Çamaşır nedir, Çamaşır ne demek

Çamaşır; kökeni farsça dilinden gelmektedir.

"Çamaşır" ile ilgili cümleler

  • "Çamaşırlığa çamaşır yıkamaya gitmiştim." - A. Ağaoğlu
  • "Artık benim gündelikle çamaşıra, ortalık temizlemeye gitmemden başka çare kalmadı." - H. E. Adıvar

Çamaşır tanımı, anlamı:

Çamaşır ertesi olmak : Çamaşır yıkamaktan aşırı yorulup hasta olmak.

Çamaşır azgını : Çok yıkanmaktan dolayı hırpalanmış, eskimiş, örselenmiş.

Çamaşır deterjanı : Çamaşırların temizlenmesini sağlayan kimyasal bileşim.

Çamaşır dolabı : Çamaşır saklamada kullanılan çekmeceli dolap.

Çamaşırhane : Çamaşırlık.

Çamaşır ipeği : Nakış yapmakta kullanılan ipek iplik.

Çamaşır ipi : Kurutmak için üzerine çamaşır asılan ip veya tel.

Çamaşır kazanı : İçinde çamaşır kaynatılan kazan.

Çamaşır leğeni : İçinde çamaşır yıkanan, metal veya plastikten yapılmış geniş kap.

Çamaşır makinesi : Çamaşır yıkamaya yarayan araç.

Çamaşır mandalı : Kuruması için asılmış çamaşırları ipe sıkıca tutturmak amacıyla kullanılan küçük, tahta veya plastik kıskaç.

Çamaşır sabunu : Çamaşır yıkama işinde kullanılan sabun.

Çamaşır sepeti : Kirli veya yıkanmış çamaşırların içinde toplandığı sepet.

 

Çamaşır sodası : Beyaz çamaşırların yoğun veya asitli kirlerini eritmek için kullanılan sodyum karbonat.

Çamaşır suyu : Çamaşırların beyazlamasını ve kolayca temizlenmesini sağlayan kimyasal birleşimli su.

Çamaşır takımı : Fanila, atlet ve dondan oluşan iç giyim.

Kirli çamaşır : Yasal olmayan, saklı, gizli iş. Kirlenmiş giyecek.

İç çamaşırı : Fanila, külot, sütyen gibi tene, içe giyilen giysi.

Çamaş : Ordu iline bağlı ilçelerden biri.

Çamaşırcı : Para ile başkalarının çamaşırını yıkayan kimse.

Çamaşırcılık : Çamaşırcının yaptığı iş.

Kirli çamaşırlarını ortaya dökmek : Birinin ayıp, kusur veya suçlarını açıklamak, söylemek.

Giysi : Her türlü giyim eşyası, giyecek, elbise, kıyafet, esvap, libas, urba.

Kirli : Leke, toz vb. ile kaplı, pis, murdar, mülevves. Toplumun değer yargılarına aykırı olan. Aybaşı durumunda bulunan (kadın).

Eşya : Türlü amaçlarla kullanılan, insan yapısı, taşınabilir cansız nesneler.

Yıkama : Yıkamak işi. Bir eriticideki bir veya birkaç çözünür birleşeni ayırmak amacıyla, eriticiyi, toz durumuna getirilmiş bir maddenin içinden yavaş yavaş geçirme. Film üzerinde kalması istenmeyen kimyasal maddelerin akıtılması için arı suyla yapılmış olan temizleme.

İç : Herhangi bir durumun, cismin veya alanın sınırları arasında bulunan bir yer, dâhil, dış karşıtı. Pirinç, soğan ve baharatla hazırlanan, dolmalarda kullanılan karışım. Nesnelerin veya kimselerin arasında bulunan nesne veya kimse, ara. Kabuğu olan veya dışı kabuk durumunda bulunan yiyeceklerde kabuğun sardığı bölüm. Akıl, gönül, irade gibi insanın manevi varlığını oluşturan şeylerden herhangi biri. Ten ile dış giysiler arası. Değişik yemeklerde kullanılmak üzere et ile sebzelerin ince kıyımının karıştırılması ve yoğrulmasıyla meydana getirilen karışım. Cisimlerin yüzeyleri arasında kalan her nokta. Somut kavramlarda iki veya ikiden çok şeyde merkeze daha yakın olan. Oyuk şeylerin boşluğu. Muhteva. İnsanın manevi varlığıyla ilgili olan. Mide, bağırsak, karın. Bir ülke, şehir, topluluk vb.nde olan veya yapılan.

 

Çamaşır ile ilgili Cümleler

  • Ali oturma odasında oturmuş, çamaşırları katlıyordu.
  • Çamaşır makinası bir evin olmazsa olmazıdır.
  • Çamaşır makinenizi nasıl buluyorsunuz?
  • Ali çamaşır ipine üç çift ıslak kot astı.
  • Jale çamaşır asıyor.
  • Çamaşır makinası muhteşem bir icat.
  • Ali çamaşırları katlarken oturma odasında oturuyordu.
  • Çamaşır bekleyebilir.
  • Ali Mary'ye çamaşırda yardım etti.
  • " Çamaşır makineni nasıl buluyorsun?" " O kadar kötü değil."
  • Çamaşır makinesi biraz bozuk.
  • Ali Mary'nin çamaşırları katlamasına yardım etti.
  • Çamaşır makinesi bozuk.
  • O çamaşır makinesini monte ediyor.

Diğer dillerde Çamaşır anlamı nedir?

İngilizce'de Çamaşır ne demek? : adj. made of flax, made of linen

n. clothes; linen; laundry, washing, washings

Fransızca'da Çamaşır : linge [le], lingerie [la]

Almanca'da Çamaşır : n. Wäsche

Rusça'da Çamaşır : n. белье (N), стирка (F)