Twinkling of an eye türkçesi Twinkling of an eye nedir

  • Kısa an.
  • Çok kısa zaman dilimi.
  • Göz kırpma.

Twinkling of an eye ile ilgili cümleler

English: Around the world thoughts shall fly in the twinkling of an eye.
Turkish: Düşünceler göz açıp kapayana kadar tüm dünyada yayılacaktır.

Twinkling of an eye ingilizcede ne demek, Twinkling of an eye nerede nasıl kullanılır?

Twinkling : Gariplik. Çok kısa zaman. Işık titremesi. Pırıltı. An. Titrek ışık. Pırıldama. Parıldama. Işiközlerinin enine dalgalar halinde titreyerek yayılması. Parıldayan.

Of : Hakkında. In. -li. Yüzünden. Den. -nin. Karşı. Nin. -nın. -in.

An : Bir (ünlülerden önce). Sesli harf ile başlayan kelimelerin başında kullanılan belirsiz tanımlık. Bir. Anabatik rüzgar. (herhangi) bir.

Eye : Dikkatle bakmak. Göz. Delik. İğne deliği. Süzmek. Gözlemek. Bakmak. Belirli insanların ya da hayvanların içindeki etkili, çarpıcı, hatta öldürücü olduğuna inanılan gücü ya da akımı dışa vurmasına aracı olan örgen. Gözetlemek. Bakış.

In the twinkling of an eye : Göz açıp kapayıncaya kadar. Göz açıp kapayıncaya dek. Kaşla göz arasında. Göz açıp kapatana kadar.

In the twinkle of an eye : Kaşla göz arasında. Göz açıp kapayıncaya kadar.

Be an eyesore : Göz zevkini bozmak.

Blink of an eye : Göz kırpma.

 

Bat an eyelid : Gözünü kırpmak.

İngilizce Twinkling of an eye Türkçe anlamı, Twinkling of an eye eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Twinkling of an eye ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Twinkling : An. Işiközlerinin enine dalgalar halinde titreyerek yayılması. Parıldayan. Pırıldama. Parıldama. Gariplik. Titrek ışık. Pırıltı.

Twinkle : Göz kırpıştırmak. Parıldamak. Parıltı. Parlamak. Pırıltı. Titrek parlamak. Parlamak (gözler). Göz kırpmak. Pırıldamak.

Nictation : İma etme. Üstü kapalı söyleme. Yanıp sönme. Niktasyon.

Wink : Kestirmek. Pırıldamak. Çok kısa süre. Kırpmak. Yanıp sönmek. Parıldayıp sönmek. Çakmak. Göz kırpmak. Göz yummak. Göz etmek.

Twink : Penaltı vermek (ingiliz argosu). Cezalandırmak. Şakırdamak. Kısa yüksek tiz bir çınlama sesi yapmak. Işıldamak. Ceza vermek. Titrek parlamak. Şangırdamak. Göz kırpıştırmak. Parıldamak.

Cock of the eye : Gözetme.

Nictitating : Göz kırpmak.

Blinking : Kırpışan. Işıldayan. Lanet olası. Allah'ın cezası. Yanıp sönme. Selektör. İşıldama. Boşu boşuna.

Nictitation : Niktitasyon. Göz kırpma refleksi.

Twinkling of an eye synonyms : blink of an eye, palpebration, eyewink, twinkles, twinkled, eyewinks.