Abridging türkçesi Abridging nedir

Abridging ingilizcede ne demek, Abridging nerede nasıl kullanılır?

Abridge : Kısaltmak (yazılı bir eseri). Özetlemek. Azaltmak. Mahrum etmek. Tenkis etmek. Kısmak. Kesmek. Kısaltmak.

Abridged : Özetlenmiş. Kısaltılmış. Kısaltılmış versiyon. Muhtasar. İçeriğini ve anlamını yitirmeden kısa bir biçime getirilmiş (yapıt).

Abridged decimal classification : Dewey onlu sınıflama yönteminin, küçük kitaplıkların gereksemelerini karşılamak amacıyla hazırlanan kısaltılmış biçimi. Kısaltılmış onlu sınıflama yöntemi.

Abridged edition : Kısaltılmış basım. Bir yapıtın, anlam ve değeri değişmeden, ayrıntılarındaki kısaltmalarla yapılan basımı.

Abridgement : Özet. Özetleme. Kısaltma. Azalma. Tenzil.

Abridger : Redüktör. Özetleyici. Kısaltıcı. Sadeleştirici.

Abridgments : İndirim. Kısaltılmış şey. Özet. Tenkis. Azaltma. Yazılı bir eserin kısaltılmış şekli. Kısaltma (yazılı bir eseri). Özetleme. Kısaltma. Tenzil.

Abridgers : Sadeleştirici. Kısaltıcı. Özetleyici. Redüktör.

Abridges : Kısaltmak (yazılı bir eseri). Kısmak. Mahrum etmek. Kesmek. Azaltmak. Tenkis etmek. Kısaltmak. Özetlemek.

Abridgements : Özetleme. Kısaltma. Tenzil. Özet.

 

İngilizce Abridging Türkçe anlamı, Abridging eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Abridging ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Axed : Sepetlemek. Baltalanmış. Kovmak.

Abandon : Viran hale getirmek. Koyup gitmek. Kendini kaptırmak. Terk etmek. Bırakma. Yarıda kesmek. Çıkıp gitmek. Yüzüstü bırakmak. Vazgeçmek.

Debars : Mahrum bırakmak. Menetmek. Yasaklamak. Yoksun bırakmak. Engel olmak.

Abbreviate : İhtisar etmek. Kırpmak. Sadeleştirmek.

Block : Önünü kesmek. Blok. Alıkoymak. Öbek. Bilgisayar, bilişim, biyoloji, eğitim, voleybol, veterinerlik, jeoloji, uluslararası ilişkiler alanlarında kullanılır. Bloke etmek. Teknik ya da mantıksal nedenlerle bir birim gibi düşünülen ve işlem gören bir tutanak dizgisi, sözcük dizgisi ya da damga dizgisi, özellikle mıknatıslı kuşak üzerindeki bilginin, kuşak deviniminin başlamasıyla durması arasında, aralıksız, bir seferde okunan kesimi, bk. mantıksal tutanak, fiziksel tutanak. Kütle. Ağ üzerinde karşı takım oyuncusunun vuruşuna karşı koyma.

Choke back : Tutmak. (sinirini vb) bastırmak. (sinirini vb) kontrol altında tutmak. Bastırmak. Frenlemek. Zapt etmek. Kontrol etmek. Durdurmak. Vazgeçirmek.

Do a sum : Özet çıkarmak. Toplamak.

Deprive of : -den mahrum etmek. Kaybettirmek. Mahrum bırakmak. -den etmek. Yoksun bırakmak.

Compresses : Bastırmak. Kompres yapmak. Basmak. Sıkıştırmak. Basınç yapmak. Birkaç sözcükle anlatmak.

Abating : Hafifleme. (bir haberin veya yayının) çıkmasını yasaklamak (hukuk terimi). Yatıştırma. Dindirme. Azalma. Azalmak. Dindirmek. Yatıştırmak. Hafiflemek.

 

Abridging synonyms : transport, abstract, appeases, allayed, appease, imperishable, attenuate, permanent, con somebody out of, abated, clip, amputates, airdrop, con dense, clipped, compress, abandons, axing, amputating, debarred, deny, briefed, cancels, barged, allay, abate, docket, despoil, assuages, attenuates, choke off, ax, choke.

Abridging zıt anlamlı kelimeler, Abridging kelime anlamı

Impermanent : Süreksiz. Devam etmeyen. Geçici. Devamsız. Kalımsız. Kalıcı olmayan. Daimi olmayan.

Unlawful : Gayri meşru. Yasalara aykırı. İllegal. Usulsüz. Yasadışı. Kanuna aykırı. Hukuksuz. Yolsuz. Hukuka aykırı. Kanunsuz.