Sunbathers türkçesi Sunbathers nedir

  • Üstsüz güneşlenen kadın.
  • Güneş banyosu yapan.

Sunbathers ingilizcede ne demek, Sunbathers nerede nasıl kullanılır?

Sunbather : Üstsüz güneşlenen kadın. Güneş banyosu yapan.

Sunbathe : Güneş banyosu yapmak. Güneşlenmek.

Sunbathed : Güneş banyosu yapmak. Güneşlenmek.

Sunbathes : Güneşlenmek. Güneş banyosu yapmak.

Take a sunbath : Güneşlenmek.

Sunbaths : Güneş banyosu. Güneşlenme.

Sunbathing : Güneş banyosu. Güneş banyosu yapmak. Güneşlenmek. Güneşlenme.

Sunbath : Güneş banyosu. Güneşlenme.

İngilizce Sunbathers Türkçe anlamı, Sunbathers eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Sunbathers ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Idler : İşsiz. Avara çark. Serseri. Ara çarkı. Haylaz. Avara kasnak. Boş gezen. Kaldırım mühendisi. Haymana. Boş gezen kimse.

Layabout : İşsiz güçsüz kişi. Tembel. Avare. Kaytarıcı. Haylaz. Aylak. Serseri. İşten kaçan. Boş gezenin boş kalfası.

Do nothing : Tembel. Hiçbir şey yapma. Aylak. Haylaz. Hiçbir şey yapmamak.

Loafer : Serseri. Aylak. İşsiz. Aylaklık eden kimse. Haylaz kimse. Kaldırım mühendisi. Makosen ayakkabı. Boş gezen. Mokasen ayakkabı. Hiçbir iş yapmayıp sürekli televizyon izleyen tip.

Bum : Anaforcu. Otlakçı. Aylaklık etmek. Dilenmek. Dilenci. Boş gezenin boş kalfası. Otlakçılık yapmak. Aylak aylak dolaşmak. Otlakçılık etmek. Otlanmak.

 

Lie : Kandırmak. Yasal olmak. Yatmak. Uzanmak. Yalan. Mideye oturmak. Durmak. Palavra. Atmak. Yalan söylemek.

Sun : Güneşe sermek. Güneşte bırakmak. Güneşte kalmak. Güneş ışığına maruz kalmak. Her gün doğup battığını gördüğümüz en parlak gökcismi. Kızgın gaz yığınından oluşan, ısı ve ışık saçan, yeryuvarının da içinde bulunduğu dizgenin özeği olan gökcismi. Güneşlenmek. Güneşlendirmek. Yıl (şiir). Güneşletmek.

Sunbathers synonyms : sunbather.

Sunbathers zıt anlamlı kelimeler, Sunbathers kelime anlamı

Stand : Devam etmek. Dikilmek. Karşı koymak. Göğüs germek. Kalmak. Çekilmek. (teklif) geçerli olmak. Sineye çekmek. Dayanmak. Durdurmak.

Sit : Yola getirmek. Burnunu sürtmek. Binmek. Sınava girmek. Kalmak (bir yerde). Toplanmak. Modellik yapmak. Poz vermek. Tünemek. Konmak.