Twinkling türkçesi Twinkling nedir

  • Çok kısa zaman.
  • Pırıltı.
  • Göz kırpma.
  • An.
  • Gariplik.
  • Uzay alanında kullanılır.
  • Parıldama.
  • Titrek ışık.
  • Işık titremesi.
  • Pırıldama.
  • Işiközlerinin enine dalgalar halinde titreyerek yayılması.
  • Parıldayan.

Twinkling ile ilgili cümleler

English: Stars were twinkling in the sky.
Turkish: Yıldızlar, gökyüzünde parıldıyordu.

English: Countless stars were twinkling in the sky.
Turkish: Gökyüzünde çok sayıda yıldız parlıyordu.

English: Around the world thoughts shall fly in the twinkling of an eye.
Turkish: Düşünceler göz açıp kapayana kadar tüm dünyada yayılacaktır.

English: Many stars are twinkling in the sky.
Turkish: Gökyüzünde birçok yıldız parıldıyor.

Twinkling ingilizcede ne demek, Twinkling nerede nasıl kullanılır?

Twinkling of an eye : Çok kısa zaman dilimi. Göz kırpma. Kısa an.

In the twinkling of an eye : Kaşla göz arasında. Göz açıp kapayıncaya dek. Göz açıp kapatana kadar. Göz açıp kapayıncaya kadar.

In a twinkling : Derhal. Hemen.

Twinkle : Parlamak. Işıldamak. Göz kırpıştırmak. Göz kırpmak. Pırıltı. Titrek parlamak. Parıltı. Pırıldamak. Göz kırpma. Parıldamak.

Twinkled : Işıldamak. Göz kırpıştırmak. Parlamak (gözler). Titrek parlamak. Pırıldamak. Göz kırpmak. Pırıltı. Parıldamak. Parlamak. Göz kırpma.

 

Twink : Penaltı vermek (ingiliz argosu). Parıldamak. Işıldamak. Göz kırpıştırmak. Genç eşcinsel çocuk. Kısa yüksek tiz bir çınlama sesi yapmak. Cıvıldamak. Ceza vermek. Cezalandırmak. Göz kırpma.

Twinkles : Göz kırpmak. Parıldamak. Göz kırpma. Parlamak. Pırıltı. Işıldamak. Göz kırpıştırmak. Pırıldamak. Titrek parlamak. Parlamak (gözler).

Twinklers : Parlayan. Göz kırpan veya kırpıştıran kimse veya şey. Göz kırpan. Kırpan veya kırpıştıran kimse (genellikle gözlerle alakalı). Işıldayan.

In the twinkle of an eye : Göz açıp kapayıncaya kadar. Kaşla göz arasında.

Twinkly : Parıldayan. Gülücük saçan. Parıl parıl.

İngilizce Twinkling Türkçe anlamı, Twinkling eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Twinkling ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Glister : (eski kullanım) parlak bir şekilde ışıldamak veya ışık saçmak. Parıldamak. Parıltı. Işıldamak.

Absolute value : Salt değer. Başka değerlerle karşılaştırılmamış, tek başına göz önüne alınan değer; artılığı ya da eksiliği göz önüne alınmamış değer. Saltık değer. Bir ölçümün değişmez değeri ya da bir değerin kullanılan ölçü birimine göre niceliği, bk. göreli değer. Mutlak değer. Bir sayının değerinin pozitif olarak ifadesi (ör. -23'ün mutlak değeri 23'tür).

Twinkly : Gülücük saçan. Parıl parıl.

Bright : Neşeli. Akıllı. Görkemli. Parlayan. Aydınlık. Parlak. Berrak. Canlı. Aydın. Muhteşem.

Shimmering : Yanardöner.

Scintillant : Kıvılcım saçan. Işıldayan. Kıvılcımlı.

Glistering : Işıldamak. (eski kullanım) parlak bir şekilde ışıldamak veya ışık saçmak. Parıldamak.

 

Bizarreness : Sıra dışılık. Egzotiklik. Acayiplik. Tuhaflık.

Fad : Heves. Eğlence. Geçici moda. Merak. Moda. Geçici ilgi. Geçici merak. Tutku. Geçici heves.

Twinkled : Işıldamak. Titrek parlamak. Parlamak (gözler). Göz kırpıştırmak. Göz kırpmak. Parıldamak. Parlamak. Pırıldamak.

Twinkling synonyms : new york minute, breathings, adhara, inst, minute, breathing, heartbeat, glints, jiffies, almak, jiffs, fishiness, glittering, accidental error, glint, scintillating, freakiness, glisters, jack a dandy, gleam, twinkles, minuted, nictitation, crotchetiness, bizarrerie, twink, flash, jiff, glistened, albedo, nictitating, wink, drolleries.

Twinkling zıt anlamlı kelimeler, Twinkling kelime anlamı

Dull : Ruhsuz. Matlaştırmak. Tatsız. Kalın kafalı. Sersemletmek. Körletmek. Renksiz. Körleşmek. Donuk. Körelmek.

Twinkling ingilizce tanımı, definition of Twinkling

Twinkling kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : The act of one who, or of that which, twinkles. A quick movement of the eye. A twinkle. A wink.