Stabilizing türkçesi Stabilizing nedir

Stabilizing ingilizcede ne demek, Stabilizing nerede nasıl kullanılır?

Stabilizing speculation : Spekülasyonun olduğu bir piyasada fiyat dalgalanmalarının azalmasına neden olan spekülasyon. İstikrar sağlayıcı spekülasyon.

Current stabilizing circuit : Akım düzenleyici devre.

Ferrite stabilizing element : Ferrit dengeleştirici öge. Ferrit dengeleştirici element.

Fibrin stabilizing factor : Fibrin dayanaklaştırıcı faktör. Faktör xııı.

Destabilizing : İstikrarsız bir hale gelmek (destabilise olarak da yazılır). (amerikan ingilizcesi) istikrarsızlaştırmak. İstikrarsız bir hale getirmek. İstikrarsızlaşmak. İstikrar bozucu. İstikrarsızlaştıran. Denge bozucu.

Stabilization measures : İktisadi istikrarı sağlamaya yönelik olarak uygulamaya konan araç ve düzenlemeler bütünü. İstikrar tedbirleri. İstikrar önlemleri.

Stabilization analysis : Bir iktisadi sistemde değişkenler denge durumlarından saptığında, bunların zaman içinde eski dengelerine yönelmelerinin ya da bu noktalardan uzaklaşmalarının çözümlenmesi. İstikrar çözümlemesi.

Stabilization energy : Kararlılık enerjisi.

Stabilization decisions of 4 august 1958 : Türkiye ekonomisinde 1950'li yılların ikinci yarısından itibaren enflasyon oranının giderek yükselmesi ve döviz darboğazı yaşanması yüzünden hükümetin ağustos 1958 tarihinde tl’de devalüasyon kararıyla birlikte, tcmb tarafından kamu kesimine verilen kredilerin dondurulması, kamu mal ve hizmetlerinin fiyatlarının yükseltilmesi gibi önlemleri içeren istikrar programı. 4 ağustos kararları.

 

Stabilization time : Kararlılaşma süresi.

İngilizce Stabilizing Türkçe anlamı, Stabilizing eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Stabilizing ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Anchorage : Güven. Saplamalı bağlama. Liman. Dayanak. Demirleme. Demirleme yeri. Destek. Emniyet.

Counterpoises : Tay. Karşı ağırlık. Denge ağırlığı. Denge. Eş ağırlık. Denk. Denkleştirmek. Karşılamak. Eşit kuvvetle karşı koymak.

Equipoises : Kararlılık. Muvazene. Denge unsuru oluşturmak. Karşı eşit kuvvet. Karşı ağırlık. Denge.

Pinnings : Pimleme. İğneleme. Takozlama. Tutturma. Yakalama. Kamalama. Pimle sağlamlama. Tutma.

Fixing : Saptama. Kurma. Tamir etme. Tamir. Bağlama. Düzeltme. Tespit. Açındırma sonunda, ışıklanmamış gümüş bromürün ortadan kaldırılarak resmin ışıktan etkilenmemesini sağlama. Dikme. Teçhizat.

Consolidate : Güçlendirmek. Vadesini uzatmak. Güçlenmek. Birleştirmek. Pekişmek. Sağlamlaşmak. Takviye etmek. Birleşmek. Katılaştırmak.

Counterpoised : Eşit kuvvetle karşı koymak. Denkleşmiş. Denkleştirilmiş. Karşılamak.

Helpful : Faydalı. Yararlı. Kullanışlı. Yardımsever. Yardımcı.

Equalises : Özdeş yapmak. Denkleştirmek. Eşit yapmak. Balans ayarını yapmak. Standartlaştırmak. Eşit duruma gelmek (ayrıca equalize). Tesviye etmek. Egale etmek. Eşit olmak.

 

Stabilizing synonyms : balance out, equipoise, counterpoise, stabilize, equalise, poises, entrench, stabilises, splinting, immobilisation, poising, cancel, equalized, battened, entrenches, cements, assure, stabilizes, balance the budget, corroborate, afforce, consolidating, battens, counterpoising, equalize, compensates, pinning, corroborates, poise, compensate, cancel out, balance, stabilising.

Stabilizing zıt anlamlı kelimeler, Stabilizing kelime anlamı

Unhelpful : Yardım etmeyen. Yardımcı olmayan.