Wax türkçesi Wax nedir

  • Mumlamak.
  • Mum kukla.
  • Cilalamak.
  • Vaks.
  • Kulak kiri.
  • Mum.
  • Ağda yapmak.
  • Büyük moleküllü yağ asitleriyle, gliserin dışındaki büyük moleküllü alkollerin oluşturduğu esterler. kimi yağ asiti ve yüksek karbon sayılı hidrokarbonların oluşturdukları karışım.
  • Büyümek.
  • Gliserolden daha uzun zincirli alkollerin yağ asitleriyle ester bağlarıyla bağlanarak oluşturdukları nötr bir lipit. su kaybını önlemeye ve solunumu azaltmaya yarayan bitkilerin yaptığı bir madde. birçok hayvanın kutikulasında ve yumurta kabuğunda bulunan, su kaybını önleyen bir madde. anların yaptığı özel bal mumu.
  • Artmak.
  • Balmumu.
  • Mumdan yapılmış kukla.
  • Parafinlemek.
  • Haline gelmek.
  • Biyoloji, kimya, veterinerlik alanlarında kullanılır.
  • Leşmek.
  • -leşmek.
  • Gelişmek.
  • Uzun zincirli doymuş ve doymamış yağ asitlerinin (14-36 karbonlu) yine uzun zincirli alkollerle (16-22 karbonlu) esterleşmesiyle meydana gelen basit lipit. yüksek erime noktasına sahip ve hayvanlar tarafından kolay sindirilemeyen, yapağıda bulunan lanolin ve su ürünlerinden elde edilen ispermeçet gibi örnekleri olan maddeler.
  • Yükselmek.
  • Ağda.
  • Balmumu sürmek.

Wax ile ilgili cümleler

English: There is wax on the carpet.
Turkish: Halının üstünde ağda var.

English: I was just wondering how much it would cost to have my car washed and waxed.
Turkish: Ben sadece arabamı yıkatmanın ve cilalatmanın kaça mal olacağını merak ediyordum.

 

English: A few days after new moon, we see a thin crescent in the western evening sky. The crescent Moon waxes, or appears to grow fatter, each night.
Turkish: Yeni aydan sonra birkaç gün batı akşamı gökyüzünde ince bir hilal görürüz.Hilal ay her gece gittikçe büyür ya da şişmanlıyor gibi görünür.

English: I'm going to wax my car tomorrow afternoon.
Turkish: Yarın öğleden sonra arabamı cilalayacağım.

English: My maid waxes my house once a week.
Turkish: Benim hizmetçi haftada bir kez evimi mumlar.

Wax ingilizcede ne demek, Wax nerede nasıl kullanılır?

Wax angry : Öfkeli konuşmak.

Wax bean : Yer fasulyesi.

Wax beautiful : Güzelleşmek.

Wax bite : (dişçilik) dişlerin ne kadar iyi kapandığını ölçme işlemi (kişi bir mum tabakasını ısırır ve mum üzerinde ısırık izi bırakır). Mum ısırığı.

Wax candle : Mum. Mum kandili. Orta çağ ve rönesans başlarında tiyatroda aydınlatma için kullanılan kandil. Işık sağlamak için eriyen madde.

Wax light : Mum ışığı.

Wax museum : Ünlü insanların balmumundan heykellerinin sergilendiği müze. Balmumu müzesi.

Wax fat : Tombullaşmak. Şişmanlamak.

Wax moth : Yumurtalarını kovan çevresindeki mum kırıntılarına bırakarak, peteklerin kurtlanmasına yol açan ve özellikle bilgisiz arıcılığın en büyük düşmanlarından biri sayılan gececi kelebek; arı güvesi, mum güvesi, bal güvesi. Petek güvesi.

Wax plant : Hoya. Mumçiçeği.

İngilizce Wax Türkçe anlamı, Wax eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Wax ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Grew : Lenmek. Bırakmak. Büyütmek. Üretmek. Yetişmek. Dönüşmek. Uzatmak. Lemek.

Finishes : Mükemmelleştirmek. Rötuş yapmak. Sona erdirmek. Tüketmek. Bitirmek. Son vermek. Sona ermek. Mahvetmek. Sonuçlanmak.

Brew : Demlenmek. Kurmak. Bira yapmak. Hazırlamak. Demlendirmek. Mayalandırarak yapılan içki. Mayalamak (içki). Hazır olmak. Hazırlanmak.

Blanch : Haşlamak (et). Kalaylamak. Yüzünün rengi solmak. Ağartmak. Beyazlatmak. Beti benzi atmak. Sararmak. (et vb) haşlamak. Rengini açmak.

Accrete : Birleşmek. Ekli. Birleşmiş. Katılımlarla büyümek. Yapışmak. Eklenip büyümek. Eklemek.

Waxing : Güçlenen. Özgür yaşam. Yükselen. Cilalama. Büyüyen. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. İşlemelikten çıkmış bir filmin, çeşitli aygıtlarda kolayca dönmesini sağlamak üzere, iki kenarına ince bir balmumu katı çekme. Mumla kaplama. Artan.

Vegetable wax : Sebze özü.

Ear wax : Kulak kanalında salgılanan muma benzer sarımsı madde (hayvanlarda ve insanlarda).

Bulked : Önemli olmak. Sevkiyatın net ağırlığı saptanmış. Şişmek. Şişirmek.

Change : Değişim. Değişmek. Ufak para. Değiştirmek. Para bütünlemek. Dönüşmek. Değişikliğe gitmek. Bozdurmak. Çiftlerde başlama atışı yapan oyuncunun bundan sonra karşıdakilerin yapacağı 5 atışı karşılayacak olan takım arkadaşı ile yer değiştirmesi.

Wax synonyms : ski wax, japan tallow, scale wax, paraffin scale, gondang wax, bayberry tallow, bayberry wax, shellac wax, fig wax, pisang wax, arisen, glims, be left over, be in the ascendant, augments, montan wax, candles, waxed, become like, paraffin, glosses, becomes, boomed, accreted, be left, waxes, ameliorated, bulk, beeswaxes, burnish, arose, vax, glossed.

Wax zıt anlamlı kelimeler, Wax kelime anlamı

Uncover : Meydana çıkarmak. Ortaya çıkarmak. Örtüsünü ya da kapağını açmak. Açmak (örtü, kapak vb). Örtüsünü açmak. Deşifre etmek. Şapka çıkarmak. Üstünü açmak. Açmak. Örtüsünü kaldırmak.

Decrease : Azalmak. Düşüş göstermek. Küçültmek. Eksilme. Düşmek. Eksiltmek. İnişe geçmek. Azalma. Küçülmek. İnmek.

Wane : Küçülmek. Küçülme. Sonuna yaklaşmak. Sönmek. Azaltmak. Azalma. Batmak. Solmak. Azalmak.

Wax ingilizce tanımı, definition of Wax

Wax kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : To grow bigger. To treat with wax. A fatty, solid substance, produced by bees, and employed by them in the construction of their comb. As, to wax a thread or a table. To become larger or fuller. To smear or rub with wax. To increase in size. Usually called beeswax. It is first excreted, from a row of pouches along their sides, in the form of scales, which, being masticated and mixed with saliva, become whitened and tenacious. Its natural color is pale or dull yellow. Opposed to wane.