Bleaker türkçesi Bleaker nedir

Bleaker ingilizcede ne demek, Bleaker nerede nasıl kullanılır?

Bleakest : Rüzgar alan. Kasvetli. Üzgün. Çıplak. Rüzgarlı. Umutsuz. Kötü. Sevimsiz. Kara. Soğuk.

Bleak : Üzgün. Çıplak. Kötü. Rüzgarlı. Sevimsiz. Soğuk. Kemikli balıklar (teleostei) takımının, sazangiller (cyprinidae) familyasından, asya'da tatlı sularda yaşayan bir tür. Kara. Tatsız.

Bleakish : Örtüsüz. İçi karartıcı. Bunaltıcı. Çıplak. Üzüntü verici. Korunmasız. Açık. Meydanda.

Bleakly : Üzüntü verici bir şekilde. Sevimsizce. Bunaltıcı bir şekilde. Hüzün verici bir şekilde. İçi karartıcı bir şekilde.

Bleakness : Sevimsizlik. Soğukluk. Umutsuzluk. Çıplaklık.

Bleached : Beyazlatmak. Beyazlatılmış. Rengini açmak. Ağartmak. Beyazlamış.

Bleachers : Açık tribün. Bir tür açık tribün.

Bleaching : Beyazlatma. Kasarlama. Ağartma. Ağartarak. Ağartıcı. Beyazlatıcı. Soldurma. Aklaştırıcı.

Bleaching lime : Kireçkaymağı. Kireç kaymağı.

Bleachery : Kasar atölyesi. Kasar dairesi. Ağartma bölümü. Beyazlatma işleminin yapıldığı yer.

İngilizce Bleaker Türkçe anlamı, Bleaker eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Bleaker ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Telephoner : Telefondaki kişi.

Gagging : Öğürmek. Çaresiz. Düzletme. Susturmak. Espri yapmak. Komiklik yapmak. Kusacak gibi olmak. Vahim. Kusturmak. Ağzını tıkamak.

Father : Babalık etmek. Baba olmak. Babalık yapmak. Babası olmak. Yaratıcı. Çocuk yapmak. Kurucu. Üzerine atmak. Papaz. Atfetmek.

Windy : Lafı uzatan. Geveze. Endişeli. Gaz yapan (yiyecek). Boş. Çalçene. Gevezelik. Fırtınalı. Korkmuş.

Gruffs : Katı. Ters. Aksi. Huysuz. Boğuk. Hırçın. Sert. Kaba.

Bare : Yalın. Açık. Boş. Tamtakır. Açılmak. Soymak. Açmak. Gözle görülür hale getirmek. Açığa vurmak.

Au naturel : Giysisiz. Makyajsız. (fransızca) doğal. İçinde yapay katkılar olmayan. Giyeceksiz.

Aboveboard : Vicdanla. Dürüst bir şekilde. Hilesiz. Sadece. Kanuna aykırı olmayan. Adil. Dürüst. Apaçık. Açık.

Speechifier : Kafa şişiren kimse. Nutuk çeken kimse. Nutuk çeken kişi.

Gruffer : Sert. Ters. Boğuk. Hırçın. Katı. Huysuz. Kaba. Aksi. Boğuk sesli.

Bleaker synonyms : fugleman, nationalist leader, puppet ruler, political leader, misleader, point woman, civic leader, presiding officer, civil leader, motormouth, choragus, schmoozer, mutterer, caller up, alliterator, talking head, military leader, strike leader, pol, point man, mumbler, religious leader, mentioner, verbaliser, pied piper, puppet leader, galvaniser, ubermensch, phoner, voicer, public speaker, verbalizer, role model.

Bleaker zıt anlamlı kelimeler, Bleaker kelime anlamı

Employee : Hizmetli. Adam. İşçi. Çalışan. Müstahdem. Memur. Görevli. Personel. Eleman.

Follower : Ahşap başlık. Kuyruk. Destekçi. Taraftar. Yandaş. Takipçi. Mürit. Peyk. Havari. Hayran.

Inferior : İkinci derecede. Kalitesiz. Aşağı derecede olan kimse. Alt. Ast olan kimse. Ast rütbede. Ast. İnferiyor. Aşağı.

Bleaker antonyms : hopeful.