In short türkçesi In short nedir

In short ile ilgili cümleler

English: Aren't you cold in short sleeves?
Turkish: Kısa kollu ile üşümüyor musun?

English: Food has been in short supply.
Turkish: Yiyecek yetersiz.

English: The judge disposed of the case in short order.
Turkish: Hakim kısa sürede davayı tamamladı.

English: It is very important to master English in short time.
Turkish: Kısa sürede İngilizceye hakim olmak çok önemli.

English: A proverb is a long experience that is said in short.
Turkish: Bir atasözü kısa söylenen uzun bir deneyimdir.

In short ingilizcede ne demek, In short nerede nasıl kullanılır?

In : İçine. İçeri doğru yönelen. İçeriye. İç. Mevsimi gelmiş. Tutulan. İçinde. Çok moda olan. Olarak. İçeri.

Short : Eksiklik. Alçak. Kısa metrajlı film. Kısa hece. Kasa açığı. Kontak. Kısa okunuşlu ünlü. Kısa devre. Kısa devre yaptırmak.

In short course : Kısaca.

In short order : Çabuk. Hemen. Çarçabuk. Çabucak.

In short supply : Arz yetersizliği. (yoğun talepten dolayı) az sayıda bulunan. Yetersiz. Kıt.

In a bad condition : Kötü durumda.

Be in short supply : Kıt olmak. Eksik olmak. Az olmak. Az bulunmak. Zor bulunmak. Az miktarda bulunmak. Tedariksiz olmak. Çok düşük miktarda olmak.

 

İngilizce In short Türkçe anlamı, In short eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak In short ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

In conclusion : Sonuçta. Netice olarak. Özet olarak. Özetle. Son olarak. Sonuç olarak. Neticede. En nihayet. Sonuçta sonuç olarak.

That is to say : Bu demek oluyor ki. Bir başka deyişle. Şöyle ki. Bir başka ifadeyle. Demek ki.

Evanescently : Kısa zamanda silinip gidecek şekilde. Unutulup giden bir tarzda. Hızlıca. Kaybolacak şekilde. Buharlaşacak şekilde. Çabuk unutulacak şekilde. Fani bir şekilde.

Briefly : Veciz bir şekilde. Sözün özü. Muhtasar biçimde. Kısa bir süreliğine. Ezcümle.

Fleetingly : Hızlıca. Anlık. Geçici bir şekilde. Bir an için.

Curtly : Açık açık. Ters bir şekilde. Terslikle. Kısa ve öz bir şekilde.

Namely : Şöyle ki. Olarak adlandırılan. Yani anlayacağın.

In little : Minyatür halinde.

Scil : Demek ki.

In short synonyms : to make the long story short, in a nutshell, to cut a long story short, capitulation, to make a long story short, on the upshot, in the long view, obviously, in sum, finally, in plain english, compendiously, above ground, precised, bruskly, for good and all, summary, viz, concisely, apercus, ie, frankly speaking, shortly, concise, apercu, outline, strictly speaking, for short, gist, you know, make a long story short, nominately, conspectus.