Blood cloth türkçesi Blood cloth nedir

  • Yapısında kan hücreleri ve kan pulcukları içeren fibrin yumağından oluşan, çoğunlukla kanamanın olduğu bölgelerde görülen katı madde.
  • [#kan Kan pıhtısı].
  • Polimerize olmuş ve çözünmeyen fibrin ağı ile bunlara yapışmış hücrelerden oluşan, katılaşmış ve çoğunlukla kanamanın olduğu bölgelerde görülen yapı.
  • Biyoloji, veterinerlik alanlarında kullanılır.

Blood cloth ingilizcede ne demek, Blood cloth nerede nasıl kullanılır?

Blood : Omurgalılarda oksijenin ve karbondioksitin taşınmasında görevli kırmızı kan hücreleri, organizmanın savunmasında görevli beyaz kan hücreleri ve kanın pıhtılaşmasında görevli olan kan pulcukları ve plazmadan oluşan sıvısal doku. kan proteini, kıl, mide içeriği ve idrar vb. yabancı maddeden arındırılmış temiz, taze, bütün veya suyu alınmış hayvan kanının hızlı bir biçimde dondurulması veya soğutulmasıyla elde edilen ürün, hayvan kanı. Kan. Biyoloji, veterinerlik alanlarında kullanılır. Dem. Yapı. Kan bağı. Mizaç. Soy. Adam öldürme. Huy.

Cloth : Sofra örtüsü. Kumaş. Yelken. Çaput. Din adamlığı. Örtü. Cilt bezi. Bez örtü. Dokuma. Rahiplik.

Blood agar : Hemoliz reaksiyonun belirlenmesi için kullanılan, içerisine % 5-7 kan eklenerek hazırlanan besi yeri. Kanlı agar.

Blood air barrier : İçten dışa doğru; alveol epiteli sitoplazması, epitelin bazal zarı, kılcal damarın bazal zarı, kılcal damar endoteli ve alyuvar zarından oluşan akciğer alveolleriyle alveol kan damarları arasındaki geçiş engeli. Kan-hava engeli.

 

Blood albumin : Kan albumini. Kandaki proteinlerden birisi.

Blood analysis : Kan tahlili.

İngilizce Blood cloth Türkçe anlamı, Blood cloth eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Blood cloth ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Clot of blood : Birbirine bağlanıp kalmış kan hücreleri kitlesi. Kan hücrelerinin pıhtılaşması.

Goring : Kan. Boynuz vurmak. Peş. Süsmek. Boynuzlama (boğa). Peş koymak. Boynuzlamak. Peş kesmek. Boynuzla yaralamak.

Gore : Peş kesmek. Fildişi ile yaralamak. Boynuz vurmak. Boynuzlamak. Boynuzla yaralamak. Peş koymak. Süsmek. Kan. Peş.

Gores : Boynuzla yaralamak. Fildişi ile yaralamak. Boynuz vurmak. Peş koymak. Peş kesmek. Peş kumaş. Süsmek. Boynuzlamak. Kan.

Grume : Pıhtı.

Emboli : Kan dolaşımında bulunan çözünmeyen bir madde kümesi (tıp veya medikal terimi). Embolus. Tıkaç. Damar tıkantısı. Emboli. Embolusun çoğulu, çok sayıda embolus.

Cruor : Pıhtılaşmış kan. Bir yaradan akmış pıhtılaşmış kan.

Blood clot : Pıhtı.

Embolus : Kan veya lenf damarı içerisinde yüzen ve damar iç boşluklarının mekanik olarak daralmasına veya tıkanmasına neden olan katı, sıvı veya gaz halindeki yabancı cisim. embolusların büyük çoğunluğu kısmen veya bütünüyle yerinden kopmuş trombüslerden oluşur. tıkaç. Tıkaç. Emboli. Damar içinde yüzen ve damar lumenlerinin mekanik olarak daralmasına veya tıkanmasına neden olan doku parçası, bakteri kümesi ve yağ damlacığı gibi katı veya hava kabarciğı gibi maddeler. Embolus. Damar tıkantısı. Kan dolaşımında bulunan çözünmeyen bir madde kümesi (tıp veya medikal terimi). Embolüs.

Blood cloth synonyms : blood coagulum, thrombus, thrombi, curdle the blood.