Suffering türkçesi Suffering nedir

Suffering ile ilgili cümleler

English: Ali is suffering from a cold.
Turkish: Ali soğuk algınlığından muzdarip.

English: Ali has been suffering from a headache all day.
Turkish: Ali bütün gün baş ağrısı çekiyor.

English: According to a survey, 1 billion people are suffering from poverty in the world.
Turkish: Bir araştırmaya göre, dünyada bir milyar kişi yoksulluktan sıkıntı çekiyor.

English: According to a survey, 1 thousand million people are suffering from poverty in the world.
Turkish: Bir araştırmaya göre dünyada bir milyar insan yoksulluk çekiyor.

English: Ali is suffering from a bad headache.
Turkish: Ali kötü bir baş ağrısı çekiyor.

Suffering ingilizcede ne demek, Suffering nerede nasıl kullanılır?

Alleviate suffering : Ağrıyı hafifletmek. Sıkıntıyı azaltmak. Acısını dindirmek. Acıyı hafifletmek.

Ended his suffering : Acısını dindirme. Izdırabına son verme. Sefaletten veya ızdıraptan kurtarma.

Long suffering : Tahammüllü. Cefakar. Sabırlı. Hoşgörülü.

Untold suffering : Açıklanamaz acı. Dayanılmaz acı. Tarif edilemez ağrı. Dayanılmaz ağrı. Anlatılmaz acı.

Sufferingly : Çilekeş bir halde.

 

Suffer from : Sıkıntısını çekmek. Mağdur olmak. Muzdarip olmak.

Suffer a setback : Ufak bir aksaklık yaşamak. Ufak bir aksaklıkla karşılaşmak.

Suffer from asthma : Astımlı olmak.

Suffer for : Cezasını çekmek. Acısını yaşamak. Derdini çekmek.

Sufferings : Acı. Eziyet. Dert. Izdırap. Mihnet. Çile. Kıvranma. Acıma. Istırap. Çilekeş.

İngilizce Suffering Türkçe anlamı, Suffering eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Suffering ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Misery : Bedbahtlık. Çok acı bir durum. Çok kötü bir durum. Mutsuzluk. Yoksulluk. Perişanlık. Sefalet.

Disease : Sayrılık. Rahatsızlık. Maraz. Çeşitli dış faktörlerin etkisi sonucu vücudun bir bölümü veya tamamında normal fonksiyonun bozulması durumu. Nedeni, vücutta oluşturduğu değişimleri ve iyileşme olanağı bilinen veya bilinmeyen, karakteristik belirtiler ve bulgular dizisiyle kendini gösteren vücudun herhangi bir bölümü, organ veya sisteminin normal yapısı ve işlevlerinin kesilmesi veya sapması, sayrılık, maraz, rahatsızlık, hlk. illet, kem, morbus, toga. Hastalık. Lyme hastalığı. İllet.

Skeining : Yumak lüle. Tura. Karmakarışıklık. Arapsaçı. Yumak. Kuşların birlikte uçuş düzeni. Çile (yün veya ip vb için). Kangal.

Compassion : Sevecenlik. Rikkat. Merhamet. Acısını paylaşma. Sevgi. Şefkat.

Rancidities : Acılaşma. Bayatlama. Acılık. Ransidite. Ekşime. Kokuşmuşluk. Bozulma.

Agony : İleri derecede acı, ağrı, keder, bitkinlik verici ızdırap, ölüm durumunda veya ölüm öncesi dönemde olma, agoni. Acı çekme. Ölüm öncesinde vücut işlevlerinin bozulduğu, özellikle solunum ve dolaşım sistemlerinde problemlerin ortaya çıktığı, kas tonusuyla reflekslerde azalmanın meydana geldiği geri dönüşümsüz dönem, agoni. Sancı. Şiddetli acı. Aşırı ıstırap. Can çekişme.

 

Disutility : Ters tepen olma durumu. Faydasız oluş. Aşırı doymuşluk. Fayda vermeme. Faydasızlık. Fayda vermeyen. Amaca zararlı olma durumu. Olumsuz fayda.

Squirmed : Eğilip bükülmek. Kıvırmak. Kıvrılmak. Kıvranmak. Kıvranış. Kıpır kıpır kıpırdanmak. Kıpırdanmak. Kıpırdanma.

Mortification : Mortifikasyon. Aşağılama. Riyazet. Cezalandırma. Tahkimat. Kangren. Rezil olma. Küçük düşme.

Hanking : Yün çilesi. Demet. Bukle. Kangal. Gargari halkası. İpek çilesi. Yelken dikmekte kullanılan ip.

Suffering synonyms : passion of christ, excruciation, astringent, dolours, acid, hardship, maltreatments, agonies, hasp, smartest, punishments, punishment, complication, miserableness, drawbacks, charity, cruelty, sufferings, ordeals, heartaches, tribulation, anguish, smart, aching, passion, commiseration, heartbreak, rigour, difficulty, pain, dolors, banes, complex.

Suffering zıt anlamlı kelimeler, Suffering kelime anlamı

Pleasure : Lezzet. Sevinç. Zevk. İstek. Memnuniyet. Keyif. Haz. Eğlence. İrade. Kıvanç.

Suffering ingilizce tanımı, definition of Suffering

Suffering kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Sufferings by want or by wrongs. Distress, loss, or injury incurred. The bearing of pain, inconvenience, or loss. As, sufferings by pain or sorrow. Pain endured. Having loss, injury, distress, etc. Being in pain or grief.