Stigmatic türkçesi Stigmatic nedir

  • Tepecikli.
  • Lekeli.
  • Fizik alanında kullanılır.
  • Stigmatik.
  • Tepecikli (çiçek).
  • Tek noktaya yansıyan.
  • Dişicik başlı.
  • Tek-özekli.
  • Tek özekli.
  • Mercek ile ilgili.
  • Özdeş özekli; tek bir noktaya yakınsayan.

Stigmatic ile ilgili cümleler

English: I am astigmatic.
Turkish: Ben astigmatım.

Stigmatic ingilizcede ne demek, Stigmatic nerede nasıl kullanılır?

Anastigmatic : Anastigmatik. Anastigmat. Astigmatsız. Astigmatizm hastası olmayan (optik). Yayık.

Anastigmatic lens : Astigmatlık düzeltici mercek. Anastigmat mercek. Yayıkmercek.

Astigmatic : Astigmatik. Astigmat. Astigmatizm ile ilgili (göz merceğinin bozuk görüntü yaratan eşit olamayan eğriliği).

Astigmatic difference : Odak yerdeğişimi. Astigmatik fark. Odaksamaz bir dizgenin birincil ve ikincil odakları aralığı. Odak kaçıklığı.

Astigmatic focus : Astigmat odak.

Stigmatizes : Belirli bir şeyin damgasını vurmak. Damgalamak. Dağlamak. Belirli bir şekilde damgalamak. Lekelemek. Küçük düşürmek. Kınamak. Damgalanma. Yaftalamak.

Stigmatize : Belirli bir şekilde damgalamak. Kınamak. Yaftalamak. Küçük düşürmek. Dağlamak. Belirli bir şeyin damgasını vurmak. Damgalanma. Leke sürmek. Damgalamak. Lekelemek.

Stigmatisation : Damgalama.

Astigmatic lens : Astigmatlık kusuru olan mercek. Astigmat mercek. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır.

 

Stigmatism : Stigmatizm.

İngilizce Stigmatic Türkçe anlamı, Stigmatic eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Stigmatic ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Dauby : Yapışkan. Yağlı. Ağdalı. Yapış yapış.

Abampere : Saltık ampere. 10 ampere eşit akım birimi. Saltık birim dizgesindeki elektrik akımı yeğinliği birimi. 10 amper birim. On amperlik çıngı cereyan birimi. On amper.

Dishonoured : Kabul görmemiş. Şerefsiz. Ödenmemiş. Ödenmesi reddedilmiş. İtibar edilmemiş. Kabul edilmemiş.

Frecklier : Benli. Benekli. Çilli.

Absorptiometer : Soğurma cihazı. Soğurum ölçmek için kullanılan alet. Soğurumölçer. Belli dalga boylarında ışınını soğurumundan yararlanarak özdek derişimi ölçen aygıt. Absorbsiyometre.

Mackled : Bulanık.

Freckliest : Benekli. Benli. Çilli.

Anastigmatic : Astigmatizm hastası olmayan (optik). Anastigmatik. Yayık. Astigmatsız. Anastigmat.

Absorption loss : Soğurma kaybı. Emme yitiği. Emme kaybı. Soğurum yitimi. Absorpsiyon kaybı. Bir ortamdan geçen ya da bir ortamın yüzeyinden yansıyan bir erke türünün bir kesiminin başka bir erkeye dönüşerek yitimi. Emme yitmesi.

Maculates : Leke oluşturmak. Lekelemek. Makülat. Benekli.

Stigmatic synonyms : freckly, accelerometer, absolute zero, blemished, dappled, maculated, absolute magnitude, absolute units, absorption band, maculate, absorption edge, maculating, accumulation coefficient, absorptivity, absolute concentration, blotchiest, acoustic absorptivity, clouded, dishonored, abcoulomb, blotchier, abnormal reflection, acoustic feedback.

Stigmatic zıt anlamlı kelimeler, Stigmatic kelime anlamı

 

Astigmatic : Astigmatik. Astigmatizm ile ilgili (göz merceğinin bozuk görüntü yaratan eşit olamayan eğriliği). Astigmat.

Stigmatic ingilizce tanımı, definition of Stigmatic

Stigmatic kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Marked with a stigma, or with something reproachful to character. One who bears the marks of infamy or punishment. A notorious profligate or criminal who has been branded.