Yürek yavıncımak nedir, Yürek yavıncımak ne demek

Yerel Türkçe'deki anlamı:

Karın acıkmak.

Yürek yavıncımak anlamı, kısaca tanımı

Yavı : Yitik. Akılsız, sersem. İğdiş at. Erzurum ilinde, Çat ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir yerleşim yeri. Ordu kenti, Ünye ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi

Yavıncımak : Çok acıkmak, midesi ezilmek. Ezilip büzülerek, yalvarıcı bir tavırla durumunu anlatmak. Özür dilemek. Caymak. Yavanlaşmak, tatsızlaşmak. Yakınarak yalvarmak. Acıkmak.

Yüre : Çevre. Değirmenlerde, taşla kasnak arasında kalan ve hayvan yemi olarak kullanılan salt un. Kağnı arabasının tekerleğindeki ağaç kesim. İç, yan. Giz, sır. Duyunç, vicdan.

Yürek : Kalp. Mide, karın, iç. Kupa. Bir kimsenin ruhsal yönü, gönül. Acıma duygusu. Herhangi bir şeyden çekinmeme, korkmama, yüreklilik, korkusuzluk, cesaret.

Acıkmak : Yemek yeme gereksinimi duymak.

Acıkma : Acıkmak işi.

Karın : İnsan ve hayvanlarda gövdenin kaburga kenarlarından kasıklara kadar olan ön bölgesi. Mide. Döl yatağı. Bazı şeylerde şiş ve içi boş bölüm. Gelen ve yansımış dalgaların girişimiyle oluşan duraklı dalgalarda en büyük genlikte titreşen noktalar. Ahlaki açıdan kabul edilemeyen şeyleri kabullenme. İç, gönül, akıl, kafa.

Acık : Dağlarda yetişen bir çeşit yabani elma. Biraz, azıcık, pekaz. Öç, intikam, kin, garaz. İnat, zıddiyet, nisbet. Keder, ıstırap, elem. Merhamet, şefkat. Hiddet, gazap, öfke. [Bakınız: acığ]. Sıkıntı, eziyet: Şu işi görürken bana acık etme. [Bakınız: acalma]. Yaban armudu, ahlat. Sumak yaprağı, nar, ceviz, palamut kabuğu, şap gibi şeylerden yapılan ve içine boyanacak bez atılan sıvı. Azıcık, biraz. Acı, dert, ıstırap.

 

Karı : Bir erkeğin evlenmiş olduğu kadın, eş, refika, zevce. Kadın. Yaşlı, ihtiyar.

Diğer dillerde Yürek solucanı anlamı nedir?

İngilizce'de Yürek solucanı ne demek ? : heart worm