Sunning türkçesi Sunning nedir

Sunning ingilizcede ne demek, Sunning nerede nasıl kullanılır?

Sunniness : Güneşlilik. Parlak olma.

Sunni : Sünni. İslam'ın iki mezhebinden daha büyük olanına mensup kimse (hz. muhammet'in meşru varisi olarak ilk dört halifeyi kabul eden ve ortodoks uygulamalarla karakterize). Sünniler.

Sunnier : Parlak. Güneşli. Neşeli. Daha güneşli. Aydınlık.

Sunniest : Parlak. Aydınlık. Güneşli. En güneşli. Neşeli.

Sunnily : Neşeli bir biçimde. Güneşli bir şekilde. Aydınlık olarak.

Sunnite : İslam'ın iki mezhebinden daha büyük olanına mensup kimse (hz. muhammet'in meşru varisi olarak ilk dört halifeyi kabul eden ve ortodoks uygulamalarla karakterize). Sünni.

Sunnah : Temelini peygamber hz. muhammet'in sözleri ve davranışlarının oluşturduğu islami din kurallarının büyük kısmı (ayrıca sunna). Sünnet.

Sunna : Temelini peygamber hz. muhammet'in sözleri ve davranışlarının oluşturduğu islami din kurallarının büyük kısmı (ayrıca sünnet). Sünnet. Farz.

Sunn hemp : Gün ışığı.

King sunny ade : (sunday adeniyi olarak 1946'da doğan) nijeryalı juju şarkıcısı ve müzisyen. Kral sunny ade.

İngilizce Sunning Türkçe anlamı, Sunning eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Sunning ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Bask : Mutlu olmak. Isınmak. Hoşlanmak. Tadını çıkarmak. Tatlı bir sıcaklığın karşısında uzanmak.

Top : Geçmek. Üst. (ağaç) tepesini kesmek. -den iyisini yapmak. Aşmak. Üstünü kapamak. Kapamak. Üst kısmını koparmak (bitkinin). Üstünden geçmek (bir yerin).

Part : Bir tiyatro yapıtında oyuncunun canlandırdığı ya da gösterdiği kişiliği ortaya çıkaran, sözleri ve hareketleri içeren bütün. Kısmi. Rol. Kısım. Pay. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Ayırmak. Bir filmde birkaç ayrımdan oluşan, konunun ana parçalarından birini ortaya koyan bölük. Elden çıkarmak. Taraf.

Beagling : Av köpeği kullanılarak avlanma (tavşan veya diğer küçük hayvanların avlanması).

Solarise : Güneşte kalmak. Güneşin etkisine maruz bırakmak (solarize olarak da yazılır). Güneş ışığı etkisinde bırakarak bozulmak. Güneşin etkisine maruz kalmak. Güneş ışığına maruz kalmak. (britanya ingilizcesi) güneş ışığına aşırı bir şekilde maruz bırakarak hasar vermek (bir fotoğraf negatifinde olduğu gibi).

Section : Kesimlemek. Kesit. Kesit almak. Kesme. Bölme. Bölge. Kısımlara bölmek. Kesmek. Kısım. Parça.

Apricate : Güneşte ısınmak.

Fox hunting : Tilki avı.

Solarizing : Güneş ışığı ile tedavi etmek. Güneşte bırakıp bozmak. Güneş ışığı etkisinde bırakarak bozulmak. Güneş ışığına maruz kalmak. Güneşte kalmak.

Sunning synonyms : top of the inning, deer hunt, duck hunting, bottom of the inning, field sport, period of play, deer hunting, playing period, outdoor sport, blood sport, sun oneself, pigsticking, sunbathes, sunbathe, bottom, sunbathing, hunt, basked, basks, suns, division, basking, foxhunt, ducking, play, solarizes, insolate, expose to the sun, frame, battue, sunned, sun, insolation.

 

Sunning zıt anlamlı kelimeler, Sunning kelime anlamı

Top : Birinci olmak. Kapamak. Tavan. Baş. Üstünden geçmek (bir yerin). Aşmak. Üst kısmını koparmak (bitkinin). Üstünü kapamak. Tepe. Üstünden geçmek.

Bottom : Dipteki. Temeline inmek. Ulaşmak. Alt. Bir temel üzerine yerleştirmek. Dibe ulaşmak. Kurmak. Dibe dokunmak. Alttaki. Değmek.

Profound : Şiddetli. Bilge. İçten. Bilgili. İçe işleyen. Adamakıllı. İçine işleyen. Etkili. Derin. Etkileyici.