The only way türkçesi The only way nedir

  • Tek çıkar yol.
  • Tek çözüm yolu.
  • Tek yol.
  • Tek çözüm yöntemi.

The only way ile ilgili cümleler

English: I think this is the only way to do it.
Turkish: Sanırım bu onu yapmanın tek yolu.

English: I think this is the only way to do this.
Turkish: Sanırım bu bunu yapmak için tek yol.

English: He saw suicide as the only way out.
Turkish: İntiharı tek çıkış yolu olarak gördü.

English: I handled the problem the only way I knew how.
Turkish: Sorunu yapma yöntemini bildiğim tek yolla ele aldım.

English: I think this is the only way to get rid of cockroaches.
Turkish: Sanırım hamam böceklerinden kurtulmamın tek yolu bu.

The only way ingilizcede ne demek, The only way nerede nasıl kullanılır?

The : Belgili tanımlık. Belirli durumlarda isimden önce kullanılır. Belli bir objeyi veya kişiyi veya yeri nitelemek için kullanılır. Belirli veya spesifik bir kimse veya şeyi ifade etmek veya tanımlamak için kullanılan betimleyici (gramer).

Only : Tek. Ama. Ne var ki. Fakat. Sadece. Mücerret. Ağırbaşlı. Sırf. Yalnız. Yalnızca.

Way : Civar. Taraf. Usul. Tarz. Kolcuğun veya anahtarın konumlarından her biri. Yapılış şekli. İş alanı. Bilgisayar, gitar alanlarında kullanılır. Gelenek. Uzak mesafede.

The only : Ağırbaşlı. Yalnızca. Tek. Eşsiz. Yegane. Sadece. Biricik. Sırf. Bir. Mücerret.

The only child : Dikme.

The only one : Tek olan.