Sitokinler nedir, Sitokinler ne demek

Sitokinler; Biyoloji, Veteriner alanlarında kullanılan bir sözcüktür.

Biyoloji'deki anlamı:

Hücre bölünmesi, büyümesi, aktivasyonu, iltihaplanma, bağışıklık, doku onarımı, fibrozis, yangı gibi çeşitli olayların başlaması için hormon gibi etki gösteren, genellikle lenfositlerden, ayrıca makrofaj, fibroblâst, dendritik hücreler, monositler, astrositler ve benzerleri hücrelerden salgılanan çeşitli kimyasal maddeler.

Veterinerlikte sözlük anlamı:

Hücre bölünmesi, büyümesi, aktivasyonu, iltihaplanma, bağışıklık, doku onarımı, fibrozis, yangı gibi çeşitli olayların başlaması için hormon gibi etki gösteren, genellikle lenfositlerden, ayrıca makrofaj, fibroblast, dendritik hücreler, monositler, astrositler ve benzerleri hücrelerden salgılanan, çoğunlukla bir immün uyarıcıya cevap olarak bağışıklık sistem hücreleri tarafından salgılanarak bağışık cevap hücrelerinin çoğalması ve aktivasyonuna neden olan, çeşitli düşük molekül ağırlıklı küçük proteinler veya glikoproteinler.

Sitokinler hakkında bilgiler

Sitokin, hayvan ve bitki hücrelerince üretilen, hücrelerin birbirleriyle iletişimini sağlayan protein ve peptidlerin bir grubudur. Hücre yüzeyi sitokin reseptörleri aracılığıyla görevlerini yaparlar. Yangı (enflamasyon) ve bağışıklık reaksiyonlarında, aktif lenfositler, makrofajlar, endotel, epitel ve konnektif dokular tarafından oluşturulurlar. Salınımları geçicidir. Sitokinler, hücrelerdeki reseptörlere bağlanarak hücre çoğalmasını uyarırlar. Sitokin ailesi başlıca suda çözünebilir küçük proteinlerin ve glikoproteinlerin (şeker zinciri eklenmiş proteinler) 8 ila 30 kDa'lık birimlerini içerirler. Hormonlar ve nörotransmitterler gibi işlev görürler, fakat hormonlar özgül organlardan kana salınır ve nörotransmitterler nöronlarca üretilirken, sitokinler bazı hücre tiplerince salınırlar. Bağışıklık sistemindeki temel rolleriyle sitokinler, çeşitli immünolojik, enfeksiyonöz ve enflamasyon hastalıklarında salınırlar. Bununla beraber, tüm fonksiyonları bağışıklık sistemiyle sınırlı değildir, embriyogenezde bazı gelişimsel süreçlerin bazı basamaklarında da görülürler. Bağışıklık sistemi bir patojenle savaşırken, sitokinler, T hücresi ve makrofajlar gibi bağışıklık sistemi hücrelerini sinyal verir ve enfeksiyon bölgesine gitmeleini sağlarlar. Uygulamada, sitokinler daha fazla sitokin üretmeleri için onları uyarırarak bu hücreleri etkinleştirirler. Sitokinler oldukça çeşitli hücreler (hemopoietik ve non-hemopoietik hücrelerin hepsi) tarafından üretilirler ve hücrelerin civarlarında veya canlının bütün her yerinde etkili olabilirler. Bu etkiler bazen diğer kimyasal ve sitokinlerin bulunmasına oldukça bağlıdır.

 

Sitokinler kısaca anlamı, tanımı

Sitokin : Bağışık yanıt hücrelerinin çoğalması ve aktivasyonuna neden olan immünojenik uyarıya yanıt olarak üretilen maddeler

 

Nörotransmitterler : Bir uyartıya cevap olarak sinir hücresinden çıkarılan ve sinapsı geçerek diğer bir nöronu ya da kas tellerini uyaran asetilkolin, dopamin, serotonin ve noradrenalin gibi kimyasal maddeler.

