Space türkçesi Space nedir

  • İnsanı, çevreden belli bir ölçüde ayıran ve içinde yaşam etkinliklerini ve eylemlerini sürdürmesine elverişli, toprak, hava ve sudan oluşan çevre.
  • Espas koymak.
  • Boşluk bırakmak.
  • Boş yer.
  • Bütün gökcisimlerinin içinde bulunduğu büyük oylum.
  • Yer.
  • Uzam.
  • Boşluk.
  • Üçü uzaysal ve biri zamansal olmak üzere dört-boyutlu sınırsız sürem.
  • Alan.
  • Uzay.
  • Gözlem,gözlem simgeleri ya da çizgelerin içinde konum kazandığı üçboyutlu çerçeve.
  • Aralamak.
  • Süre.
  • Aralık bırakmak.
  • Mekan.
  • Aralıklara bölmek.
  • Espas.
  • Aralık.
  • Müddet.
  • Açıklık.
  • Aralıklı dizmek.
  • Ara vermek.
  • Mesafe.
  • Zaman.
  • Bilgisayar, fizik, uzay alanlarında kullanılır.

Space ile ilgili cümleler

English: Ali was staring out into space with a bored expression on his face.
Turkish: Ali yüzünde bıkkın bir ifadeyle uzaya bakıyordu.

English: Almost all implementations of virtual memory divide the virtual address space of an application program into pages; a page is a block of contiguous virtual memory addresses.
Turkish: Hemen hemen tüm sanal bellek uygulamaları bir uygulama programının sanal adres alanını sayfalara böler; bir sayfa bitişik sanal bellek adreslerinden oluşan bir bloktur.

English: America is ahead in space technology.
Turkish: Amerika uzay teknolojisinde ilerdedir.

English: A household is a group that shares the same living space and finances.
Turkish: Ev halkı, aynı yaşam alanını ve parayı paylaşan bir gruptur.

 

English: A space is missing before the colon.
Turkish: İki nokta üst üste'den önce boşluk eksik.

Space ingilizcede ne demek, Space nerede nasıl kullanılır?

Space age : Uzay çağı.

Space bar : Mesafe çubuğu. Espas tuşu. Ara çubuğu. Aralık tuşu. Ara çubuğu ara tuşu. Boşluk çubuğu. Ara tuşu.

Space before : Önceki boşluk. Önce boşluk. Öncesinde boşluk.

Space between : Ara boşluk. Aralardaki boşluk.

Space between columns : Sütunlar arası boşluk.

Space distribution : Uzaysal dağılım. Cisimlerin üç boyutlu uzay içindeki dağılımı.

Space capsule : Uydu kapsülü. Uzay kapsülü.

Space density : Uzaysal yoğunluk. Uzayda birim oylum içindeki cisimlerin sayısı ya da toplam kütlesi.

Space communication : Uzay iletişimi.

Space curve : Uzay eğrisi.

İngilizce Space Türkçe anlamı, Space eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Space ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Margining : Marj. Çerçeve. Hudut. Fazlalık. Kenarlık. Kenar yapmak. Sınır. Kenar boşluğu. Pay. Kenara yazmak.

Crenelle : Dişleme. Çentik. Mazgal. Mazgallı siperde boşluk veya açıklık (ayrıca crenel).

Building site : Yapı mahali. Yapı parseli. Bir yapının yapıldığı yerde kurulan, yapım sürecine ilişkin işlerin görüldüğü geçici bir yapıyla, yapımın gerektirdiği araç ve gereçlerin bulundurulduğu işyeri. İnşaat sahası. Şantiye. Bina şantiyesi. Yapım alanı. Yapı arsası. Yapıyeri.

Interval : Sıklık. Uzaklık. Perde arası. Ara. Fasıla. Zaman aralığı.

 

Gange : Telle çevirerek korumak. İşlem.

Aperture : Gedik. Pencere. Bir ışık düzengecinin açılma derecesi, ayarlandığı açıklık. Alıcı, gösterici, basım aygıtı gibi çeşitli aygıtlarda mercek ardında yer alan ve film üzerine açılan, pencereyi belirleyen dikdörtgen delik. Menfez. Göz. Fotoğraf makinesi açıklığı. Açık.

Certainties : Belirlilik. Belirli olma. Kesinlik. Kesin olan şey. Katiyet. Kuşkusuzluk. Emniyet. Muhakkak.

Adjourn : Dağılmak. Bitmek. Tehir etmek. Geciktirmek. Son vermek (oturum vs). Ertelenmek. Sona ermek (toplantı veya oturum). Oturuma son vermek. Geçmek (bir yere).

Outer space : Feza. Dış mekan. Yıldızlar ve gezegenler arasındaki boşluk. Açık mekan. Uzay boşluğu. Dış uzay.

Venues : Yarış alanı. Olay yeri. Gösteri merkezi. Cinayet mahalli. Olayın gerçekleştiği yer. Buluşma yeri. İnsanların buluşmayı veya bir şey kurmayı kararlaştırdıkları herhangi bir yer.

Space synonyms : mathematical space, enclosed space, absolute space, subarachnoid space, natural enclosure, pleural space, cavitation, stretch, hiatuses, continuance, era, gamuts, enclosure, bin, infinite, blanker, date, abysses, geo, discontinues, compartment, brack, discontinuance, place, breaks, shoots, inhabitance, december, binned, room, distance, while, airfields.

Space ingilizce tanımı, definition of Space

Space kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : To rove. Extension, considered independently of anything which it may contain. To walk. To roam. To arrange or adjust the spaces in or between. As, to space words, lines, or letters. That which makes extended objects conceivable and possible.