Kirli nedir, Kirli ne demek

Kirli; Dil bilgisi yönünden Türkçe'de sıfat olarak kullanılır.

"Kirli" ile ilgili cümle örnekleri

  • "Bu isim bana bir zamanlar İstanbul'un en kirli âlemlerinde yuvalanmış bir simayı hatırlattı." - H. Z. Uşaklıgil

Zanaat Ticaret alanındaki sözlük anlamı:

[kirlik]: Manto yerine kullanılan kara renkli giysi. (Kandilli *Bozüyük -Bilecik) [kirlik -3] : (Seydali, İnönü -Eskişehir)

Kirli anlamı, kısaca tanımı:

Kirliye atmak : Yıkanmak için bir kenara koymak, bir yerde biriktirmek.

Kirli çamaşır : Kirlenmiş giyecek. Yasal olmayan, saklı, gizli iş.

Kirli çıkı : Züğürt görünmesine karşın birikmiş çok parası bulunan kimse.

Kirlihanım : Dik büyüyen çiçekleri sarı, kırmızı, beyaz, pembe vb. renklerde olan, tek yıllık bir süs bitkisi (Zinnia).

Kirlihanım peyniri : Yumuşak ve yağlı bir peynir türü.

Kirli kan : Toplardamarların kalbe götürdüğü kan.

Kirlikartopu : Kuyruklu yıldız.

Kirli sarı : Bu renkte olan. Koyu ve donuk sarı renk.

Kirli çamaşırlarını ortaya dökmek : Birinin ayıp, kusur veya suçlarını açıklamak, söylemek.

Kirlilik : Kirli olma durumu, pislik.

Çevre kirliliği : Doğal kaynakların aşırı ve yanlış kullanılması, tahrip edilmesi sonucunda çevrede dengenin olumsuz yönde bozulması ve birtakım sorunların ortaya çıkması.

 

Gürültü kirliliği : İnsanlar üzerinde fiziksel ve ruhsal bakımdan olumsuz etkiler oluşturan karışık ve yüksek ses.

Işık kirliliği : Işık kaynağının, konumu, yeri, yönü, zamanı ve yoğunluğu bakımından yanlış ve uygunsuz biçimde kullanılması.

Kaplı : Kaplanmış olan. Kabı olan. Ciltli.

Murdar : Dinî kurallara uygun olarak kesilmemiş olan (hayvan). Kirli, pis. Cinsel birleşmeden sonra yıkanmamış (kimse).

Mülevves : Kirli, pis. Karışık, düzensiz.

Aybaşı : Belirli yaşlar arasında kadınların ayda bir döl yatağından kan gelmesi durumu, ay hâli, âdet.

Durum : Duruş biçimi, konum, tavır. Bir şeyin içinde bulunduğu koşulların hepsi, vaziyet, hâl, keyfiyet, mevki, pozisyon. Ad soyundan kelimelerin birbirleriyle edatlarla ve fiillerle ilişkilerini belirleyen biçim, hâl. Bireyin toplum içindeki ilişkileriyle belirlenen yeri.

Toplum : Topluluk. Aynı toprak parçası üzerinde bir arada yaşayan ve temel çıkarlarını sağlamak için iş birliği yapan insanların tümü, cemiyet.

Değer : Üstün, yararlı nitelikleri olan kimse. Bir değişkenin veya bilinmeyenin sayı ile anlatımı. Kişinin isteyen, gereksinim duyan bir varlık olarak nesne ile bağlantısında beliren şey. Bir şeyin önemini belirlemeye yarayan soyut ölçü, bir şeyin değdiği karşılık, kıymet. Üstün nitelik, meziyet, kıymet. Bir şeyin para ile ölçülebilen karşılığı, bedel, kıymet, paha, valör. Bir ulusun sahip olduğu sosyal, kültürel, ekonomik ve bilimsel değerlerini kapsayan maddi ve manevi ögelerin bütünü.

 

Aykırı : Bütün noktaları aynı düzlemde bulunmayan. Gidilen yol üzerinde olmayıp gidiş yönüne ters düşen. Toplumda görüş ve yaşayış biçimiyle uçlarda bulunan (kimse), marjinal. Çapraz, ters. Alışılmışa, doğru olarak kabul edilmişe uygun olmayan, karşıt, ters, mugayir, muhalif.

Kirli dalgalanma : Esnek kur sisteminde, ülkenin rekabet gücünü korumak amacıyla para yetkesinin döviz kuruna müdahale ettiği bir tür gözetimli dalgalanma.

Kirli gönderim belgesi : Malların veya ambalajlarının kusurlu olduğuna ilişkin bir kaydın olduğu gönderim belgesi.

Kirli kartopu : Kuyruklu yıldız.

Kirli paçavra : Kolera hastalığı.

Kirli su borusu : Lavabo, bulaşık teknesi v.b. kullanma yerlerinden gelen suyu taşıyan boru.

Kirli ton : Elektro gitardan gelen ses sinyalinin kirlenmesiyle oluşan sert, gürültülü ve rahatsız edici ses.

Kirli yağız : Bir at rengi.

Kirli yapağı : Doğal hâlde bulunan yapağı.

Kirli yapağı ağırlığı : Bir koyundan kırpılan yapağının hiçbir işlemden geçirilmeden direk tartılmasıyla elde edilen ağırlığı.

Kirli-paçavra : Kolera

Kirli ile ilgili Cümleler

  • Kirli ev, kirli zemin.
  • Zemin kirli.
  • Kirli ayaklarınız var.
  • Yaşadığım yerdeki kirliliğin daha az olmasını çok isterdim.
  • Ali onların kirli işini yapmak istemedi.
  • Çarşaflar kirli.
  • Kirli bardaktan su içmeyin!
  • Kirli çamaşırlarını herkesin önünde havalandırma.
  • Bizim havamız kirlidir.
  • Tom'un kirli giysileri yerde.
  • Kirli hava bitkilerin ölmesine sebep olur.
  • Kirli bir çevrede olmayı seviyorlar.
  • Kirli çamaşırları yıkamak istedi.
  • Tom'un yüzü kirli.

Diğer dillerde Kirli anlamı nedir?

İngilizce'de Kirli ne demek? : adj. dirty, soiled, spotted, unclean, bedraggled, dingy, draggled, filthy, grimy, grubby, impure, smudgy, squalid

n. dirt, filth, grime, smear, smirch, soil, stain, tarnish

n. field, wilderness, grayness, bent, fell, grizzle, Moor, moorland, prairie

Fransızca'da Kirli : sale, malpropre, crasseux/euse, vicié/e

Almanca'da Kirli : adj. dreckig, mistig, schmutzig, unsauber

Rusça'da Kirli : adj. грязный, чумазый, пакостный, нечистый