Wager türkçesi Wager nedir

  • Para yatırmak.
  • Para koymak.
  • Kumar.
  • Riske atmak.
  • Bahse girme.
  • Bahse girmek.
  • İddia.
  • Bahis tutuşmak.
  • Bahis.
  • Bahis tutuşma.

Wager ingilizcede ne demek, Wager nerede nasıl kullanılır?

Wagered : Kumar. Riske atmak. Bahse girme. İddia. Bahis tutuşma. Bahis. Bahse girmek. Bahis tutuşmak.

Wagerer : Bahse giren. Bahis oynayan kimse. Bahisçi. Bahse giren kimse.

Wagerers : Bahse giren. Bahse giren kimse. Bahisçi. Bahis oynayan kimse.

Wagering : Bahse girme. Riske atmak. Bahis. Bahse girmek.

Wagers : Riske atmak. Bahse girmek. Bahisler.

Queen dowager : Ana kraliçe. Dul kraliçe. Ölen kralın dul karısı. Ölmüş kralın dul eşi.

Wage bill : Ücret gideri. Ücretler toplamı. Ücret faturası. Vergin gideri.

Swager : Madeni kalıpla işleyen kimse. Biçimleme aracı. Tokaç. Kalıpçı. Tokatlaç.

Wage bracket : Ücret çizelgesinde işçinin kıdemini ve deneyimini gösteren dilim. Ücret grubu. Barem derecesi. Ücret dilimi.

Dowagers : Eşinden yüklü miras kalmış dul kadın. Dul yaşlı kadın. Kocasından ünvan kalan dul kadın. Zengin dul kadın. Gösterişli yaşlı kadın.

İngilizce Wager Türkçe anlamı, Wager eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Wager ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Contention : Yarışma. Rekabet. Mücadele. Uyuşamama. Tartışma. Müsabaka. İhtilaf. Görüş.

 

Anteed : Ödemek. Para vermek. Para sürmek.

Claim : Israr etmek. İktisat, ekonomi alanlarında kullanılır. Talepte bulunmak. İddia etmek. Almak. Hak. Talep etmek. Dava açmak. Sahip çıkmak.

Parlayed : Değerlendirmek. Kazandığını sonraki yarışa oynama. Yönlendirmek. Birden fazla karşılaşma üzerine yapılan bahis. Faydalanma. Bir sonraki yarışa yatırmak (kazanılan parayı). Konuşmaya girmek. Yararlanmak. İstismar.

Asseveration : Bildiri. Beyan. Tanığın söylediklerinin gerçek olduğunu vicdanen temin etmesi. Söz.

Discussions : Müzakere. Tartışma. Görüşme. Tartışmalar. Münazara.

Deposit : Tortu bırakmak. Güvende tutmak veya faiz geliri elde etmek amacıyla banka veya benzeri kuruluşlara yatırılan para. krş. vadeli mevduat, vadesiz mevduat. Mevduat. Bankaya yatırmak. Çökel (çükelti). Bir mal veya hizmetin satışı sırasında taraflar arasında kesin sözleşme yapılmadan önce alıcının satıcıya satış bedelinden düşülmek üzere ödediği para. Emanet. Yatırmak. Ödenmesi gerekecek gümrük vergisi ile girişte alınan başka vergiler karşılığında, onların tutarınca ya da ondan belli bir ölçüde artık paranın inanca olarak, ilgili işlemin bitimine dek, gümrüklerce alınması, a. bk. inanca.

Betted : Bahis yapmak. Bahse girilen. Bahse girilmiş. Para sürmek. İddiaya girmek.

Kitty : Pisi. Kedi. Pot. Sermaye. Pisipisi. Kedicik. Ortaya konan para. Oyundaki para. Yavru kedi.

Stake : Kazık. İspalyaya bağlamak. Kazığa bağlamak. Tehlikeye atmak. Desteklemek. Umudunu bağlamak. Kazıklarla belirlemek. Bahis yapmak. Rest çekmek.

Wager synonyms : perfecta, place bet, superfecta, punted, discussion, place a bet, lodge, go, gamble, gaming, pool, daily double, anteing, put into, averment, invest money, adventured, topic, pay into, pooling, parlay, punting, chaptering, exacta, betting, make a bet, deposited, gamings, antings, jackpot, compromising, bet on, imburse.

 

Wager ingilizce tanımı, definition of Wager

Wager kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : A pledge. To make a bet. To stake. A bet. To hazard on the issue of a contest, or on some question that is to be decided, or on some casualty. Something deposited, laid, or hazarded on the event of a contest or an unsettled question. To lay. To bet. To lay a wager. A stake.