Ulcerations türkçesi Ulcerations nedir

Ulcerations ingilizcede ne demek, Ulcerations nerede nasıl kullanılır?

Ulceration : Ülserleşme. Yaralaşma. Ülser olma. Ülserasyon. Ülser oluşması. Ülser.

Exulceration : Eksülserasyon.

Ulcerating : Ülserli. Ülserat. Ülsere dönüşmek. Ülser etmek. Ülserleşmek. Ülsere dönüştürmek. Ülser olmak. Ülserleştirmek.

Ulcerative : Ülserle ilgili, ülser tabiatında. ülser oluşturucu. Ülsere dönüştüren. Açık yara veya çürük durumuna sebep olan. Ülseratif. Ülser özelliğinde olan. Ülserle alakalı olan. Yaraya dönüştüren.

Ulcerative balanitis : Enzootik balanopostitis. Ülserli balanitis.

Ulcerative lymphangitis : Ülserli lenfangitis. At ve sığırlarda, ender olarak koyun ve keçilerde, corynebacterium pseudotuberculosis tarafından oluşturulan lenf damarlarının ve derinin apseleşmesi ve ülserleşmesiyle belirgin bakteriyel bir enfeksiyon. deri altı lenf yumrularının irin yapan bakterilerle enfeksiyona ve ülser oluşumuyla belirgin yangısı. hlk. akarca.

Ulcerative posthitis : Prepusyumun ülserli yangısı. özellikle kısırlaştırılmış sığırlarda görülür. Ülserli postitis.

Ulcerative dermatosis : Ülserli dermatozis. Koyunların ülserli dermatitisi.

Bovine ulcerative mammillitis : Süt ineklerinde herpes virüslerinin oluşturduğu yaygın olarak meme başlarında, seyrek olarak de meme lopları derisinde ülseratif lezyonlar oluşturan viral bir enfeksiyon. Sığırların ülseratif mammillitisi.

 

Ulcerative vulvitis : Koyunlarda çiftleşmeyle bulaşan, vulvada ülseratif lezyonların biçimlendiği vulva yangısı. Ülserli vulvitis.

İngilizce Ulcerations Türkçe anlamı, Ulcerations eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Ulcerations ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Lesion : Ekonomi, veterinerlik alanlarında kullanılır. Lezyon. Aşırı yarar. Gabinden doğan zarar. Hastalık veya zedelenme nedeniyle patolojik değişim gösteren doku bölgesi, herhangi bir deri hastalığında görülen sınırlı oluşumlardan her biri. Zarar. Gabin. Lezyon oluşturmak. Doku bozulması. Sakatlık.

Noma : Florida eyaletinde yerleşim yeri. (patoloji) noma. Noma. Kangrenli yara. İnsan, maymun ve köpeklerde, bağışıklık yetersizliği ve beslenme yetersizliğine bağlı olarak ortaya çıkan, kangren oluşumuyla belirgin, normal ağız florası içinde yer alan bakterilerden kaynaklanan bir çeşit derin ağız yangısı, stomatitis gangrenosa. Ağızda ve bazen de üreme organlarında görülen ülserlerle tanımlanan hastalık (genellikle eksik beslenen, hijyenik açıdan ihmal edilmiş çocuklarda görülen).

Bedsore : Bası yarası. Yatak yarası.

Canker : Pamukçuk. Çürümek. Pamukçuk oluşturmak. Yozlaştıran etmen. Mahvetmek. Buğdaypası. Mahvolmak. Bozucu etken. Çürütmek. Pamukçuğa yakalanmak.

Pressure sore : Dekübitus ülseri. Basınç yarası. Yatak yarası. Bası yarası.

Peptic ulcer : Ülser. Pepsin ülseri. Peptik ülser. Mide ülseri.

 

Ulcer : Ülser. İrinli yara. Çıban. Karha. Deri veya mukozada, yüzeyel nekroz ve doku kaybı sonucu dokunun bazal zarı da dahil epitelinde oluşan, yerel doku kaybıyla belirgin, yangı ve kanserlere bağlı olarak oluşan açık yara, ulkus, karha, hlk. ekele. Deri veya mukoza üzerinde gelişerek altındaki dokuları da etkileyen açık yara, ulkus. Yara. Ahlak bozukluğu.

Canker sore : Ağızda bulunan küçük ülser. Aftöz ülser. Ağızda çıkan küçük yara.

Chancroid : Ülser veya iltahap türü. Yumuşak şankr. Şankroid.

Ulceration : Ülser oluşması. Ülser. Ülserasyon. Yaralaşma.

Ulcerations synonyms : biological process, organic process, noli me tangere, peptic ulceration, aphthous ulcer, decubitus ulcer.