Snell türkçesi Snell nedir

  • Willebrod van roijen snell (1591-1626).
  • Işığın kırılma kanununu bulan hollandalı matematikçi.

Snell ingilizcede ne demek, Snell nerede nasıl kullanılır?

Fresnel : Fresnel.

Fresnel lens : Fresnel merceği. Yivli mercek. Dışa doğru genişleyen, birbirine koşut, yuvarlak yivleri olan ve yumuşak ışık veren mercek. bu merceği bulan fransız fizikçisi augustin jean fresnel (1788-1827) dir.

Fresnel mirrors : Fresnel aynaları. Girişim saçakları elde etmek için gerekli, eşevreli iki kaynak oluşturmakta kullanılan, aralarında 180°ye yakın açı yapan iki ayna.

Fresnel region : Fresnel bölgesi.

Fresnels : Fresnel.

Sneak into : Gizlice sokmak.

Sneak attack : Sinsi taarruz. Savaş ilan etmeden yapılan ani saldırı. Baskın taarruzu.

Sneak on : Fitnelemek. Gizlice sokmak. İhbar etmek. Ele vermek. Satmak (britanya argosu). İspiyonlamak.

Sneak around : Sessiz sessiz veya sinsice dolanmak.

Sneak off : Gizlice çıkarmak. Arazi olmak. Sıvışmak. Tüymek.

İngilizce Snell Türkçe anlamı, Snell eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Snell ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Get a whiff : Kokusunu almak.

Sacrifice : Özveri. Doğaüstü güçleri, yüce varlıkları ve tanrıları hoşnut etmek, onlarla barışık olmak, onlara teşekkür etmek ve onlardan isteklerde bulunmak için kesilen hayvan, sunulan yiyecek, içecek. Fedakarlık. Feda etmek. Kurban etmek. Kıymak. Zararına satmak. Kurban kesmek. Fedakarlıkta bulunmak. Ödün vermek.

 

Sell off : Tasfiye etmek. Stokunu likide etmek. Tümünü satmak. Elden çıkarmak. Elden çıkartmak. Hepsini satıp bitirmek. Elinden çıkarmak. Satıp savmak.

Undersell : Başkalarından daha ucuza satmak. Fiyat kırarak satmak. Fiyatı kırarak satmak. Yok pahasına satmak. Çok düşük fiyatla satmak. Düşük fiyatla satmak. Ucuza satmak. Fiyat kırmak.

Realize : Bir yapıtı, bir tasarıyı sahne üzerinde gerçekleştirmek. Kazanmak. Uygulamak. Aklında bulundurmak. Gerçekleştirmek. Paraya çevirmek. Kavramak. Bir yapıtı, bir taslağı sahneye uygulamak, yerleştirmek. Bir yapıtı, bir taslağı sahneye uygulamak, yerleştirmek (uygulama). Gerçeğe dönüştürmek.

Nose : Burnunu sürmek. Burun (uçakta). Genizden çıkarmak (ses). Burun. Koklamak. Uç. Yavaş ilerlemek. Omurgalı hayvanlarda kısmen koklama sinirlerini taşıyan mukoza zarı ile örtülü bir çift burun boşluğunu içine alan koku alma organı. Koku almak.

Auctioneer : Müzayede memuru. Açık artırma görevlisi. Müzayede görevlisi. Mezat sürecinde piyasalardaki malların fiyatlarını değiştirerek istem ve sunumun birbirine eşitlenmesini sağlayan, diğer bir deyişle görünmez elin işlevini üstlenen varsayımsal kişi. Açık artırmacı. Açık artırmayı yöneten kişi. bk. mezat tellalı. Mezat tellalı. Mezatçı. Müzayedeci.

Interchange : Kavşak. Değiştirmek. Değişim (arasında). Yer değiştirme. Birbirinin yerine geçmek. Takas etmek. Değiş tokuş. Takas. Yerlerini değiştirmek. Değiştokuş etmek.

 

Auction : Açık artırma ile satmak. Açık arttırma. Malın gerçek değeriyle satılmasını sağlamak amacıyla alıcılar arasında arttırma yarışı yapılarak uygulanan satış yöntemi. İktisat, ekonomi alanlarında kullanılır. Bir malın ya da işin daha önceden ilan edilen yer ve zamanda en yüksek fiyatı verene satılması. krş. kapalı artırma. Açık artırma ile satış. Müzayede. Mezat. Artırmalı satış. Müzayedeyle satmak.

Bootleg : Kaçak içki. Kaçak. Soket. Teksas eyaletinde şehir. Korsan satış yapmak. İçki kaçakçılığı yapmak. Kaçakçılık yapmak. Patlatma amaçlı delinmiş bir deliğin patlama sonrası patlamayan dip kısmı. Yasadışı içki yapmak.

Snell synonyms : negociate, scent, get a noseful, auction off, snuffle, fob off, prostitute, resell, foist off, dispose, syndicate, perceive, wholesale, palm off, whiff, retail, undercut, underprice, clear, snuff, realise, deaccession, wind, sniff, comprehend, give, sell short, scalp, remainder, move, exchange, dump, change.

Snell zıt anlamlı kelimeler, Snell kelime anlamı

Wholesale : Toptancılık. Toptan. Toptan satış. Büyük çapta. Büyük çapta olan. Toptan satmak. Toplu. Toptan olarak. Toptan alım satım. Geniş çapta.

Buy : Yutmak. İnanmak. Satın almak. Kabul etmek.

Take : (fotoğraf) çekmek. Yazmak. Kabul edilmek. Tutuş. Çekim. Çevirmek. Ele almak. Alıntı. Hasat. Yakalamak.

Snell antonyms : retail, odorless, odorous.

Snell ingilizce tanımı, definition of Snell

Snell kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Brisk. Sharp. A short line of horsehair, gut, etc., by which a fishhook is attached to a longer line. Quick. Active. Nimble.