Alone türkçesi Alone nedir
- Tek.
- Bikes.
- Kimsesiz.
- Sadece.
- Tek başına.
- Bir başına.
- Yalnız.
- Yalnızca.
- Yalnız başına.
- Bir.
Alone ile ilgili cümleler
English: Ali and Mary were alone in the hall, talking to each other.
Turkish: Ali ve Mary holde yalnızdı, birbirleriyle konuşuyorlardı.
English: Ali and Mary are now alone in the classroom.
Turkish: Ali ve Mary şimdi sınıfta yalnız başına.
English: Ali and Mary are alone in the back room.
Turkish: Ali ve Mary arka odada yalnız.
English: Ali and Mary were alone in the elevator.
Turkish: Ali ve Mary asansörde yalnızdılar.
English: Ali and Mary were alone in the cave.
Turkish: Ali ve Mary mağarada yalnızdı.
Alone ingilizcede ne demek, Alone nerede nasıl kullanılır?
All alone like a country dunny : Tamamen yalnız. Yapayalnız. İzole edilmiş.
Being alone with : İle kendini izole etme. İle kendini ayrıştırma. İle yalnız olma.
God alone knows : Allah bilir.
Stand alone modem : Dış modem.
Stand alone program : Bağımsız bilgisayar programı. Bağımsız program.
I am alone : Ben tek başınayım. Yalnızım.
Go it alone : Tek başına yapmak. Kendi başına yapmak.
I want to be alone : Yalnız kalmak istiyorum.
Be alone : Yalnız kalmak. Tek başına olmak. Yalnız olmak.
All alone : Kimsesiz. Bir başına. Kimsenin yardımı olmaksızın. Yapayalnız. Kendi kendisine.
İngilizce Alone Türkçe anlamı, Alone eş anlamlısı
Sözcükler, direkt olarak Alone ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.
Monos : Mono. Tekli.
Deserted : Metruk. Tenha. Issız. Terkedilmiş. Terk edilmiş.
Helpless : Güçsüz. Beli bükük. Biçare. Zayıf. Umarsız. Yeteneksiz. Savunmasız. Miskin. Çaresiz.
One and only : Biricik. Bir tek. Bütün.
Lonely : Garip. Issız. Yalnız (kimse). Kasvetli. Yalnız ve mutsuz. Tenha. Yapayalnız.
Per se : Başlı başına. Müstakil olarak. Aslında. Kendi başına. Kendiliğinden. Haddi zatında.
Mere : Göl. Salt. Mutlak. Katkısız. Safi. Bataklık. Sade. Sırf.
Single handedly : Kendi başına. Yardımcısız.
Identical : Birbiriyle aynı. Tıpkı. Özdeş. Özdeşlik. Her türlü nitelik bakımından oluşan bir eşitlik. Farksız. Birbirinin aynısı. Aynı. Ayrımsız.
Desolate : Boş. Kuş uçmaz kervan geçmez. Harap etmek. Terketmek. Issız. Terkedilmiş. Kimsesiz bırakmak. Perişan.
Alone synonyms : only, all alone, friendless, one, by himself, orphan, justing, isolated, aboveboard, solus, single handed, in loneliness, some, just, mono, purely, unaccompanied, singly, loneliest, another, outcast, bigoted, justs, exclusively, if only, soloed, any, fellows, odder, lonelier, unassisted, one and the same, singlehandedly.
Alone zıt anlamlı kelimeler, Alone kelime anlamı
Social : Kendi türünden başka hayvanlarla beraber olmayı seven (hayvan). Girgin. Arkadaş canlısı. Kilise üyelerinin resmi olmayan toplantısı. Parti. Toplum içinde yaşayan. Sokulgan. Toplumcul. Toplu halde yaşayan. Toplumsal.
Accompanied : Aynı anda yapmak. Yanında. Eşliğinde. Yanında olmak. Refakat etmek. Eşlik etmek. Birlikte olmak.
Alone ingilizce tanımı, definition of Alone
Alone kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Single. Applied to a person or thing. Apart from, or exclusive of, others. Quite by one`s self. Solely. Simply. Solitary. Exclusively.
Bu kısımda Alone kelimesinin türkçesi nedir? ingilizcede Alone ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik olarak hemen sorabilir, daha sonra kısaca ingilizce Alone anlamı, açılımı ya da türkçe kelime anlamı hakkında bilgiler verebilir veya dilerseniz Alone ile ilgili cümleler sözler yazılar ile ingilizce türkçe çeviri sözlük anlamları paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.