Sona nedir, Sona ne demek

Yerel Türkçe'deki anlamı:

Suna, bir cins dişi ördek.

Sonra.

Sonra (bk. sonra, sora sunra).

Suna; bir cins su kuşu.

Sonra, bk. sonna, sora, soyna, soyra.

Sonra, karşılığı soa, sora.

Sonra, bk. sôna, sorâ, sôra, sôre.

Sonra.

Sona ile ilgili Cümleler

  • Bu savaşın sona ermesi gerekiyor.
  • Sona kalan çürük yumurta.
  • Onların sözleşmesi 20 Ekimde sona erdi.
  • Sözleşme pazartesi günü sona erdi.
  • Toplantı ne zaman sona erdi?
  • Sona ermedi.
  • Açık artırma pazartesi sona eriyor.
  • Onun siyasi yaşamı sona erdi.
  • Satış pazartesi günü sona eriyor.
  • Bir rüyayı yaşıyorsun ve rüya sona ermek üzere.
  • Bu, açılış konuşmamla sona eriyor.
  • “Dağın patlatılması sona erince dolgu başlayacaktı.”
  • Bu kitabı baştan sona kadar oku.
  • Sona yaklaşan dünya hakkındaki filmde, ölüm on iki saat içinde kesindi.

Sona ile ilgili Atasözü veya Deyim

sona ermek : son bulmak.

sona kalan dona kalır : “bir işte geç kalan istediği şeyi elde edemez” anlamında kullanılan bir söz.

Sona anlamı, kısaca tanımı

Çalıştırıcılı çifteker sonaşamı : Motorlu çalıştırıcı arkasında koşularak elde edilen çifteker sonaşımı

Çalıştırıcısız çifteker sonaşamları : Çalıştırıcısız çifteker sonaşamlarının tümüne verilen ad. Durmalı çıkışlı ve atılımlı çıkışlı olmak üzere iki dönüsü vardır. Değerlendirilmeleri, kadınlar ve erkekler için ayrı ayrıdır.

 

Çifteker sonaşamı : Ulusal ya da Uluslararası Birliklerce onaylanıp saptanan, yönetmeliğe uygun olarak kazanılmış, çeşitli kollardaki en üstün dereceler.

İkili çifteker sonaşımı : İki kişilik çiftekerlerle, yönetmeliğe uygun olarak elde edilen sonaşam.

İkinci sona sığınık : "Onunladır" sözünde -dır gibi. bk. Sona sığınım.

Motorardı sonaşımı : Motorardı yarışlarında elde edilen sonaşamlar.

Onnan sona : Ondan sonra.

Ölüden sona : Öğleden sonra.

Önden sona : Baştan nihayete kadar.

Sona erme : Hitâm, zevâl (bk. bitim, ortadan kalkma).

Sona irmek : Sona ermek, tükenmek.

Sona sığınım : Bir kelimenin kendi vurgusunu bırakarak bazen de şeklini kısaltarak beraberce bir ses birliği meydana getirmek üzere, önceki kelimenin sonuna sığınırcasına bağlanması: Benim ile’den Benimle gibi. (SONA SIĞINIK, Synenclitique) bk. Başa sığınım.

Sonacaz : Sonra.

Sonad : Son çocuğa konulan bir isim.

Sonah : Araba tekeri yağlamada kullanılan, boynuzdan yapılmış yağdanlık. Mısır koçanı.

Sonahı : Sonraki, karşılığı sorahı.

Sonak : Araba tekeri yağlamada kullanılan, boynuzdan yapılmış yağdanlık. Burun kemiği. Kuş gagası. Taneleri alınmış mısır koçanı. Çeşmeden su içmeğe yarayan uzun kulplu ağaç maşrapa. (Adalıkuzu Güdül Ankara).

Sonal düzgünlük : X kümesi, düzgün uzaylar takımı ile işlevleri için, X üzerinde işlevlerinin tümünü düzgün sürekli kılan en ince düzgünlük.

Sonal ilinge : . Anlamdaş. tümevarımsal ilinge.

Sonal yarar kuramı : Parçalara ayrılan bir malın değerinin en önemsiz parçasının sağladığı yarar ile ölçüleceğini ileri süren kuram.

 

Sonal yargı : Bir işe başvuran adayla yapılan görüşmenin sağladığı sınırlı kanı ile verilecek işin önemi dikkate alınarak ulaşılan son yargı.

Sonalp : Sonuncu, son doğan yiğit.

Sonaltı : Sona kalan.

Sonam : Sonra.

Sonaşam : Atletizmin herhangi bir dalında, yönetmeliğe uygun olarak o zamana değin elde edilmiş derecelerin en üstünü ya da eşiti. Yarışlıkta yapılan çeşitli çifteker yarışlarında, yönetmeliklere uygun bir koşu sonucunda elde edilen en üstün derece.

Sonaşam denemeleri : Sonaşamı elde etmek amacıyla yapılan deneme yarışları.

Sonaşam yönetmelikleri : Uluslararası Çiftekerciler Birliği ya da Ulusal Birlik'çe düzenlenen sonaşam yönetmelikleri.

Sonaşamcı : Atletizm yarışlarında sonaşam elde eden sporcu. Sonaşam yönetmeliğine uygun olarak, en üstün dereceyi elde eden koşucu.

Sonaşamcı adayı : Elde edilmiş olan sonaşamı kırmak amacıyla deneme yapan yarışçı.

Sonaşamlamak : Eski sonaşamı yenilemek ya da aşıp yeni bir sonaşam elde etmek.

Sonaşamların kütüklenmesi : Yeni elde edilen sonaşamların, Birlik'çe incelendikten sonra uygun görülüp yazıyla saptanması.

Sonay : Son çocuk.

Undan sonacım : Ondan sonra.

Baştan sona : Daima, her zaman. Tamamen, tamamıyla.

Sonar : Batmış olan nesnenin, yüzeye yakın balıkların yerini ve durumunu yansılanan ses dalgalarıyla belirleyen sistem. Bu sistemden yararlanılarak yapılmış, denizaltılarda kullanılan cihaz.

Sonat : Bir veya iki çalgı için yazılmış, üç veya dört bölümden oluşan müzik eseri.

Diğer dillerde Son baş yinelemesi anlamı nedir?

Osmanlıca Son baş yinelemesi : iade