World premier türkçesi World premier nedir

  • Dünyada ilk oynanış.
  • Bir oyunun, bütün dünyada, ilk kez oynanması.
  • Tiyatro alanında kullanılır.

World premier ingilizcede ne demek, World premier nerede nasıl kullanılır?

World : Üçüncü dünya. Yeryüzü. Alem. Ömür. Sömürgeci devletlere, genel olarak günümüz dünyasındaki büyük güçlere karşı uluslararası düzeyde aralarında bir ölçüde dayanışma gerçekleştirmiş bulunan asya, afrika, güney amerika'nın geri kalmış devletlerinin tümü. Yer. Dünya. Evren. Hayat.

Premier : Baştaki. Yeni bir tiyatro oyununun ilk temsili. Başbakan. İlk. İlk oynanım. Prömiyer. Birinci. Asıl. Kıdemli.

World premiere : Dünyada ilk oynatım. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. İlk oynanım. İlk dünya gösterimi. Dünya çapında halka ilk sunum. Yoğun bir tanıtı çabasıyla piyasaya sürülmüş bir filmin, dünyanın bir ya da birkaç kentinde aynı günde gösterilmeğe başlanması. Dünyada ilk gösterim. Bir oyunun bütün dünyada ilk kez oynandığı gece.

World bank : Devlet garantisi ile açılışlar ve yatırımlar için kredi sağlayan para kurumu. Uluslararası imar ve kalkınma bankası. Dünya bankası. İkinci dünya savaşı sonrasında tahrip olmuş ülkelerin yeniden imarı için uluslararası sermaye piyasasından borçlanıp, üyelerine ticari bankalardan daha düşük faizli kredi sağlamak amacıyla 1944 yılında bretton woods anlaşması ile kurulmuş ve 1946 yılında çalışmaya başlamış finans kurumu.

 

World beater : Alanında en iyisi olan şey. Dünya rekortmeni. Dünyanın en iyisi olmaya çalışan kimse. Dünya rekoru sahibi.

World body : Dünya çapında teşkilat. Uluslararası çapta organizasyon. Dünya organizasyonu.

İngilizce World premier Türkçe anlamı, World premier eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak World premier ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Acting manager : Tiyatronun sanat dışındaki işlerini yürüten görevli. Yönetici. Tiyatronun sanat dışındaki her türlü yönetsel ve parasal işlerinin başında olan yetkili. Tiyatro sorumlusu.

Alley theme : Çıkmaz konu. Çözüm yolu olmayan, sonucu kimseyi doyurmayan oyun konusu. Sonucu kimseyi doyurmayan ve çözüm yolu inandırıcı olmayan oyun konusu.

After piece : Asıl oyunun sonunda, ona bağlı olmayan bir gösteri ya da oyun. Ek oyun. Rönesans döneminde ingiltere'de asal oyuna ek olarak oynanan ve genellikle güldürücü olan kısa yapıt. Art oyun. Asıl oyunun sonunda, oyuna bağlı olmadan oynanan kısa oyun.

Actor manager : Aktör yönetmen. Toplulukbaşı. Oyuncu-yönetmen. Bir oyuncunun aynı zamanda bir tiyatroyu yönetmesiyle aldığı ad. bizde özel ve ödenekli tiyatrolarda böyledir. Oyuncu yönetici. Oyuncular topluluğunu temsil eden oyuncu. Aynı zamanda tiyatroyu yöneten oyuncu için kullanılan terim.

Allegory : Dokundurma. Alegori. Kinaye. Bir konunun yerine onunla benzerlikleri olan başka bir konuyu geliştirerek öbürünü anlatma. birtakım soyut ya da somut kavramları kişileştirerek seyirciye iletme. Yerine. Orunlama.

 

Acrobacy : Akrobasi. Oyuncunun göz pekliğini ve gövdesel esnekliğini arttıran, aynı zamanda önemli sahnelerde hiç düşünmeden güç bir davranışı başarabilme yeterliğini sağlayan hareket. cambazlık.

Absurd theatre : Absürt tiyatro. İnsanın yaşama, doğaya olan uyumsuzluğunu, doğadan kopmuşluğunu sezdirici bir yolla xx. yüzyıl ortasında yeni bir öz ve biçimle veren tiyatro türü. aristocu anlamda usla bağdaşmaz bir öz ve biçim kullanır. örn. samuel beckett ve eugene lonesco'nun ilk oyunları. (us-dışı tiyatro).

Abstract theatre : Soyut tiyatro. Olay dizisini ve oyunculuk anlayışını gerçekçilik erklerinden ve alışılagelmiş mantık dizgesinden soyutlamak amacını güden tiyatro. iç dünyayı gerçek olarak aldığından, oyun kişileri ve bunların konuşmaları anlamsal ve biçimsel açıdan bozularak karikatürleştirilir. Önce resim sanatında kullanılan "soyut" terimi daha sonra, biraz değişik anlamda tiyatroya girmiştir. olaylar dizisini ve oyuncu türünü gerçekçilik erklerinden ve alışılagelmiş mantık düzeninden kurtarmak amacını güden, bir bütünlüğü olan tiyatro türü. iç dünyayı gerçek olarak alır. konuşmalar ve oyun kişileri biçimsel ve anlamsal yoldan bozulur (deforme edilir), karikatürleştirilir.

Analyze : Tahlil yapmak. Tahlil etmek. Tahlil etime, inceleme. Analiz yapmak. İncelemek. Çözümlemek. Analiz etmek. Psikanaliz tedavisi uygulamak. Araştırmak. Çözümleme.

Amateur theater : Para karşılığında olmaksızın oynanan tiyatro; meslekten oyuncu olmayan, istekli, hevesli kişilerin kurduğu tiyatro topluluğu. Profesyoneller tarafından yapılmayan tiyatro eserleri. Amatör tiyatro. Özenci tiyatro.

World premier synonyms : acting style, alto, abstractionism, adaptability, act drop, active hero.