Çırpınmak nedir, Çırpınmak ne demek
- Acı ile debelenmek.
- Ses çıkararak hafifçe dalgalanmak.
- Kaslar birdenbire kendiliğinden ve düzensiz bir biçimde kımıldamak, ihtilaç etmek
- Çok istenilen bir şeyi gerçekleştirebilmek için aşırı derecede çaba harcamak.
- Ne yapacağını şaşırmış bir durumda üzülmek ve telaşlanmak.
"Çırpınmak" ile ilgili cümleler
- "Beğeniyor musun şu yaptıklarını, ne olacak şimdi, ne yapacağız diye çırpınıyordu." - O. C. Kaygılı
- "O onurlu ve soğukkanlı adam, gözlerini açarak daha çok şey öğrenmek için çırpınıyordu." - R. Mağden
- "Bir oltanın iğnesinde çırpınan bir balık." - O. V. Kanık
- "Bayrakları arzularımla çırpınan gemiler bir gün sırtlayıp beni götürdüler." - B. R. Eyuboğlu
Yerel Türkçe anlamı:
[Bakınız: çırpılmak]
Çırpınmak anlamı, kısaca tanımı:
Çırpınma : Çırpınmak işi.
Çırpı : Boyalı ve gergin bir sicimi yay gibi çekip bırakarak duvara veya yere çizilen çizgi. Dal, budak kırpıntısı. Çok zayıf.
Kuş gibi çırpınmak : Çaresizlik içinde telaşlı davranmak.
Debelenmek : Çırpınmak, tepinmek, kımıldanmak. Boşuna uğraşıp durmak. Bir acının etkisiyle veya bir baskıdan kurtulmak için çırpınmak.
Düzensiz : Düzeni olmayan veya düzeni bozuk, karışık, tertipsiz, intizamsız, gayrimuntazam, aritmik. Sistemsiz.
Biçim : Şiirlerin kuruluş ve uyak düzenlerine göre olan dış görünüşü, şekil. Biçme işi. Yazı ve simgelerin bilgisayarda kullanılmaya elverişli çerçevesi, düzeni, format. Yakışık alan şekil, uygun şekil. Sanat ve edebiyat eserlerinde dış görünüş, form. Tarz. Disket vb.nin bilgisayarda kullanılabilir durumu. Bir nesnenin dış çizgileri bakımından niteliği, dıştan görünüşü, şekil, eşkâl. Herhangi bir şeyin benzeri.
Kımıldamak : Yerinde hafifçe hareketlenmek.
İhtilaç : Çırpınma.
Hafif : Etkisi az olan, sert karşıtı. Önemli olmayan. Ağırbaşlı olmayan, ciddi olmayan, hoppa. Çok dik olmayan (sırt, yokuş). Gücü az olan, belli belirsiz. Tartıda ağırlığı az gelen, yeğni, ağır karşıtı. Sıkıntısız, ferah, rahat olarak. Kalınlığı veya yoğunluğu az olan. Güç veya yorucu olmayan, kolay. Miktarı az, sindirimi kolay (yiyecek).
Dalgalanmak : Tutarlı olamamak, tutarlı davranışlarda bulunamamak. Renk, ton değiştirmek. Üzerinde dalga oluşmak. Hareketli olmak, kıpırdamak.
Acı : Kırıcı, üzücü, incitici, dokunaklı, kötü. Ölüm, yangın, deprem vb. olayların yarattığı üzüntü, keder, elem. Herhangi bir dış etken dolayısıyla duyulan rahatsızlık, ızdırap. Bazı maddelerin dilde bıraktığı yakıcı duyu, tatlı karşıtı. Tadı bu nitelikte olan. Çarpıcı, göz alıcı (renk). Keskin, şiddetli.
İle : Kelimenin sonuna geldiğinde birliktelik, beraberlik, araç, neden veya durum anlatan cümleler yapmaya yarayan bir söz. Bazı soyut adlara getirildiğinde "... olarak, ... bir biçimde" anlamında durum zarfları oluşturan bir söz. Cümle içinde aynı görevde bulunan iki ögeyi birbirine bağlamaya yarayan bir söz.
Ses : Duygu ve düşünce. Akciğerlerden gelen havanın ses yolunda oluşturduğu titreşim. Kulağın duyabildiği titreşim, seda, ün. Aralarında uyum bulunan titreşimler. Herhangi bir davranış, tutum karşısında uyanan ruhsal tepki.
Hafifçe : Hafif olarak, hafif bir biçimde, belli belirsiz.
Diğer dillerde Çırpınmak anlamı nedir?
İngilizce'de Çırpınmak ne demek? : v. flutter, struggle, fuss about, flop
Fransızca'da Çırpınmak : se débattre, barboter, s'évertuer, se démener
Almanca'da Çırpınmak : v. kämpfen
Rusça'da Çırpınmak : v. трепыхаться, барахтаться
Bu kısımda Çırpınmak nedir? Çırpınmak ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik bir biçimde hemen sorabilir, daha sonra kısaca Çırpınmak tanımı, açılımı, kelime anlamı hakkında ansiklopedik bilgi verebilir veya dilerseniz Çırpınmak hakkında sözler yazılar ile ingilizce veya almanca sözlük anlamı paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.