Subversions türkçesi Subversions nedir

  • Altüst etme.
  • Hükümeti devirme.
  • Yıkılma.
  • Harap olma.

Subversions ingilizcede ne demek, Subversions nerede nasıl kullanılır?

Subversion : Hükümeti devirme. Yıkıcılık. Altüst etme. Yıkma. Son verme. Yıkma (insanların güvenini veya inancını sarsarak devleti veya bir kurumu). Çökertme (insanların güvenini veya inancını sarsarak devleti veya bir kurumu). Tahrip. Yıkılma. Yıkım.

Subversive : Tahrip edici. Yıkıcı. Devirmeyi tasarlayan. Çökerten (insanların güvenini veya inancını sarsarak devleti veya bir kurumu). Baltalayıcı. Huzur bozucu. Yıkan (insanların güvenini veya inancını sarsarak devleti veya bir kurumu).

Subversive activity : Yıkıcı faaliyet. Yıkıcı aktivite.

Subversively : Tahrip edici bir şekilde. Huzur bozucu bir şekilde.

Subversiveness : Yıkıcılık.

Subversives : Huzur bozucu. Tahrip edici. Yıkıcı. Baltalayıcı. Çökerten (insanların güvenini veya inancını sarsarak devleti veya bir kurumu). Devirmeyi tasarlayan. Yıkan (insanların güvenini veya inancını sarsarak devleti veya bir kurumu).

İngilizce Subversions Türkçe anlamı, Subversions eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Subversions ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Downfalling : Çökme. Boşanma (yağmur). Düşüş. Tuzak. İnkıraz. Yıkılış. Mahv. Çöküş. Sağanak.

 

Wetting : Islatma. Islatıcı. Nemlendirme. Sulandırma. Yasaklandırma. Islanma.

Demolition : Yıkma. Sökme. İmha. Tahrip etme. Yok etme. Yıktırım. Tahrip. Bir yeniden bayındırma etkinliğinin gereği olarak ya da yarattığı çekince, eskime gibi nedenlerle bir yapının yerine daha sağlam, daha iyi bir yapı yapmak üzere yıkılması, ortadan kaldırılması. bu nitelikteki yapılardan oluşan bir kent kesimindeki bütün yapıların, bu amaçla yıktırılması. Yıkım.

Ducking : Suya batma. Program sunucusunun mikrofon başında program sunarken söylediklerinin anlaşılması için arka planda üretilen sesi belli bir oranda kısması. Islanma. Sunucunun mikrofon başında program sunarken söylediklerinin anlaşılması için arka planda üretilen sesi belli bir oranda kısması.

Falling in : Göçmek. Göçme. Süresi bitmek (kira). Kapılmak. Sıraya girmek (askeri terim). İçine düşmek. Vadesi gelmek. Çökmek.

Debasement : Altın para sisteminin uygulandığı dönemlerde yeni para basımında, darphane tarafından sikkenin kapsadığı altın miktarının azaltılması. İndirme. Değerini düşürme. Alçaltma. İtibarını bozma. Madeni paranın içerdiği kıymetli maden miktarını azaltma. Kıymetten düşünme. Ayarını düşürmek. Aşağılama. Ayarını bozma.

Demolishing : Bozucu. Tahrip etmek. Yiyip bitirmek. Yıkma. Yıktırım. Yıkmak. İmha etmek.

Degradation : Yitirim. Düşme. Gıda maddelerinin gerek üretim hatası ve gerekse depolama koşullarının uygun olmaması nedeniyle fiziksel, kimyasal, mikrobiyolojik ve duyusal özelliklerinin tüketime engel olacak biçimde değişmesi, degradasyon. Rütbesini indirme. Azalma. İndirim. Bozunma. Degradasyon. Aşağılık bir durum. Rütbe indirme.

 

Ruin : Harap etmek. Ç.enkaz. Rezil etmek. Batma. Yıkım. Batırma. Bozmak. Yazık etmek. Tahrip etmek.

Immersion : Batma. Daldırma. İmmersiyon. Batırma. Dalma. Suya daldırma. Bir cismi su içine sokma; suya batırma. mikroskopla muayene esnasında lam üzerine-mikroskop merceğiyle lam arasındaki havayı uzaklaştırmak üzere sıvı damlatılması. Bir katılımlı gözlemde gözlemcinin duruma ya da olaya, onu yaşayan bireylerden ayrılmayacak biçimde katılması ya da bir topluluk üyelerinin yaşamını paylaşması. Bir gökcisminin başka bir gökcisminin gölgesine girmesi. Gölgeye girme.

Subversions synonyms : crackups, overthrows, crackup, smashups, subversion, dilapidation, discombobulating, downfalls, dousing, smashup, ruinate, dislocation, corruption, fall, downthrow, downfall, came apart, collapse, discombobulation.