Baş döndürücü nedir, Baş döndürücü ne demek

Baş döndürücü; Dil bilgisi yönünden Türkçe'de mecaz, sıfat olarak kullanılır.

  • Şaşkına, serseme çevirici.
  • Baygınlık verici.
  • Çabuklukta olağanüstü, aşırı

"Baş döndürücü" ile ilgili cümle örnekleri

  • "Günler, düzenlenen eylemlerin baş döndürücü heyecanıyla hızla akıp geçiyordu." - A. Ümit
  • "Gözlerini açar açmaz bu baş döndürücü süratten başka bir şey hissetmedi." - N. Hikmet

Baş döndürücü kısaca anlamı, tanımı:

Şaşkın : Akılsız, sersem, budala. Düşünceleri dağılmış, karışmış, ne yapacağını bilemez duruma gelmiş.

Sersem : Düşünmeden hareket eden, ne yaptığının farkında olmayan. Herhangi bir sebeple bilinci ve duyguları zayıflamış olan.

Çevirici : Anahtar. Çevirmen.

Çabukluk : Çabuk olma durumu, hız, sürat.

Olağanüstü : Harikulade. Alışılmıştan, benzerlerinden farklı olan, fevkalade. Beklenmedik bir zamanda yapılan, önceden tasarlanmamış olan, fevkalade.

Baygınlık : Duyumların durması, kan dolaşımının ve solunum görevlerinin duraklaması, vücudun kımıldanamaması vb. fizyolojik aksamalarla beliren kendinden geçme durumu. Baygın olma durumu.

Verici : Elektromanyetik dalgalar yardımıyla işaret, ses ve görüntü iletmeye yarayan cihazların genel adı. Başkasına aktarılmak üzere kan, doku veya organ veren kimse, donör. Veren, verme yanlısı olan kimse. Çıkar gözetmeksizin her türlü yardımı yapan, esirgemeyen kimse.

 

Aşırı : Gereğinden fazla olarak, çokça. Gereğinden fazla, çok. Alışılan veya dayanılabilen dereceden çok daha fazla, taşkın. Bir şeye gereğinden çok fazla bağlanan, önem veren, müfrit, ekstrem. Ötede, ötesinde.

Baş döndürücülük : Baş döndürücü olma durumu.

Diğer dillerde Baş döndürücü anlamı nedir?

İngilizce'de Baş döndürücü ne demek? : adj. vertiginous, giddy, dizzy

Fransızca'da Baş döndürücü : délirant/e, endiablé/e, grisant/e, vertigineux/euse

Almanca'da Baş döndürücü : adj. Schwindel erregend, schwindelhaft

Rusça'da Baş döndürücü : adj. головокружительный