Syllabuses türkçesi Syllabuses nedir

Syllabuses ingilizcede ne demek, Syllabuses nerede nasıl kullanılır?

Changes in the syllabus : Resmi program yapıldıktan sonra ders planında meydana gelen değişiklikler.

Syllabus : Öğretim bağdarlaması. Cetvel. Koyak. Öğretim izlencesi. Ders özeti. Program. Karara bağlanmış dosyaya eklenen not. Ders programı. Müfredat.

Syllabary : Hece işaretleri listesi. Hece yazı. Heceler tablosu. Heceleri gösteren işaretler tablosu. Heceleme levhası. Hece yazımı. Hece işaretleri listesi (çin).

Syllabary ordering : Hecesel sıralama.

Syllabi : Müfredat. (çoğul) müfredat. Liste. Karara bağlanmış dosyaya eklenen not. (çoğul) ders programı. Ders programı. Ders özeti.

Syllabic equilibrium : Uzun ünlü taşıyan bir hecenin kısa ünlüsü olan iki heceye ayrılarak denkleşmesi olayı: ana altayca köke> ana türkçe kök «gök», moğ. köke; ana altayca ere> t. er, moğ. ere; tkm beş >yak. bies «beş»; tkm. bol-> yak. buol- «olmak»; tkm. ot, yak. uot «ot»; tkm. tört> yak. tüört «dört» vb. Hece denkleşmesi.

Syllabicate : Hecelere ayırmak. Hecelemek.

Syllabic peak : Hecenin duyulma gücünün en yüksek olduğu nokta. hece doruğunu, duyulma güçlerinin yüksek olduğu görülen ünlüler, kayan ünlüler ve bazen de ünsüzler oluşturur. || türkçede hece doruğunu her zaman bir ünlü oluşturur ve hecenin diğer sesleri doruğun bir veya iki yanında açıklık derecelerine göre sıralanır. ak, su, kal, alt, sarp, brak, bronz gibi. || bazı ünlemlerde akıcı ve hışıltılı sesler de hece doruğu olabilir; kşt, pst, prt gibi || türkçenin heceleri hep tek dorukludur. diğer dillerde ar. sabr, ömr, nakl, devr, zehr; almanca stamm, zahl; ing. sleep, stop örneklerinde görüldüğü üzere çift doruklu hece türleri de vardır. Hece doruğu.

 

Syllabic method : Heceleyerek okuma yöntemi. Heceleri birleştirme temeline dayanan bir okuma yolu.

Syllabics : Hecesel. Hece. Heceye uygun. Heceli.

İngilizce Syllabuses Türkçe anlamı, Syllabuses eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Syllabuses ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Curricula : Öğretim programı. Eğitim programı.

Timetables : Sefer tarifesi. Saat tarifesi. Tarife. Belli zaman dilimlerine ayrılmış program. Herhangi bir ulaşım biçiminde kalkış ve varış saatlerini gösterir tarife. Tarife (tren veya uçağa veya vapur veya otobüs ait). Süre. Program. (tren vb) tarife.

Sound out : Bir konuda bir kimsenin fikrini sormak. Ağzını aramak. Tanıdık olmayan bir kelimeyi her harfin sesini yavaşça çıkararak onları bir kelime olarak birleştirmek (öğrenmeyi yeni öğrenen çocuklar için).

Syllabicate : Hecelere ayırmak. Hecelemek.

Checklists : Bakılması veya kontrol edilmesi gereken isimler listesi. Yapılması veya kontrol edilmesi gereken görevler veya şeyler listesi. Yapılacak işler listesi. Kontrol listesi.

 

Calendars : Sicil. Kütük. Takvim. Mahkeme günü. Yıllık. Almanak. Takvimler.

Section : Mikroskopta incelemek üzere hazırlanmış ince doku tabakaları. Kısım. Kısımlara bölmek. Parçalara ayırmak. Kesit almak. Kesim. Kesmek. Alt şube. Kesit. Bilgisayar, biyoloji, eğitim alanlarında kullanılır.

Segment : Dilim. Bilgisayar, bilişim, biyoloji, veterinerlik alanlarında kullanılır. Bir izlenceyi oluşturan, bir ölçüde birbirinden bağımsız çalışabilen yordamlardan her biri. kesimlerin tümü sürekli olarak bellekte bulundurulabilir ya da daha az bellek sığası kullanmak bakımından, sürekli olarak bellekte bulunan bir ana kesimce çağrılan yerpaylaşır kesimler tanımlanır. Segman. Kısım. Sektör. Daire kesmesi. Segment. Bölüt. Altkesit.

Details : Bok püsür. Detaylar. Tafsilat. Teferruat. Ayrıntılar.

Enumerations : Sayım. Ayrıntılı liste. Sayılma. Detaylı liste. Sayım listesi. Döküm. Sayma.

Syllabuses synonyms : enumeration, syllabize, enounce, enunciate, say, checklist, pronounce, compilation, syllabify, catalogue, timetable, syllabus, listings, articulate, curriculum, syllabi, curriculums, list, listing, roster, kalendar, beadrolls, calendar, beadroll, book, bill.