A bit türkçesi A bit nedir

A bit ile ilgili cümleler

English: "Good morning. You're a bit late today, aren't you?" "Yes, I ran into a bit of trouble."
Turkish: "Günaydın. Bugün biraz geç kaldın, değil mi?" "Evet, biraz sorunla karşılaştım."

English: Add a bit of sugar, please.
Turkish: Lütfen biraz şeker ilave edin.

English: "I've got a bit of interest in learning French, but isn't it hard?" "Not at all. It's 100 times easier than English!" "Really?" "Well, at least to me it is." "That's because you're native though"
Turkish: "Fransızca öğrenmeye biraz ilgim var ama o zor değil mi?" "Hiç değil. İngilizce'den 100 kat daha kolay!" "Gerçekten mi?" "Eh, en azından benim için öyle." "Bunun nedeni senin ana dilin olması gerçi"

English: "What time is it now?" - "Half two". - "Deary me! I had wanted to get to bed a bit earlier this evening!"
Turkish: "Şimdi saat kaç?" - "İki buçuk". - "Aman tanrım! Ben bu akşam biraz daha erken yatmak istemiştim!"

English: "Tom, do you know what kind of script this is?" "Probably Tibetan, but I can't read a bit of it."
Turkish: "Tom, bunun ne tür bir yazıt olduğunu biliyor musun?" "Muhtemelen Tibet, ama ondan bir parça okuyamıyorum."

A bit ingilizcede ne demek, A bit nerede nasıl kullanılır?

A : Herhangi bir. La (müzik terimi). Argonun simgesi. Amperin simgesi. Atom ağırlığı. En yüksek not. İngiliz alfabesinin birinci harfi. Miktar belirtir. Belirli bir tür veya nitelikteki. Bir.

 

Bit : Balta ağzı. Lokma. Parça. Matkap. Bit (bilişim veya bilgisayar terimi). Kısa süre. Dizgin. Keski. Ufak. İkili savmak.

A bit much : Bir parça fazla.

A bit of : Bir zerre. Parçası. Bir kaç. Çok küçük bir parça.

A bit of a : Bir parça. Birazcık. Oldukça.

A bit of skirt : (aşağılayıcı argo) çok çekici bayanlar için erkeklerce kullanılan ifade (fıstık gibi). Bir parça etek. Eksik etek.

A bit of a fool : Çok aptal.

İngilizce A bit Türkçe anlamı, A bit eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak A bit ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Exiguous : Yetersiz. Kıt. Cüzi. Küçük. Ufak. Dar.

Modicums : Az miktar. Parçacık. Nebze.

Littler : Ufak. Adi. Bayağı. Ufak şey. Cici. Değersiz. Azıcık. Küçük. Az miktarda.

A modicum of : Bir nebze. Pek az. Az bir miktar. Zerre kadar. Azıcık.

Driblet : Parça. Çok az miktar. Nebze. Küçük bir miktar. Damla. Az miktar.

Dollop : Azıcık. Yığın. İlaç. Bir parça veya top (dondurma). Parça. Topak.

A bit of a : Birazcık. Oldukça.

Contracted : Büzülmüş. Kısaltılmış. Büzülen. Kontratlı. Kasılmış. Sözleşmeli. Pazarlığı edilmiş. Kısalmış. Sınırlı.

Dosed : Şaraba alkol katmak. Belirli bir dozda ilaç. Düze. Dozlamak. Doz. Cinsel hastalık kapma. Dozunu ayarlamak. Miktar. Belli ölçüde ilaç vermek.

A bit synonyms : a bar of, few, inconsiderable, hypo, modicum, something of, mildly, a shade, a trifle, somewhats, awhile, any, somewhat, littlest, a little, dose, dosage, few and far between, a little bit, dollops, slightly, moderately, insufficiently, dosages, doses, insufficient, little, some, a small number of, a piece of, low, fewer, less.