Sersem nedir, Sersem ne demek

Sersem; Dil bilgisi yönünden Türkçe'de sıfat olarak kullanılır. kökeni farsça dilinden gelmektedir.

"Sersem" ile ilgili cümleler

  • "Gürültüden sersem oldum."

Yerel Türkçe anlamı:

1.Hayvanın ayağına çakılan çiviyi perçinlemek için kullanılan nalbant aygıtı. 2.Nalbant araçları konulan kutu.

Diğer sözlük anlamları:

Nalbantların içine mıh koydukları kutu.

Sersem anlamı, tanımı:

Sersem etmek : Sersemletmek.

Sersem gibi : Serseme yakışır biçimde.

Serseme dönmek : Sersem bir duruma gelmek, şaşkın bir duruma gelmek.

Sersem olmak : Serseme dönmek.

Serseme çevirmek : Sersem etmek.

Sersem sepelek : Sersem bir biçimde, sersemliği geçmeden.

Uyku sersemi : Uyku sersemliği olan (kimse), uyku semesi.

Sersemce : Serseme benzer. (serse'mce) Sersem bir biçimde, sersemcesine.

Sersemleme : Sersemlemek durumu.

Sersemlemek : Sersem duruma gelmek.

Sersemletme : Sersemletmek işi.

Sersemletmek : Sersemlemesine sebep olmak.

Sersemlik : Sersem olma durumu. Sersemce iş.

Kafası sersem sepet : Gürültü ve uğultudan zihni yorulmuş (olmak).

Uyku sersemliği : Uykunun verdiği ağırlık ve baş dönmesi.

Sebep : Bir şeyin olmasına veya belli bir hâlde bulunmasına yol açan şey.

 

Duygu : Duyularla algılama, his. Kendine özgü bir ruhsal hareket ve hareketlilik. Önsezi. Belirli nesne, olay veya bireylerin insanın iç dünyasında uyandırdığı izlenim. Nesneleri veya olayları ahlaki ve estetik yönden değerlendirme yeteneği.

Zayıf : Çok az. Enerjisi, etkisi, yoğunluğu az olan. Bilgi yönünden yeterli olmayan, yeteneksiz. Önemli, güvenilir olmayan. Sağlamlığı, dayanıklılığı olmayan. Başarısızlığı gösteren not. Kişilik ve ruhsal yönden gereği kadar güçlü olmayan. Görevini yapacak yeterli gücü olmayan. Eti, yağı az olan, sıska, cılız, arık (insan veya hayvan).

Düşünme : Duyum ve izlenimlerden, tasarımlardan ayrı olarak aklın bağımsız ve kendine özgü durumu. Karşılaştırmalar yapma, ayırma, birleştirme, bağlantıları ve biçimleri kavrama yetisi. Düşünmek işi, tefekkür.

Hareket : Devinim. Belirli bir amaca varmak için birbiri ardınca yapılmış olan ilerlemeler, akım. Deprem. Kas ve eklemlerin, belli doğal şartlar içerisinde işlemeleri sonucu vücut bölümlerinde düzenli ve olumlu etkilerle oluşturdukları yer değişimi. Yola çıkma. Vücudu oynatma, kıpırdatma veya kımıldanma. Bir cismin durumunun ve yerinin değişmesi, devinim, aksiyon. Demir yollarında katarların düzenlenmesi ve hangi saatlerde yola çıkıp hangi duraklarda karşılaşacaklarını düzenleme işleri. Bir parçanın yavaşlık, çabukluk derecesi. Davranış, tutum.

Sersemcesine : Sersemce.

Sersemirek : Sersemce.

Sersemleşme : Sersemleşmek durumu.

Sersemleşmek : Sersem duruma gelmek. İlgili cümle: "“Bu mektubu okuduktan sonra, hayretten, hiddetten büsbütün sersemleştim.”" Ö. Seyfettin.

 

Sersemleştirme : Sersemleştirmek işi.

Sersemleştirmek : Sersemleşme işini yaptırmak.

Sersemliyh : < Far. ser-sâm: sersemlik. || sersemluh

Sersemluh : bk. sersemliyh

Sersem ile ilgili Cümleler

  • Ali bir sersemdir.
  • Hepimiz serseme dönmüştük.
  • Serseme dönmüştüm.
  • Ali biraz sersemlemiş görünüyordu.
  • Sersem herif sen niye ağlıyorsun?
  • O sersemlemiş hissediyordu.
  • Ali biraz sersemlemiş görünüyor.
  • Ali öyle sersemledi ki zorlukla konuşabiliyor.
  • Sersem hissediyorum.
  • Ali sersem hissetti.

Diğer dillerde Sersem anlamı nedir?

İngilizce'de Sersem ne demek? : adj. giddy, scatty [sl.], dizzy, dozy, scatterbrained, foolish, silly, addle brained, addle headed, addle-pated, dull, foggy, light-headed, muddleheaded, muzzy, oafish, opaque, sheepish, stupid, woozy

n. scatterbrain, silly, stupid, clod, dope, dullard, gunsel, nincompoop, ninny, nitwit, oaf, slob

suff. happy

Fransızca'da Sersem : étourdi/e, ahuri/e, stupide, abruti/e [le][la], crétin/e [le][la]

Almanca'da Sersem : adj. benommen, verdutzt

Rusça'da Sersem : adj. обалдевший, обалделый