Acil nedir, Acil ne demek

Acil; Dil bilgisi yönünden Türkçe'de sıfat olarak kullanılır. kökeni arapça dilinden gelmektedir.

"Acil" ile ilgili cümleler

  • "Mühim hadiselerin yanı sıra, acil durumların da şaşmaz adresiydi Celâl." - E. Şafak

Bilgisayar Terimi olarak kelime anlamı:

[Bakınız: ivedi]

Acil anlamı, tanımı:

Acil şifalar dilemek : Hastanın kısa sürede iyileşmesi dileğinde bulunmak.

Acil ihtiyaç kredisi : Artı para.

Acil servis : Sağlık kuruluşlarında acilen bakılması gereken hastaların ilk bakımlarının yapıldığı yer.

Acilen : Çabucak.

Acele : Tez davranma gerekliliği. Hızlı yapılan, çabuk, tez, ivedi. Vakit geçirmeden, tez olarak.

Aceleci : Tez iş gören, çabuk davranan, canı tez, farfara, fırtına gibi, içi tez, ivecen, iveğen, kıvrak, sabırsız, tez canlı, telaşlı, acul.

Tez : Süratli bir biçimde. Çabuk olan, süratli. Sav. Üniversitelerde öğrencilerin veya öğretim üyelerinin hazırlayıp bazen bir sınav kurulu önünde savundukları bilimsel eser.

Çabuk : Hızlı, müstacel, yavaş karşıtı. "Acele et, oyalanma" anlamlarında bir seslenme sözü. Alışılandan veya gösterilenden daha kısa bir zamanda, tez, yavaş karşıtı.

Yapılma : Yapılmak işi. Yapılmış.

Gerek : Gerçekleşmesi zorunlu olarak beklenen, lazım. İcap.

 

İvedi : Acele olarak. Acele. Acil.

İvedili : Acil.

Evgin : Acil.

Müstacel : Acele.

Acil durdurma : Bir kaza durumunda, reaktörde oluşabilecek aşırı ısınmayı önlemek amacıyla reaktörün anî olarak durdurulması.

Acil durdurma çubuğu : Reaktörün anî olarak durdurulması gerektiğinde kullanılan güvenlik unsuru.

Acil durdurma sistemi : Güvenlik nedeniyle reaktörü anî olarak durduran sistem.

Acil soğutma sistemi : Soğutma suyu borularında oluşan bir arıza sonucu normal soğutma sisteminin devreden çıkması durumunda, reaktör kalbindeki ısı artışını gidermeyi sağlayan soğutma sistemi.

Acilanmak : Acılaşmak

Acilenmek : Meraklanmak, kederlenmek.

Aciliyet : İvedi olma durumu.

Acillik : Acil olma durumu. sf. Acil servise gitme durumunda olan.

Acil ile ilgili Cümleler

  • İhracat pazarlarında rekabet gücünün güçlendirilmesi acil bir ihtiyaçtır.
  • Daha fazla insanın zamanını ve parasını bağışlamasına acil bir ihtiyaç vardır.
  • Otelde yatmaya gitmeden önce acil çıkışın nerede olduğundan emin ol.
  • Acil çıkış yolları, kamu güvenliği için tıkanıklıklardan uzak tutulmalıdır.
  • Durumun aciliyetini ve bu şekilde sürdürülemeyeceğini çok açıkça görüyorlar.
  • İklim değişikliğinin yaşamlarımızı nasıl etkileyeceğini anlamaya acil bir ihtiyaç var.
  • Acil internet girişi olan bir çevre yaratmazsak, bizim şirketimizde geride kalacak.
  • Acil bir arama yapmam gerekiyor. Buraya yakın bir halka açık telefon var mı?
  • Ali Mary'yi gece geç saatte rahatsız etmek istemedi, ama acil bir durumdu.
  • Yarın acil durumlar, gerçekten kendini kötü hissedenler ve gönüllü olmayanlar muaf tutulsun ama diğerlerimiz koşsun olur mu bence en adaletlisi bu.
 

Diğer dillerde Acil anlamı nedir?

İngilizce'de Acil ne demek? : adj. urgent, immediate, pressing, exigent, importunate, crying, demanding attention, insistent

adj. acyl, containing the acyl group (Chemistry)

v. open, be opened, come open, open out, open in, open up; disperse, admit smb. into one's confidence, disclose one's secret, become relaxed, air, bare, disentangle, diverge, effuse, expand, fine, flower, gape, come loose, get loose, work loose

Fransızca'da Acil : pressé/e, urgent/e, pressant/e

Almanca'da Acil : adj. sofortig

Rusça'da Acil : n. неотложность (F), безотлагательность (F)

adj. срочный, спешный, экстренный, неотложный, безотлагательный, немедленный, скорый, назревший