Bağışıklık sistemi : Vücuda zarar verebilecek yabancı maddeleri tanıyan ve yok etmeye çalışan hücre ve organlar, immün sistem. Organizmaya dışarıdan giren yabancı maddelere, antijenlere karşı hedef teşkil eden ve onların ortamdan uzaklaştırılmasını sağlayan T ve B lenfositler, plazma hücreleri ve makrofajların yer aldığı sistem, immün sistem. Lenf yumrusu, tonsilla, timüs, dalak, kanla ilgili düğüm, kanla ilgili-lenf yumrusu ve mide-bağırsak dokusunun bağ dokusundaki lenf folikülleri bağışıklık sisteminin oluşumlarıdır.

Hücre bölünmesi : [Bakınız: mitoz, mayoz]. [Bakınız: göze bölünmesi].

Nörotransmitter : Nöronun ucundan salgılanan ve bir sonraki nöronun özgün bir reseptörüne bağlanan, sinir impulslarının iletimine yardımcı olan, genellikle nitrojen içeren düşük moleküler ağırlıklı bir bileşik.

Bununla beraber : Bununla birlikte.

Kimyasal madde : Belirli bir homojen bileşimi olan ve mekanik yollarla ayrılamayan maddelerin genel adı. Bütün element ve bileşikler kimyasal madde kabul edilir, çözelti, dispersiyon, alaşım ve kompozit malzemeler karışımdır.

Bağışık cevap : Bir antijen varlığında, T ve B lenfositler, makrofajlar ve birçok hücrenin işlevinin etkin olduğu, bağışıklık sisteminin vermiş olduğu cevap, immün cevap.

Glikoprotein : Proteinlerin karbohidratlarla birlikte oluşturdukları ve zarların yapısına giren bileşik protein. Karbonhidrat zinciri, plazma zarında (glikoforin vb.) dış yüzeye doğru, çekirdek zarlarında perinükleer aralığa, mitokondri zarlarında dış kompartımana doğru, salgı glikoproteinlerinde (mukus maddesi, hormon vb.) ise genellikle reaksiyona giren tarafa doğru bulunur. Glukoprotein. Proteinlerin karbonhidratlarla birlikte oluşturdukları ve zarların yapısına giren bileşik protein, glükoprotein. Proteinlerin karbonhidratlarla kovalent bağlarla birleşmesiyle oluşan zarların yapısına giren bileşik protein.

Embriyogenez : Embriyonun oluşma ve gelişme süreci. Embriyogeni. Embriyonun oluşma ve gelişme süreci, embriyogeni.

İltihaplanma : Yangılanma.

İmmünolojik : Bağışıklık bilimsel.

Enflamasyon : Yangı. [Bakınız: yangı]. İltihaplanma.

Lenfositler : Kanda ve lenfte bulunan, tek çekirdekli, küçük, renksiz, bağışıklık olaylarına giren bir kan hücresi tipi. B lenfositleri, T lenfositleri ve bu grupta sayılan doğal öldürücü hücreler (NK) oarak gruplandırılırlar. Ayrıca plazma zarlarındaki reseptörlere göre ve salgıladıkları sitokinlere göre de alt gruplara ayrılırlar. Lenf hücresi.

Proteinler : Yaklaşık %50 karbon, %25 oksijen, %15 azot, %7 hidrojen ve bazen kükürt de içeren ve amino asitlerden oluşan biyopolimer madde.

Enfeksiyon : Organizmada hastalığa yol açan mikrop, virüs, parazit vb. etkenlerin genel veya yerel gelişmesi, yayılması.

İmmünoloji : Bağışıklık bilimi.

Bağışıklık : Bazı mikroplara karşı aşı veya doğal yolla kazanılmış direnç durumu.

Çoğunlukla : Çoğunluğa dayanılarak, ekseriyetle. Genellikle.

Fibroblast : Bağ dokusu hücresi. Kollajen ve retikülin ipliklerini, bağ dokunun temel maddesinin biçimsiz kısmını üreten, endoplazmik retikulumdan zengin, genellikle yassı, genç ve etkin bağ doku hücresi, bağ dokunun ana hücresi, desmosit. Osteoblastlara, kondroblastlara ve kollajenoblastlara dönüşebildikleri gibi, tam olarak geliştiklerinde ve daha az etkin hâle geldiklerinde fibrosit olarak adlandırılır. Kollajenoblast. Bir tip bağ dokusu gözesi. Bağ dokusunun temel hücresi.

Diğer dillerde Sitokinler anlamı nedir?

İngilizce'de Sitokinler ne demek ? : cytokins