Be carried türkçesi Be carried nedir

Be carried ile ilgili cümleler

English: Industrialization of the region must be carried out very carefully to avoid environmental destruction.
Turkish: Bölgenin sanayileşmesi çevresel tahribatı önlemek için çok dikkatli yapılmalıdır.

English: The thing that you are intending to carry does not need to be carried.
Turkish: Taşımak istediğin şeyin taşınmasına gerek yok.

English: Small children like to be carried.
Turkish: Küçük çocuklar taşınmaktan hoşlanırlar.

English: My orders should be carried out.
Turkish: Emirlerim uygulanmalıdır.

Be carried ingilizcede ne demek, Be carried nerede nasıl kullanılır?

Be : Anlamına gelmek. Mal olmak. Var olmak. -dı. Olmak. -di. Durmak. Berylliumb (berilyum). Bulunmak. Kalmak.

Carried : Taşınmış. Başarı kazanmak. Bulundurmak. Götürmek. Satışa sunmak. Taşımak. Nakledilmiş. Sağlamak. Nakletmek. Çekmek.

Be carried away : Kapılmak. Kendini kaptırmak.

Be a bad judge of : Anlamamak.

Be a bad sailor : Deniz tutmak.

Be a ball of fortune : Şans topu olmak. Bir durumun kurbanı olmak. Değişikliğe maruz kalmak.

Be a bad whip : Kötü araba kullanmak.

İngilizce Be carried Türkçe anlamı, Be carried eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Be carried ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Move out : Çıkmak. Dışarı çıkmak. Evden taşınmak.

Migrates : Geçmek. Göç eylemek. Göçürmek. Geçir. Migrat. Göçmek. Geçirmek. Göç etmek.

Move in : Yerleşmek. Eve taşınmak. İçeri girmek.

Flitting : Oradan oraya uçmak. Geçmek. Uçuşmak. Çırpınmak. Gitmek. Uçup gitmek. İhtilaf. Uçmak. Evi taşıma eylemi (ingiliz ingilizcesi).

Relocate : Tayini çıkmak. Yeniden yerleştir. Yerini değiştirmek. Yer değiştirmek. Yeniden yerleştirmek. Taşımak. Yerdeğiştirmek. Yeni yerine geçmek.

Flit : Hızla geçmek. Uçmak. Gitmek. Başka eve taşınmak. Çırpınmak. Oradan oraya uçmak. Uçup gitmek. Uçuşmak. Geçip gitmek.

Flitted : Çırpınmak. Uçmak. Uçuşmak. Geçip gitmek. Hızla geçmek. Oradan oraya uçmak. Başka eve taşınmak. Gitmek. Geçmek.

Flits : Gitmek. Geçmek. Uçuşmak. Geçip gitmek. Hızla geçmek. Oradan oraya uçmak. Uçup gitmek. Başka eve taşınmak. Çırpınmak.

Move to : Yeltenmek. Taşı. Taşınacak hedef. Harekete geçirmek.

Be carried synonyms : move into, moves, relocated, move, fliting, migrate.