Billeting türkçesi Billeting nedir

  • Kalacak yer sağlama.
  • Ev sağlama.
  • Konaklatma.
  • Asker için barınma sağlama işi.

Billeting ingilizcede ne demek, Billeting nerede nasıl kullanılır?

Billeting officer : Konakçı heyeti komutanı. Konakçı subayı.

Billet doux : Aşk mektubu.

Billet heating furnace : Ham demir çubuğu ısıtma fırını. Takoz ısıtma fırını. Bilet ısıtma fırını.

Billet mill : Ham demir haddesi. Kütük haddesi.

Every bullet has its billet : Her kurşun gideceği adresi bilir. Herkesin kendi kurşunu vardır. Her kurşunun gideceği bir adres vardır. Her kurşun spesifik bir hedef için atılır.

Biller : Fatura kesen. Faturalayan. Tahsil eden. Fatura eden. Fatura hazırlayan.

Billeted : Konaklatmak (askeri terim).

Billed him : Aldığı eşya veya servisler için ondan para tahsil etti. Ona ödetti. Ona fatura kesti.

Be billeted : Konaklamak.

Billets : Konaklatmak. Konaklama yeri. Not. Pusula. Çelik çubuk. Konaklatmak (askeri terim). Konak yeri. Vazife. Kütük. Yerleştirmek.

İngilizce Billeting Türkçe anlamı, Billeting eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Billeting ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

News bulletin : Haber bülteni. Ajans bülteni. Ajans.

Air : Fiyaka. Caka satmak. Açılmak. Hafif rüzgar. Yayın. Ortaya dökmek. Teneklendirmek. Yayına girmek. Nağme. Eda.

 

Flash : Çakar (ışıtaç). Yakmak. Magnezyumla ya da elektronik düzenle çalışan, son derece kısa sürede çok güçlü ışık verip sönen ışıtaç. (fotoğrafçılıkta çok sık kullanılan bu ışıtaç, aşırı hız sinemasında konuyu düzenli aralıklarla aydınlatmada kullanılır). Akla gelmek. Işıltı. Bilgisayar, sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Yıldızı parlamak. Parlama. Radyo ya da televizyonda olağan yayın kesilerek verilen çok önemli kısa haber. Çok hızlı hareket etmek.

Housing : At örtüsü. Yuva. Toplu konut. Evler. Bir makinenin bölümlerini koruyan çerçeve ya da levha. Barınacak yer. Yerleşme. Haşa. Konutlandırma.

Publicise : Tanıtımını yapmak. Kamulaştırmak. Reklamını yapmak. İlan etmek. Halka duyurmak. Tanıtmak.

News report : Haber bülteni. Haber raporu. Haber metni.

Account : Değer. Kişi, kurum ve kuruluşların borç ve alacaklarının sistemli bir biçimde kaydedildiği çizelge. İtibar. Hesap verme. Karşılığı para ile ölçülen bir değer ve işlemi sayışmanlık yazılıklarına geçirmek, aynı türden olan işlemleri bir araya toplayarak göstermek, bir başka deyimle sayışmanlık işlemlerinin bilimsel bir yöntem ve düzen ile yazılımlara alındığı bir bölümleme birliği. Avlamak. Hesaplaşma. Hesap görme. Sayışım. Hikaye.

Newsflash : Sıcak ve veya veya kısa güncel haber. Son dakika haberi. Önemli haber.

Story : Henüz oyunluk biçiminde işlenmemiş bir film konusuna verilen yazınsal biçim. bir film tamamlandıktan sonra, bu filmin konusundan çıkarılan ve çeşitli amaçlarla kullanılan yazınsal biçimi. Masal. Konu. Öykü. Söylenti. Makale. Martaval. Kat. Anlatı. Kıtır.

 

Bare : Boş. Açığa çıkartmak. Çıplak. Yalın. Açığa vurmak. Süssüz. Açılmak. Tamtakır. Açık. Çıkarmak.

Billeting synonyms : information bulletin, report, write up, publicize, newsbreak.

Billeting zıt anlamlı kelimeler, Billeting kelime anlamı

Split ticket : Çok partili oy pusulası. Birleşik oy pusulası.

Straight ticket : Bir partinin ilan ettiği tüm adaylara oy verme.

Calm : Yatıştırmak. Dingin. Dinmek (fırtına). Soğukkanlı. Soğuk. Sakinleşmek (deniz). Serinkanlı. Endişesiz. Teskin etmek. Sakinlik.