Impersonated türkçesi Impersonated nedir

Impersonated ile ilgili cümleler

English: Ali impersonated a doctor.
Turkish: Ali doktor taklidi yaptı.

Impersonated ingilizcede ne demek, Impersonated nerede nasıl kullanılır?

Impersonate : Rolüne girmek. Taklitçi. Temsil et. Taklit etmek. -in taklidini yapmak. Canlandırmak. Kişileştirmek. Taklidini yapmak. Temsil etmek. Kişilik kazandırmak.

Impersonates : Canlandırmak. Taklit etmek. Taklitçi. Rolüne girmek. Temsil et. Kişileştirmek. -in taklidini yapmak. Kişilik kazandırmak. Taklidini yapmak. Temsil etmek.

Impersonating : Başkasıymış gibi davranmak. Başkasının karakterini taklit etme. Başkası gibi hareket etme. Başkasıymış gibi davranma. Gösterişçi.

Impersonation : Kişilik kazandırma. Taklidini yapma. Canlandırma. Kişiliğe bürünme. Kişileştirme. Kişilik yükleme. Taklit etme. Bir kişiliği temsil etme. İmpersonasyon.

Impersonations : Kişilik yükleme. Taklit etme. İmpersonasyon. Canlandırma. Kişileştirme. Bir kişiliği temsil etme. Kişiliğe bürünme.

Impersonator : Canlandıran kimse. Taklitçi. Eğlence dünyasında ünlülerin taklitçisi kimse.

Impersonalized : Kişilik dışılaştırılmış. Gayrişahsileştirilmiş. İnsanlık öğelerini ortadan kaldırılmış.

 

Impersonality : Kişiliksizlik. Kişisel olmama. Gayrişahsilik. Kişidışılık. Kişiliği olmama. Kişiliksiz. Kişilerüstülük.

Impersonal pronoun : Özeniş belirsiz olan zamir (gramer). Belirsiz zamir. Belirsizlik zamiri.

Impersonators : Eğlence dünyasında ünlülerin taklitçisi kimse. Taklitçi. Canlandıran kimse.

İngilizce Impersonated Türkçe anlamı, Impersonated eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Impersonated ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Counterfeited : Yalancı. Sahte şey. Para basmak. Sahte. Kalp para basmak. Basmak. Sahtesini yapmak. Kalp para. Yapmacık.

Brightens : Aklamak. Mutlu olmak. Canlılık vermek (bir yere). Aydınlatmak. Parlamak. Parlatmak. Canlanmak. Neşelendirmek. Aydınlık olmak. Yüzünde mutlu bir ifade belirmek.

Play : Oyuncunun gerekli ses uygulayımı ve gövde hareketleri ile bir oyun kişisini canlandırması ya da göstermesi. Hareket etmek. Bahis yapmak. Kımıldanmak. Kımıldamak. Çalmak (müzik terimi). Tutmak. Oyunluktaki belirli bir kişiyi canlandırmak. Uzak bir amacı ya da ileriye dönük bir memnunluk duygusu ile ilişkisi olmayan, amacı özünde bulunan zevk verici herhangi bir etkinlik. Sahne yapıtı.

Copies : Kopyalar. Kopya etmek. Kopyasını çıkarmak. Kopya. Kopyası çıkarılabilmek. Örnek almak. Kopya çekmek. Kopya sayısı. Çoğaltmak.

Exemplify : Örneklerle göstermek. Örnek olmak. Örneklemek. Resmi onaylı suretini çıkarmak. Örnek oluşturmak. Göstermek. Örnek vermek. Örneklendirmek. Örnek göstermek.

Personalizes : Kişilik vermek. Şahsileştirmek. Ferdileştirmek. Özel kullanıma ayırmak. Bireyselleştirmek. Kişiselleştirmek.

 

Personifying : Simgesi olmak. Canlı örneği olmak. Ta kendisi olmak (somut bir şeyin). Karakterize etmek. Canlı bir örneği olmak. Kişilik vermek.

Represent : Bir kişinin iş iyesi adına yetkili aracı olarak imza atmak yeteneği. Adına davranma. Tasvir etmek. Sunmak. Göstermek. Gösterimlemek. -i oynamak. Sahneye koymak. Oynamak.

Brighten : Mutlu olmak. Aydınlanmak. Aklamak. Parlatmak. Canlılık vermek (bir yere). Aydınlatmak. Aydınlık olmak. Neşelendirmek. Canlanmak.

Counterfeits : Para basmak. Sahtesini yapmak.

Impersonated synonyms : mimicker, aper, arouse, apish, personalize, brisked, animating, emulative, forge, copyist, animate, forges, personalizing, fudges, mimic, affecting, aped, exemplified, fudged, accelerates, accelerate, do an impression of somebody, apes, copy, boost, beguiler, present, apers, exemplifying, imitating, copycats, identify oneself with, impersonates.

Impersonated zıt anlamlı kelimeler, Impersonated kelime anlamı

Undeceive : Gözünü açmak. Uyarmak. Aklını başına getirmek. Uyandırmak. Bilgi vermek.