Become red in the face türkçesi Become red in the face nedir

  • Yüzü kızarmış hale gelmek.
  • Yüzü kızarmak.

Become red in the face ingilizcede ne demek, Become red in the face nerede nasıl kullanılır?

Become : Haline gelmek. Olmak. Yakışmak. Çok yakışmak. Gitmek. (isim veya sıfat+) -leşmek veya -laşmak. Yaraşmak. Leşmek. Güzel durmak. Kesilmek.

Red : Solcu. Rus. Kızıl tüylü. Kızıl. Değersiz. Al. Kırmızı (renk). Kızıl saçlı. Kızılderili. Kızgın.

In : İçine. İç. İçeri doğru yönelen. Dahili. İçeriye. Çok moda olan. İçinde. Halinde. Mevsimi gelmiş. Da.

The : Belirli veya spesifik bir kimse veya şeyi ifade etmek veya tanımlamak için kullanılan betimleyici (gramer). Belirli durumlarda isimden önce kullanılır. Belgili tanımlık. Belli bir objeyi veya kişiyi veya yeri nitelemek için kullanılır.

Face : Yüz. Yüzey. Kaplamak. Kaplama yapmak. Katlanmak. Dönmek. Saygınlık. Karşı olmak. Karşı karşıya gelmek. Bakmak.

Stare somebody in the face : Eli kulağında olmak. Karşısında durmak. Gözünün önünde olmak.

Fly in the face of : Baş kaldırmak. -e meydan okumak. Zıt düşmek. Karşı gelmek. Takmamak. Sözünü dinlememek. Meydan okumak. Saygısızca davranmak. Sözleşmeye vb uymamak. Şiddetle karşı çıkmak.

Black in the face : Yüzü mosmor olmuş. Sinirinden morarmış.

Bang in the face : Suratının ortasına. Tam yüzüne.

 

Slap in the face : Tokat. Hakaret. Tokat atmak. Şamar.

İngilizce Become red in the face Türkçe anlamı, Become red in the face eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Become red in the face ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Blushed : Kırmızılaşmak. Utanmak. Kızarmak (yüz). (yüzü) kızarmak. Kızartı. Kızarmak. Kızartmak. Kızarmak (yüz vb).

Flush : Sifon. Düzlemek. Fışkırtma. Temizlemek. Basınçlı su ile temizleme. Düz. Uçmak. Aynı boyda olarak. Heyecanlanmak.

Colour : Çarpıtmak. Maske. Boya. Renk vermek. Boya renklendirmek. Duyulanmanın niteliğinde, ışığın tayfsal bileşim ayrımlarının doğurabilecekleriyle aynı cinsten olan ayrımları gözlemeyi ve ayırt etmeyi sağlayan, görsel bir duyulanmanın belirtisi, ıralayıcı niteliği. Renk duyumu. Ten rengi. Gerçek yüz. Dış görünüş.

Empurple : Sinirlendirmek. Mor olmak. Mora boyamak. Mor hale gelmek. Kızarmak. Kırmızılaşmak. Morartmak. Mor renge boyamak. Mor renk vermek.

Blushes : Kırmızılaşmak. Kızarmak. Utanmak.

Change color : Rengi atmak. Renk değiştir. Kızarıp bozarmak. Yüzü solmak. Renk değiştirmek. Solmak. Rengi değiştir.

Empurples : Morlaşmak. Mor renk vermek. Kırmızılaşmak. Mor renge boyamak. Sinirlendirmek. Mor hale gelmek. Kızarmak. Mora boyamak. Mor olmak.

Be abashed : Utanmayla etkilenmek. Amorf olmak. Utanmak.

Empurpling : Mor renge boyamak. Mor renk vermek. Mor hale gelmek. Morlaşmak. Mor olmak. Kırmızılaşmak. Morartma. Morarma. Morartmak.

Come unstuck : Rezil olmak. Yanılmak. Başarısız olmak. Düş kırıklığına uğramak. Kötü gitmek. Başarısızlığa uğramak. Gevşemek. Ayrılmak. Suya düşmek.

Become red in the face synonyms : color, change colour, blush, flushes.