Alkie türkçesi Alkie nedir

Alkie ile ilgili cümleler

English: Ali picked up the walkie-talkie and started talking.
Turkish: Ali telsizi aldı ve konuşmaya başladı.

Alkie ingilizcede ne demek, Alkie nerede nasıl kullanılır?

Balkier : İnatçı. Yürümemekte direnen. İnat eden (hayvan). Yürümek istemeyen.

Balkiest : Yürümek istemeyen. İnat eden (hayvan). Yürümemekte direnen. İnatçı.

Chalkier : Kireçli. Tebeşirimsi. Tebeşirleşmiş. Tebeşirli.

Chalkiest : Tebeşirli. Tebeşirleşmiş. Tebeşirimsi. Kireçli.

Handie talkie : Kısa mesafeli küçük el telsizi.

Talkiest : Geveze. Konuşkan.

Walkie talkie : El telsizi. Telsiz. Özellikle güvenlik güçleri, trafik otomobilleri, bildirmenlerce ya da sinema ve televizyon yapım çalışmalarında kullanılan, elde taşınabilecek boy ve ağırlıkta alıcı-verici aygıt. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır.

Hundred per cent talkie : Sesli sinemanın ilk yıllarında yalnız bazı bölümleri değil tümü sözlü olan filmleri anlatır terim. Yüzde yüz sözlü (film). Sinema, televizyon alanlarında kullanılır.

Walkie : Kompakt bir radyo vericisi ve alıcısı olan ve bir kimse tarafından taşınabilen walkie talkie (telsiz) için kullanılan ifadenin kısa yazılmış biçimi. Telsiz.

 

Stalkiest : Çöp gibi. Saplı. Dayanıksız.

İngilizce Alkie Türkçe anlamı, Alkie eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Alkie ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Bacchant : Sarhoş. İçki alemi ile ilgili. Baküs rahibi.

Flick : Hafifçe vurmak. Hafif vuruş. Fiske vurmak. Kamçı ve benzerini şaklatmak. Fiske atmak. Ani hareket. Fiske. Parmak şıklatmak. Film. Çırpınmak.

Dipsomaniacs : İçki müptelası. Dipsomanik. Dipsomanyak.

Crapulence : Mide fesadı. Akşamdan kalmalık. İçkiye aşırı düşkünlük. Sarhoşluk. Akşamdan kalma oluş.

Fortifier : Takviye. Kuvvetlendirici madde. Kuvvetlendirici. Güçlendirici.

Alcohol addict : Alkol bağımlısı.

Movie : Sinema filmini gerçekleştirmekte kullanılan, selüloitten, saydam, esnek, bükülebilir, eni ve biçimi ölçünlere göre belirlenmiş kuşak; sinemanın ham özdeği. bunun, henüz alıcıda kullanılmamış, duyarkatı etkilenmemiş olanı, boş film. aynı kuşağın alıcıda kullanılmış, üzerinde gizli görüntü oluşmuş olanı, dolu film. (genel anlamda) göstericide kullanılmak üzere her şeyi hazır, tamamlanmamış sinema yapıtı. (filmin siyah-beyaz, renkli, dar, geniş, sesli, sessiz, negatif, pozitif, vb. birçok çeşidi vardır; bunlar kendi maddelerinde ayrı ayrı gösterilmiştir). Film. Bilgisayar, sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Film (sinemada gösterilen). Video. Sinema filmi. Sinema.

Drinkers : İçen kimse.

Radio link : Radyolink. Radyo link. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Çok engebeli yerlerde ya da çok geniş bir televizyon ağı kurulmak istendiğinde, minidalga yardımıyla, birbirini görebilen iki uzak nokta arasında kurulan bağlantı. dışarıda canlı yayınlarda, yayın arabasından işliğe ya da verici yayaca, işlikten verici yayaca minildalga yardımıyla kurulan bağlantı. Telsiz bağlantısı.

 

Alkie synonyms : motion picture show, moving picture show, picture show, bibbers, ethanols, motion picture, dipsomaniac, booziest, talking picture, habitual drunkard, moving picture, alcohols, spirits, cold turkey, drunken, boozers, topers, alcoholic, drinker, bibulous, hard drinker, boozier, aqua vitae, walky talky, bacchanal, toper, alcohol, alky, fortifiers, picture, bibber, boozer, dipso.