Vine türkçesi Vine nedir

  • Bağ kütüğü.
  • Filiz.
  • Asma.
  • Sarmaşık.
  • Üzüm asması.
  • Bitkinin toprak üstüne çıkan yeşil kısmı.

Vine ile ilgili cümleler

English: Bring me the vinegar and oil, please.
Turkish: Bana sirke ve yağ getir lütfen.

English: Bring me vinegar and oil, please.
Turkish: Bana sirke ve yağ getirin lütfen.

English: Please bring me vinegar and oil.
Turkish: Lütfen bana sirke ve yağ getir.

English: French fries without vinegar, please.
Turkish: Sirkesiz patates kızartması, lütfen.

English: Use lemon juice instead of vinegar.
Turkish: Sirke yerine limon suyu kullan.

Vine ingilizcede ne demek, Vine nerede nasıl kullanılır?

Vine clad : Asmalarla kaplı. Asmalı.

Vine fretter : Asma biti.

Vine grower : Bağcı. Asma yetiştiricisi. Üzüm yetiştiricisi.

Vine harvest : Bağbozumu.

Vine leaf : Asma yaprağı.

Vine louse : Asma biti.

Love vine : Küsküt. Şeytansaçı.

Vine mildew : Üzüm küfü. Külleme.

Vine pergola : Asma kameliyesi. Asma kamelyası. Asma çardağı.

Vine snake : Asma yılanı.

İngilizce Vine Türkçe anlamı, Vine eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Vine ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Cions : Fidan. Oğul. Soy. Torunlar. Evlat.

Kiwi : Kivi. Kivi kuşu (zooloji terimi). Actinidiaceae familyasından, ana vatanı çin olan, çok yıllık, kirli sarı, yeşil renkli, c vitaminince zengin, meyveleri yenen bir bitki. Avustralyalı. Kivi kuşu. Kuşlar (aves) sınıfının, kivigiller (apterygidae) familyasından, yeni zelanda'da yaşayan, tavuk büyüklüğünde olan, uçma ve kuyruk tüyleri olmayan, gece faaliyet gösteren bir kuş türü. Yeni zelandalı.

 

Growth : Geliştirme. Ur. Kaynak. İnkişaf. Bir bitkiden sarkan dallar. Büyümüş şey. Büyüme. Yükseliş. Gelişme.

Vascular plant : Damarlı bitki.

Haltering : Asmak. İdam ipi. Yular takmak. İpe çekmek. Yedek. Korkuluk. Kement. Dizgin. İp.

Virginia creeper : Frenkasması. Frenk asması. Virjinya asması.

Floating : Hareketli. Yerleşik olmayan. Döner (sermaye). Yüzey düzleme. Dalgalanan. Değişen. Yüzen. Durağan olmayan. Gezici.

Pend : Askıya alma. Askıda kalmak. Muallakta olmak.

Growths : Büyüme. Sürgün. Geliştirme. Ürün. Ur. Gelişme. Büyümüş şey.

Winders : Saat anahtarı. Sarılan bitki. Rüzgar estiren. Çıkrık. Çıkrıkçı. Döner basamak. Saat kurgusu. Kurgu. Zemberek.

Vine synonyms : giant stock bean, haoma, celastric articulatus, climbing bittersweet, briony, chinese gooseberry, bomarea salsilla, field balm, american bittersweet, yam plant, shrubby bittersweet, solanum wendlandii, solanum tuberosum, indian potato, gourd vine, hyacinth bean, yellow jasmine, pueraria lobata, pachyrhizus erosus, egyptian bean, wild climbing hempweed, physostigma venenosum, uruguay potato vine, soapberry vine, potato vine, australian pea, fumaria claviculata, easter lily vine, manila bean, jack bean, aristolochia clematitis, canavalia ensiformis, celastrus scandens.

Vine ingilizce tanımı, definition of Vine

Vine kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Any woody climbing plant which bears grapes.