoğraf aygıtlarındaki gibi yanlamasına yol alması durumu.

Arms sideways yard standing : Yanda tutuş. Kolların, omuz yüksekliğinde bir doğrultuda yere koşut tutulduğu durum.

Lunge sideways : Yana atılım. Vücudun, yana genişçe bir adım alıp ağırlığı yandaki bacak üzerinde tutarak ayakta bulunduğu durum.

Toes sideways : Topuklar bitişik, ayak uçları bir ayak genişliğinde açık duruş. Açılı duruş.

Sideward : Yana doğru. Yan yan. Yana. Yanlamasına. Yan. Yandan.

Sidewards : Yana doğru. Yana. Yanlamasına. Yandan. Yan yan.

Sidewalk : Yaya kaldırımı. Kaldırım. Tretuvar. Teretuvar. Bir yolun, sokağın kenarında yalnız yayaların geçmesine ayrılan, azıcık yükseltilmiş dar bölüm. Yol kenarlarından yayalar için ayrılmış alan.

 

Sidewalks : Yol kenarlarından yayalar için ayrılmış alan. Teretuvar. Kaldırım. Tretuvar. Yaya kaldırımı.

Trunk bending sideways : Gövdeyi, yan yüzeyde derinliğine ekseni üzerinde, sağa - sola doğru değişik açılarla belden eğmek. Gövdeyi yana (sağa - sola) bükmek.

İngilizce Sideways Türkçe anlamı, Sideways eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Sideways ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Broadsides : Borda (gemi). Geniş taraf öne gelecek şekilde. Bir maddenin en geniş yüzeyi. Alabanda. Dil uzatma. Gemi bordası. Yanından. Sözle saldırı. Borda.

Squinty : Göz ucuyla. Göz ucuyla (bakış). Yan yan (bakış).

Sidelong : Yan taraftan. Meyilli. Yan yan (bakış). Yanmak. Göz ucuyla (bakış). Yandan olan.

Adjoining : Yan yana. Bitiştiren. Bitişik olma. Yandaki. Birleştirme. Bitişikteki. Bitişik.

Sideway : Bir yöne doğru.

Auxiliary : Yardımcı. Yedek. Muavin. Destek. Tali. İkincil.

Behalf : Biri namına. Biri lehine. Namına. Leh. Destek. Yerine. Taraf. Biri adına. Biri lehinde.

Lateral : Yan kanal. Yanal. Yan taraftan (yanal hareket gibi). Lateral. Kol kanal. Yanlara ait, yanla ilgili, lateral, yan. . Bir hayvanın ya da bir parçasının bir eksene göre yan bölgesi. lateral.

Ancillary : Bağlı. Tali. Feri. Ayrıntı. Yardımcı. Tabi. Bağımlı.

Sideways synonyms : sideward, obliquely, crabwise, laterals, bias, oblique, by, agee, sideling, cockeyed, flank, askant, askew, aslant, sidewards, awry, broadside, askance, lateralis, sidewise, asquint, laterad, edgeways, laterally, edgewise, flanking.

 

Sideways zıt anlamlı kelimeler, Sideways kelime anlamı

Parallel : Eşit olmak. Paralel daire. Paralel yapmak. Seki. Enlem. Koşut. Nazire. Karşılaştırmak. Kıyaslamak. Yakın.

Perpendicular : Şakuli. Dikey çizgi. Düşey. Amudi. Doğru. Dik. Bir noktadan bir çizgiye ya da bir yüzeye dik açı altında inen doğru. Dikme. Dikey.

Sideways ingilizce tanımı, definition of Sideways

Sideways kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Sidewise. Toward the side.