Yekinmek nedir, Yekinmek ne demek

  • Davranmak, olduğu yerden fırlamak, ayağa kalkmak, kalkmak için hareket etmek, kımıldamak
  • Gereğinden fazla gayret sarf etmek.

"Yekinmek" ile ilgili cümle örnekleri

  • "Nihayet içlerinden biri yekindi, okumakta devam etti, ötekiler sustular." - M. Ş. Esendal

Yerel Türkçe anlamı:

Yerinden kalkmaya çalışmak

Ikınmak, bir şeyi güç harcıyarak yapmaya davranmak, zorlanmak.

Davranmak

Çekinmek.

İtmek.

Salıncağa binen kişi, hız almak.

Vurmaya çabalamak.

Ikınmak, bir eylem yapmak için güç kullanmaya davranmak.

Çaba göstermek

Bir eylem yapmaya davranmak.

Çiftleşen hayvan, tutkuyla davranmak.

Diğer sözlük anlamları:

Yerinden kalkmak, kalkmaya davranmak.

Yekinmek kısaca anlamı, tanımı:

Yekinme : Yekinmek işi.

Davranmak : Bir işi yapmaya hazır olmak, hazırlanmak. Bir kimseye veya bir şeye karşı belli tavır takınmak. Bir şeye el atmak, girişmek.

Fırlamak : Fiyatı birdenbire yükselmek. Yerinden oynayıp ileriye doğru çıkıntı yapmak. Hızla, birdenbire bulunduğu yerden çıkmak, ayrılmak.

Kalkmak : Geçerli olmamak, geçerliğini yitirmek, geçmez olmak. Uçmak, havalanmak. Güncelliğini yitirmek. Ayakta beklemek. Bir durumdan başka bir duruma geçmek. Oturma durumundan dik duruma gelmek, doğrulmak. Taşıtlar yola çıkmak. Uyanarak yataktan ayrılmak. Hasta iyileşerek gezecek duruma gelmek. Yerinden ayrılıp yol almaya başlamak. Hayvan iki art ayağı üzerinde dik durum almak. Gitmek üzere yerinden ayrılmak. Derlenip götürülmek. Başka yere gitmek, taşınmak. Girişmek, başlamak, davranmak, yeltenmek. Yukarı doğru yükselmek. Varlığı, hayatı son bulmak. Uygulanmaz olmak. Kabarmak, ayrılmak. Yok olmak, artık bulunmamak.

 

Hareket : Kas ve eklemlerin, belli doğal şartlar içerisinde işlemeleri sonucu vücut bölümlerinde düzenli ve olumlu etkilerle oluşturdukları yer değişimi. Yola çıkma. Bir parçanın yavaşlık, çabukluk derecesi. Demir yollarında katarların düzenlenmesi ve hangi saatlerde yola çıkıp hangi duraklarda karşılaşacaklarını düzenleme işleri. Davranış, tutum. Bir cismin durumunun ve yerinin değişmesi, devinim, aksiyon. Belirli bir amaca varmak için birbiri ardınca yapılmış olan ilerlemeler, akım. Devinim. Deprem. Vücudu oynatma, kıpırdatma veya kımıldanma.

Kımıldamak : Yerinde hafifçe hareketlenmek.

Gayret : Çalışma, çaba, çalışma isteği. Koruma, esirgeme, kayırma duygusu. Kutsal sayılan şeylere yabancıların saldırmasını görmekten doğan dayanamama duygusu.

Fazla : Gereğinden, alışılmıştan çok olarak. Daha çok, aşkın. Gereğinden, alışılmıştan çok, aşırı olan, ziyade. Artmış olan, ihtiyaçtan fazla olan. Gereksiz, yersiz bir biçimde.

Sarf : Dil bilgisi, yapı bilgisi. Harcama, tüketme, kullanma.

Etmek : Birini bir şeyden yoksun bırakmak. Eşit değer kazanmak. Bir işi yapmak. Küçük veya büyük abdestini yapmak. Kötülükte bulunmak. Demek, söylemek. Bulmak, erişmek. Herhangi bir değerde olmak. "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.

Diğer dillerde Yekinmek anlamı nedir?

İngilizce'de Yekinmek ne demek? : (nesne almayan fiil), halk ağzında