Atomizers türkçesi Atomizers nedir

Atomizers ingilizcede ne demek, Atomizers nerede nasıl kullanılır?

Atomizer : Pulverizatör. Azomizor. Püskürteç. Atomizör. Püskürtücü. Pülverizatör. Fısfıs. Karbüratörlerin püskürtme memesi. Püskürgeç.

Atomize : Atomize etmek. Tozlaştırmak. Püskürtmek (sıvıyı). Atomlarına ayırmak. Atom bombası atmak. Püskürterek toz haline getirmek. Atomlara ayırmak. Püskürtmek.

Atomized : Püskürtük. Atomize edilmiş. Atomlara ayırmak. Atomlarına ayrılmış. Atom bombası atmak. Püskürtülmüş. Püskürtmek. Atomlara ayrılmış.

Atomizes : Püskürtmek (sıvıyı). Tozlaştırmak. Püskürtmek. Atomize etmek. Atom bombası atmak. Atomlara ayırmak. Atomlarına ayırmak. Püskürterek toz haline getirmek.

Anatomize : Dikkatle ayırmak. Dikkatle incelemek. Açımlamak. Parçalara ayırıp incelemek. Teşrih etmek. Derinlemesine incelemek.

Atomizing : Atomize etme. Püskürtme. Bir sıvıyı küçük damlacıklar şeklinde dağıtma.

Atomic absorption : Atomsal soğurma. Atomsal soğurum. Atomal soğurma. Atomik absorpsiyon. Bir öğenin, akkor sıcaklıktaki buharından sürekli bir ışınım geçirildiğinde, öğe buharının karşılık olduğu dalga boyundaki ışınımın soğrularak, görünge üzerinde özgün kara çizgiler gözlenmesi. Atomik soğurma.

 

Atomic : Atomsal. Çok küçük. Atom. Atomik. Atomal. Atomla ilgili.

Anatomized : Dikkatle ayırmak. Teşrih etmek. Dikkatle incelemek. Parçalara ayırıp incelemek. Açımlamak. Derinlemesine incelemek.

Anatomizes : Parçalara ayırıp incelemek. Açımlamak. Dikkatle ayırmak. Dikkatle incelemek. Teşrih etmek. Derinlemesine incelemek.

İngilizce Atomizers Türkçe anlamı, Atomizers eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Atomizers ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Injector : İçiter. Şırınga. Fışkırtıcı. Kimi patlamasız motorlardaki püskürtme dizgesinin, yakıtı yanma odası içine püskürten püskürteç gövdesiyle memesinden oluşan bölümü. Enjektör. Vücuda sıvı vermede kullanılan araç, enjektör.

Injectors : Enjektör. Komple enjektör.

Repellent : Su geçirmez. Defedici. Doğrudan veya dolaylı olarak insan veya hayvan hijyenine yönelik olanlarda dahil olmak üzere, pire gibi omurgasız veya kuş gibi omurgalı zararlı organizmaları ortamdan uzaklaştırmak için kullanılan biyosidal ürünler, repellent. Geri atıcı. İtici. Kovucu. Savar. Nahoş.

Repelling : Savar. İtici. Nahoş. Geçirmez. Uzaklaştırıcı. Püskürtme.

Syringed : Şırınga etmek. Şırıngalamak. Enjektör. Şırınga ile yıkamak (kulak). Üstüne su püskürtmek (bitkinin). İğne. Şırınga. Enjekte etmek.

Atomise : Püskürtmek (sıvıyı). Atomlarına ayırmak. Tozlaştırmak. Atom bombası atmak. Atomize etmek. Püskürterek toz haline getirmek. Atomlara ayırmak. Püskürtmek.

 

Puffer : Kirpi balığı. Öve öve bitiremeyen kimse. Balon balığı. Aşırı öven kimse. Lokomotif. Püfleyen. Üfleyen.

Ejector : Kiracıyı çıkaran. Çıkarıcı. Fışkırtıcı. Fıskıye. Meme. Atan şey. Fıskiye. Boşaltıcı.

Atomiser : Atomizör.

Propellant : İleri iten. Sürücü. İtici gaz. Uzay gemisi yakıtı. Sevk maddesi. Uzay gemisini uçuran yakıt. Roket yakıtı. İleri sevk edici şey. İtici güç.

Atomizers synonyms : airbrush, spray gun, blaster, vaporizer, atomizer, nozzle, whisper, pulverizer, nebulizer, nebuliser, blasters, vaporiser, syringe, sprayer, sputterer, pulveriser, ejectors, sputterers, repellents, syringing, syringes, dispenser, insufflator, spray, vaporizers, sprinkler.