Advocatory türkçesi Advocatory nedir

  • Savunmayla ilgili.
  • Avukat veya dava vekiliyle ilgili.

Advocatory ingilizcede ne demek, Advocatory nerede nasıl kullanılır?

Advocator : Savunucu. Mahkemede başka birinin davasını sunan kişi. Avukat. Aracı. Taraftar. Yandaş.

Advocate : Avukat. Taraftar. Müdafaa etmek. Desteklemek. Savunucu. Korumak. Savunmak. Müdafi. Yandaş.

Advocate peace : Barışı savunmak. Barışı desteklemek.

Advocated : Taraftar. Yandaş. Savunmak. Korumak. Avukat. Müdafi. Desteklemek. Müdafaa etmek. Savunucu.

Advocates : Yandaşlar. Taraftar. Savunucu. Yandaş. Avukat.

Advocating : Savunmak. Müdafaa. Destekleme. Desteklemek. Savunma. Müdafaa etmek. Avukatlığını yapma.

Judge advocate : Askeri hakim. Askeri adli müşavir. Askeri yargıç. Askeri hukuk müşaviri. Askeri savcı. Askeri mahkeme savcısı.

Advocacy advertising : Toplumsal içerikli reklam. Savunucu reklamcılık. Savunucu reklam. Bir toplumu ilgilendiren sosyal, siyasi ve iktisadi ortama ilişkin tartışmalı konularda kamuoyu oluşturmak amacıyla kamu ve/veya özel kesim tarafından yapılan bir çeşit reklam türü. Kamu oyunda tartışmalı bir konu hakkında bilgi sunmak veya belirli bir görüşü açıklamak üzere verilen reklam.

Advocacy planning : Bir kamu kuruluşunun tasar ve tasarlama önerileri hazırlamasından vazgeçilerek, bir örgütün, bir çıkar kümesinin ya da yerleşme birimleri için tasarlamayı uğraş edinmiş bir kimsenin tasarlar ve tasarlama önerileri hazırlamasını öngören yaklaşım. Savunucu tasarlama.

 

Advocation : Müdafaa. Savunma. Destek. Mahkemede savunma eylemi.

İngilizce Advocatory Türkçe anlamı, Advocatory eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Advocatory ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Humanitarian : İnsanlara yardım etmek isteyen. İnsancı. İyiliksever. İnsani. Yardımsever kimse. İnsanlara yardım etmek isteyen kimse. Yardımsever. İnsancıl. İnsancıl kimse. İnsancıl (kimse).

Champion : Destek olmak. Müdafaa etmek. Destekleyici. Çok yetenekli kimse. Savunmak. Şampiyon. Desteklemek. Tarafını tutmak. Savunucu. Üstün niteliklere sahip kimse.

Justifier : Hak veren kimse. Haklı çıkaran kimse. Onaylayan kimse. Haklı çıkarıcı.

Proponent : Savunucu. Öneren kimse. Öneren kişi. Taraftar. Yandaş. Taraftar olan kimse. Dilekçe sahibi. Teklif eden kimse. Yanlısı. Öneren.

Ideologue : Belirli bir ideolojinin savunucusu. Belirli bir ideolojinin resmi taraftarı. İdeolog.

Apologist : Savunma yapan kişi. Apolojist. Müdafi. Savunan kimse. Savunucu.

Supremacist : Üstüncü. Üstünlük yanlısı.

Separatist : Kiliseden ayrılma taraftarı (ing.). Hizipçi. Ayrılık yanlısı. Ayrılıkçı. Ayrıklıkçı türküm üyesi. Bölücü.

Zealot : Gayretkeş kimse. Gayretli kimse. Bağnaz kimse. Mutaassıp. Mutaasıb. Partizan. Yobaz. Bağnaz. Fanatik.

Secularist : Laiklik taraftarı.

Advocatory synonyms : pro lifer, separationist, teleologist, drumbeater, irridentist, partitionist, ruralist, darwinian, secessionist, admirer, unilateralist, populist, irredentist, constitutionalist, advocate, maoist, voice, partisan, gnostic, representative, protectionist, nullifier, jansenist, republican, spokesperson, platonist, booster, presenter, exponent, soul, ideologist, someone, individual.

 

Advocatory zıt anlamlı kelimeler, Advocatory kelime anlamı

Nonpartisan : Yansız. Tarafsız. Parti tutmayan. Partizan olmayan. Partiye bağlı olmayan. Bir partiye bağlı olmayan.

Advocatory ingilizce tanımı, definition of Advocatory

Advocatory kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Of or pertaining to an advocate.