Baktırmak nedir, Baktırmak ne demek

  • Bakmasına yol açmak, bakmasını sağlamak

"Baktırmak" ile ilgili cümle

  • "Hastayı meşhur doktorlara baktırıyoruz." - R. N. Güntekin

Baktırmak anlamı, kısaca tanımı:

Ağzına baktırmak : Kendini zevkle dinletmek.

Ağzının içine baktırmak : Sözlerini seve seve ve dikkatle dinletmek.

Yere baktırmak : Utandırmak, mahcup etmek.

Bakma : Bakmak işi.

Açmak : Avunmak veya danışmak üzere söylemek, içini dökmek. Düğümü veya dolaşmış bir şeyi bu durumdan kurtarmak. Yarmak. Bir konu ile ilgili konuşmak. Savaşla almak, fethetmek. Yakışmak, güzel göstermek. Satranç, poker vb. oyunları başlatmak. Tıkalı bir şeyi bu durumdan kurtarmak. Alanını genişletmek. Bir şeyi kapalı durumdan açık duruma getirmek. Görünür duruma getirmek. Bir kuruluşu, bir iş yerini işler duruma getirmek. Sıkılganlığını, utangaçlığını gidermek. Bir aygıtı, bir düzeneği çalıştırmak. Bir toplantıyı, etkinliği başlatmak. Ferahlık vermek. Rengin koyuluğunu azaltmak. Beğenmek. Birbirinden uzaklaştırmak. Engeli kaldırmak. Yapmak, düzenlemek. Sarılmış, katlanmış, örtülmüş veya iliklenmiş olan şeyleri bu durumdan kurtarmak. Bulutların dağılmasıyla gökyüzü aydınlanmak. Ayırmak, tahsis etmek. Bir şeyi, bir yeri oyarak veya kazarak çukur, delik oluşturmak. Geçit sağlamak. Alışverişi başlatmak.

 

Sağlamak : Bir işlemin doğruluğunu ortaya koymak. Bir işin olması için gerekli durumu, şartları hazırlamak, temin etmek. Öndeki aracın sağından ilerleyerek önüne geçmek. Elde etmek, sahip olmak.

Yol : Yolculuk. Karada insanların ve hayvanların geçmesi için açılan veya kendi kendine oluşmuş, yürümeye uygun yer. Gaye, uğur, maksat. İçinden veya üstünden bir sıvının geçtiği, aktığı yer. Genellikle yerleşim alanlarını birbirine bağlamak için düzeltilerek açılmış ulaşım şeridi. Karada, havada, suda bir yerden bir yere gitmek için aşılan uzaklık, tarik. Kumaşta bulunan çizgi. Gidiş çabukluğu, hız. Bir amaca ulaşmak için başvurulması gereken çare, yöntem. Davranış, tutum, gidiş veya davranış biçimi. Hile, tuzak. Düğünde, oğlanevinin kızevine verdiği para, mal veya armağan. Kez, defa. Uyulan ilke, sistem, usul, tarz, tarik.

Diğer dillerde Baktırmak anlamı nedir?

İngilizce'de Baktırmak ne demek? : (-i durum ekiyle kullanılan fiil, -e durum ekiyle kullanılan fiil)