Anten nedir, Anten ne demek

Anten; kökeni fransızca dilinden gelmektedir.

  • Boşlukta yayılan elektromanyetik dalgaları toplayarak bu dalgaların transmisyon hatları içerisinde yayılmasını sağlayan cihaz.
  • Olta şamandırasının alt ve üst kısmında bulunan ince uçlar
  • Duyarga.

Biyoloji'deki anlamı:

[Bakınız: duyarga]

Su ürünleri alanındaki kelime anlamı:

Bazı hayvanların baş bölgelerinde bulunan algılama organı, duyarga.

Veterinerlik alanındaki anlamları:

Çeşitli eklem bacaklıların başlarında bulunan eklemlerden yapılmış bir çift duyu alma organı, duyarga.

İngilizce'de Anten ne demek? Anten ingilizcesi nedir?:

aerial, antenna

Fransızca'da Anten ne demek?:

antenne

Osmanlıca Anten ne demek? Anten Osmanlıca'da ne anlama gelir?:

anten

Anten anlamı, kısaca tanımı:

Anten yükselteci : Anten ile alıcı arasında yer alarak elektromanyetik dalgaların genliğini yükselten araç.

Çanak anten : Uzaydaki aktarıcıdan belirli frekanslarda yapılmış olan radyo ve televizyon yayınlarını almaya yarayan tepsi biçiminde anten.

Antenli : Anteni olan.

Antenli balık : Göğüs yüzgeçleri saplı, iskeleti kemikleşmiş, sırt yüzgeçleri uzamış kemikli bir tür balık.

Boşluk : Oyuk, çukur, kapanmamış yer. Boş olan yer. Boş geçen süre. Boş olma durumu. Eksiklik, yoksunluk duygusu. Kesinti, kopukluk.

 

Elektromanyetik : Elektromanyetizması bulunan veya bununla ilgisi olan.

Dalga : Arka arkaya gelen kriz vb. olayların her biri. Bir yüzeydeki kıvrım. Dalgınlık. Deniz veya göl gibi geniş su yüzeylerinde genellikle rüzgâr, deprem vb.nin etkisiyle oluşan kıvrımlı hareket. Geçici aşk ilişkisi. Saçların kıvrım genişliği. Gizli iş, dalavere. Esrar, eroin vb. uyuşturucu maddelerin verdiği keyif durumu. Sıcak, soğuk, moda için belli bir süre etkili olan dönem. Geçici sevgili. Titreşimin bir ortam içinde yayılma hareketi.

Topla : Üç parmaklı dirgen.

Transmisyon : Elektrikli taşıtlarda dingilin motora göre gerek dikey gerek yatay düzende hareket etmesini sağlayan organ.

Yayılma : Dağınık savaş düzeni. Yayılmak işi, intişar. Işığın, bir kaynaktan çıkarak doğru çizgiler durumunda türlü yönlere dağılması. Organizmanın herhangi bir noktasında bulunan bir hastalığın veya kötü huylu urun organizmanın başka bir yerine sıçraması, metastaz.

Cihaz : Çeyiz. Aygıt, alet, takım.

Duyarga : Önceden belirlenmiş ışığı veya nesneyi algılayıp gerekli hareketi başlatan aygıt, sensör. Eklem bacaklılarda, başın ön bölümünde bulunan, eklemlerden oluşmuş hareketli duyu alma organı, lamise, anten.

Anten bezleri : Dekapotların başında bulunan ve ikinci antenlerin kaidesinden dışarı açılan boşaltım organları. Yeşil bezler. Bazı hayvanların baş bölgelerinde bulunan ve ikinci antenlerin kaidesinden dışarı açılan boşaltım organları, yeşil bezler.

Anten devresi : (fizik)

Anten tapınağı : (Mimarlık) Ön ve arka yüzünde ikişer sütun bulunan Yunan tapınağı.

Antenli kırlangıç : Boyları 34 cm olabilen, birinci sırt yüzgeci uzun, 20-170 m derinliklerde genellikle yumuşak zeminlerde yaşayan, Akdeniz' de dağılım gösteren bir tür.

 

Anten ile ilgili Cümleler

  • Adam kendi antenini kurmaya çalıştı.
  • Arabanın anteni, ön cam içinde monte edilmiştir.
  • Radyomuzun anteninin sabitlenmesi gerekiyor.
  • Andoryalıların mavi deri, beyaz saç ve antenleri vardır.
  • Ali TV'yi evin önceki sahibinin çatıya monte ettiği antene bağladı.
  • Burada çanak anten yok fakat orada çanak anten var garip değil mi?
  • Antenler tercihen binanın en yüksek kısmına yerleştirilmeli.
  • Geçen gece anten, fırtınadan kırıldı.

Diğer dillerde Anten anlamı nedir?

İngilizce'de Anten ne demek? : n. aerial, antenna; feeler, horn; scape

Fransızca'da Anten : antenne [la]

Almanca'da Anten : n. Antenne, Fühler

Rusça'da Anten : n. антенна (F)