Weakie türkçesi Weakie nedir

  • Kötü film.
  • Sinema, televizyon alanlarında kullanılır.
  • (argo) cılız.
  • Zayıf.
  • Güçsüz kimse.
  • Korkak.
  • Hiçbir sanat değeri taşımayan, düşük nitelikte film; başarısız film.

Weakie ingilizcede ne demek, Weakie nerede nasıl kullanılır?

Weakish : Zayıfça.

Tweaking : Büküvermek (elle). Çekiverme. Ufak tefek düzeltmeler yapmak. Kesme alma. -den makas almak. Büküverme (elle). Çekivermek. Çimdiklemek. -den kesme almak. İnce ayar (çekmek).

Weak acid : Yükünleşme denge durganı küçük olduğundan bulunduğu ortama az sayıda hidrönyum yükünleri h3o+ veren asit. Protonlarına ilgisi yüksek, çok az iyonlaşan veya protonlarını suya çok az veren asit. Kimya, veterinerlik alanlarında kullanılır. Zayıf asit. Yeğni asit.

Weak argument : İnandırıcı olmayan akıl yürütme. Cılız mantık yürütme. Zayıf tez. Zayıf sav.

Weak as a kitten : Çok narin.

Weak headed : Az zeki. Zayıf kafalı. Aptal. Hafif akıllı. Salak. Saf. Geri zekalı.

Weak bonds : Zayıf bağ. Zayıf bağlar. Hücrede moleküller arasında önemli etkileşimlere aracılık eden, kopmaları için fazla enerjiye gereksinim duymayan, iyon ve hidrojen bağları gibi bağlar. Hücrede, moleküller arasında önemli etkileşimlere aracılık eden, kopmaları için fazla enerjiye gerek olmayan, kovalent olmayan bağlar. iyonik bağlar, hidrojen bağları, van der waals bağları gibi.

 

Weak exogeneity : Zayıf dışsallık.

Weak electrolyte : Kimya, veterinerlik alanlarında kullanılır. Sıvı çözeltide sadece kısmi olarak iyonlaşabilen bir madde. Yeğni elektrolit. Orta derişimli çözeltilerde az yükünleşen elektrolit. Zayıf elektrolit.

Weak calf syndrome : Zayıf buzağı sendromu. Yeni doğan buzağılarda zayıflık, ayağa kalkamama, çevreye karşı ilgisizlik, süt emememe ve kambur görünümle belirgin nedeni bilinmeyen bir hastalık.

İngilizce Weakie Türkçe anlamı, Weakie eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Weakie ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

De energize : Gücü kesmek. -den elektrik enerji sini boşaltmak. Daha az dayanma gücü veya enerjisi olmak (ayrıca de energise). Enerjisini kesmek. Elektrik enerjisini ortadan kaldırmak.

Vulnerable : Hassas. Yatkın. Yaralanabilir. Saldırı veya tenkide açık. Kolay incinir. Zedelenebilir. Eğilimli. Saldırı veya tenkide maruz olan. Dayanıksız.

Cowardly : Yüreksiz. Alçakça. Yüreksizce. Namert. Ödlek. Korkakça. Kansız. Cesaretsiz. Alçak.

Shake : Sarsıntı. Çalkalamak (sıvıyı). Oturtmak. Titreme. Çırpmak. Titremek. Çalkalamak. Silkmek. Sallamak. Üzmek.

Cachectic : Beden zayıflığına bağlı olan, aşırı zayıf. Kaşektik. Bitkin. Cılız (hastalıktan). Kaşeksili.

Wan : Solgun. Benzi sararmış. Soluk. Wide area network. Bitik. Yorgun. Geniş alan ağı. Benzi atmış.

Strength : Derece. Dayanç. Bir cismin ya da bir yapının dayanıklılığı. Önem. Sağlamlık. Dayanıklılık. Fizik, uzay, kimya, madencilik, ekonomi alanlarında kullanılır. Askeri güç. Derman. Gereçlerin çeşitli dış etkenlere karşı koyarak, biçim ve başka özelliklerini koruyabilme niteliği.

 

Bonier : Sıska. Kemiksi. Kemikli. Kemikleri çıkmış. Bir deri bir kemik. Kemiksel. Kemik gibi. Kılçıklı.

Nullify : Boşa çıkarmak. Hükümsüz bırakmak. Uygulamadan kaldırmak. Geçersiz kılmak. Battal etmek. Etkisiz bırakmak. Kılmak. Lağvetmek. Etkisizleştirmek. İptal etmek.

Season : Mevsim. Güneş'in yıllık devinmesinde eşlek ile dönenceler (yaz ve kış dönenceleri) arasında geçirdiği zaman aralıklarının her biri . bir yılda dört mevsim vardır: ilkbahar, yaz, sonbahar, kış.

Weakie synonyms : untoughened, shoddy, tender, feeble, weakened, chicken livered, negate, sick, chicken, devitalise, pallid, atonic, cravens, flimsy, bad film, thin, afeard, lame, turkey, coward, boniest, thin out, dilute, faint, blunt, etiolate, wishy washy, deficient, break, de energise, chickenhearted, bad mark, devitalize.

Weakie zıt anlamlı kelimeler, Weakie kelime anlamı

Rugged : Yontulmamış. Çetin. Zorlu. Sağlam. Pürüzlü. Sarp. Kuvvetli. Yalçın. Cefakar. Kulakları tırmalayan.

Weakness : Sönüklük. Hasta oluş. Zayıf taraf. Dayanıksızlık. Halsizlik. Zaaf. Cansızlık. Kuvvetsizlik. Güçsüzlük. İnginlik.

Strong : Kuvvetli. İstekli. Ağır. Yetenekli. Kuvvetli (kanıt). Gayretli. Çok inandırıcı. Domuz gibi. Keskin. Derinden gelen.

Weakie antonyms : tough, powerful, strengthen, energise, vitalize, energize.