Straddled türkçesi Straddled nedir
- Her iki tarafı desteklemek veya kucaklamak.
- İki arada bir derede kalmak.
- Her iki tarafa yakın olmak.
- Ata biner gibi oturmak.
- Her iki tarafında bulunmak.
- Bacaklarını iyice açıp oturmak.
- Üstünde ata binmiş gibi oturmak.
- İki tarafı da idare etmek.
- Bacaklarını açarak durmak.
- Apışıp kalmak.
- Eline bakmadan potu iki katına çıkarmak (poker).
- Ata biner gibi üzerine oturmak.
- Bacaklarını ayırarak yürümek.
Straddled ingilizcede ne demek, Straddled nerede nasıl kullanılır?
Straddle the fence : İkilemde kalmak. İki tarafı da desteklemek. Tereddütte kalmak. İki oynamak. Kararsız kalmak. İki arada bir derede kalmak.
Straddle : Eline bakmadan potu iki katına çıkarmak (poker). Her iki tarafa yakın olmak. Apışıp kalmak. İki tarafı da idare etmek. İki arada bir derede kalmak. Düz atlayış. Çıtayı, üstüne oturur gibi aşma temeline dayanan bir yüksek atlama biçimi. Bacaklarını ayırarak yürümek. Bacaklarını açarak durmak. Ata biner gibi üzerine oturmak.
Straddles : Bacaklarını ayırarak yürümek. Her iki tarafa yakın olmak. Her iki tarafında bulunmak. Apışıp kalmak. İki tarafı da idare etmek. Eline bakmadan potu iki katına çıkarmak (poker). Ata biner gibi üzerine oturmak. Bacaklarını iyice açıp oturmak. Her iki tarafı desteklemek veya kucaklamak. Bacaklarını açarak durmak.
Astraddle : Bacakları birbirinden ayrı. Ata biner gibi. Ata binmiş gibi. Bacaklarını ayırarak.
Bestraddle : Bacaklarını ayırarak oturmak veya ayakta durmak. Bacaklarını ata biner gibi ayırmak. Ata biner gibi oturmak.
Straddeling : Fırlatma (açma) (kol-bacak için). Kol ve bacağın, vücudun orta çizgisinden türlü yönlere ve son eklem olanağına değin hızla ve gergin olarak uzaklaştırılması (açılması).
Balustrade : Trabzan. Merdiven korkuluğu. Tırabzan parmaklığı. Parmaklık. Tırabzan. Trabzan parmaklığı. Merdiven parmaklığı. Kenarlık. Korkuluk.
Estrade : Yükseltilmiş zemin.
Autostrada : Otoyol. Otoban. İtalya'da otoyol.
Straddling : Eline bakmadan potu iki katına çıkarmak (poker). İki tarafı da idare etmek. Bacaklarını açarak durmak. İki arada bir derede kalmak. Ata biner gibi oturmak. Atışta yan ve mesafe uygunluğu. Bacaklarını ayırarak yürümek. Apışıp kalmak.
İngilizce Straddled Türkçe anlamı, Straddled eş anlamlısı
Sözcükler, direkt olarak Straddled ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.
Straddling : Atışta yan ve mesafe uygunluğu.
Be baffled : Şaşmak. Şaşırmak. Şaşkına dönmek.
Astride : Bacaklarını ayırarak. Bacakları iki yana açık olarak. Birbirinden ayrı olarak. Ata biner gibi bacakları birbirinden ayrı olarak. Ata biner gibi.
Be gravelled : Cevap verememek. Afallamak.
Be nonplused : Şaşıp kalmak. Hayret etmek.
Be nonplussed : Şaşıp kalmak. Şaşkına dönmüş olmak. Hayret etmek.
Be taken aback : Şaşırıp kalmak. Şaşalamak. Şaşırtmak. Şaşakalmak. Şaşırmak. Afallamak.
Be all at sea : Afallamak. Şaşırmak. İşin içinden çıkamamak. Kafası karışmak. Kafası tamamen karışmış veya karışık olmak. Kafası karışık olmak.
Be : Kalmak. Durmak. -dı. Olmak. -dır. Var olmak. Anlamına gelmek. Mal olmak. Berylliumb (berilyum). Bulunmak.
Straddled synonyms : straddles, straddle.
Straddled zıt anlamlı kelimeler, Straddled kelime anlamı
Uninhibited : Sınırlandırılmamış. Serbest davranışlı. Sınırsız. Teklifsiz. Serbest. Yasaklanmamış. Kısıtlanmamış. Çekinmesiz. Engellenmemiş. Ketlenmemiş.
Accompanied : Eşliğinde. Refakat etmek. Yanında olmak. Aynı anda yapmak. Yanında. Birlikte olmak. Eşlik etmek.
Bu kısımda Straddled kelimesinin türkçesi nedir? ingilizcede Straddled ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik olarak hemen sorabilir, daha sonra kısaca ingilizce Straddled anlamı, açılımı ya da türkçe kelime anlamı hakkında bilgiler verebilir veya dilerseniz Straddled ile ilgili cümleler sözler yazılar ile ingilizce türkçe çeviri sözlük anlamları paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.