Stabilities türkçesi Stabilities nedir

Stabilities ingilizcede ne demek, Stabilities nerede nasıl kullanılır?

Incontestabilities : İtiraz edilemezlik. İtiraz kabul etmezlik. Sorgulanamamazlık. Sorgulanamazlık. Yarışılmazlık. Baş edilmezlik. Tartışmasızlık. Su götürmezlik. İspat olunabilirlik. Ademi itiraz.

Instabilities : Dengesizlik. Dengesizlikler. Dayanıksızlık. Değişkenlik. Kararsızlık.

Stability : Dayanıklılık. Kararlılık. Karar. Güvenilirlik. Durağanlık. Sahneye oyun koymada tasarımın öğelerinden biri; sahne oylumunun oyuncular yoluyla değerlendirilmesi. Dengelilik. Sağlamlık. Sabitlik. Tutarlılık.

Stability analysis : Ekonomi, iktisat alanlarında kullanılır. Bir iktisadi sistemde değişkenler denge durumlarından saptığında, bunların zaman içinde eski dengelerine yönelmelerinin ya da bu noktalardan uzaklaşmalarının çözümlenmesi. İstikrar çözümlemesi. Stabilite analizi. Kararlılık çözümlemesi.

Stability condition : Kararlılık koşulu. Stabilite şartı.

Absolute stability of a system : Bir dizgenin mutlak kararlılığı.

Stability test : Kararlılık deneyi. Kararlılık sınaması.

Stability measures : İstikrar önlemleri. İktisadi istikrarı sağlamaya yönelik olarak uygulamaya konan araç ve düzenlemeler bütünü.

 

Absolute stability of a linear system : Doğrusal bir dizgenin mutlak kararlılığı.

Stability policy : İstikrar politikası. İktisadi istikrarı sağlamaya yönelik olarak uygulanan iktisat politikası.

İngilizce Stabilities Türkçe anlamı, Stabilities eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Stabilities ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Stasis : Durgunluk. Bir engel yüzünden kanın damarlarda dolaşmasının güçleşmesi. Bir sıvının akışının durdurulması. Bedende herhangi bir sıvının durdurulması. Kan dolaşımının durması. Belli bir vücut bölgesinde vücut sıvılarının dolaşımının ileri derecede yavaşlaması veya durması. Dolaşım sisteminin durması. Yavaşlama.

Sobrieties : İçkinin etkisi altında olmama. İtidal. Ayıklık. Ciddiyet. Ağırbaşlılık. Ilımlılık. Gösterişsizlik. Süssüzlük. İmsak.

Demureness : Çekingenlik. Ciddiyet. Ölçülülük. Alçakgönüllülük.

Healths : Sağlık. Dirlik. Beden sağlığı. Esenlik. Sağlık durumu. Afiyet. Keyif. Sıhhat. Can sağlığı.

Stableness : Kalıcılık.

Aplomb : İrade gücü. Kendine güven. Kendini tutma. Dikeylik. Soğukkanlılık. Dimdik durma. Kendine fazla güvenme. Özgüven.

Equalisation : Eşdeğerleme. Eşitlenme. Balans ayarı yapma. Eşitleme. Denkleştirme. Uyuşma. Beraberlik. Dengeleme. Eşitlik.

Articulateness : Açıkca anlatım kabiliyeti. Konuşma sanatı. Telaffuz netliği. Açıkça anlatım kabiliyeti.

Cautioning : İhtar etmek. İhtiyat. Dikkatini çekmek. Dikkat. İkaz etmek. Tembihlemek. İhtar vermek. Tembih etmek. Uyarmak.

 

Stabilities synonyms : payables, immutability, indelibility, reliability, fixity, integrities, reliableness, honestness, counterpoises, equableness, adjudication, permanence, entireness, decision, sedentariness, fixedness, aplombs, coordinations, steadies, tax liability, libration, permanency, health, determinations, possession, temperament, counterpoise, equilibria, invariance, responsibilities, countenance, equilibrium, arbitraments.