Bomb türkçesi Bomb nedir

  • Bombalamak.
  • Jeoloji alanında kullanılır.
  • Başarısızlık.
  • Başarısızlığa uğramak.
  • Volkanik bomba.
  • Fiyasko.
  • Atom bombası.
  • Bomba atmak.
  • Bomba.
  • Külçe halinde magmadan koparılıp püskürme ile fırlatılan ve havada döne döne yuvarlak, elipsi biçimini almış lav parçası.
  • Fiyasko ile sonuçlanmak.
  • Bombardıman etmek.

Bomb ile ilgili cümleler

English: A big bomb fell, and a great many people lost their lives.
Turkish: Büyük bir bomba düştü ve çoğu insan hayatını kaybetti.

English: A bomb went off.
Turkish: Bir bomba patladı.

English: Ali was killed instantly when the bomb he was trying to defuse exploded.
Turkish: Ali etkisiz hale getirmeye çalıştığı bomba patladığında anında öldü.

English: Ali used to be a member of the bomb squad.
Turkish: Ali bomba takımının bir üyesiydi.

English: A time bomb went off in the airport killing thirteen people.
Turkish: Havaalanında saatli bir bomba patladı, on üç kişi öldü.

Bomb ingilizcede ne demek, Bomb nerede nasıl kullanılır?

Bomb attack : Bombalı saldırı.

Bomb bay : Bomba yuvası. Bomba salanı. Bomba bölmesi.

Bomb calorimeter : Belirli oylumda sağlam kapalı bir kap içinde, özdeğin tutuşturulup patlatılmasıyla yanma ısısının ölçülmesini sağlayan aygıt. Kalorimetre bombası. Bomba kalorimetresi. Yemlerin kapalı ortamda yakılmasıyla ortaya çıkan ısının ölçülmesi için tasarlanmış çelikten yapılan özel cihaz. Patlarlı ısıölçer. Bomba kaloriölçer. Patlamalı ısı ölçer. Fizik, kimya, veterinerlik alanlarında kullanılır. Patlamalı kalorimetre.

 

Bomb carrier : Bombardıman uçağı.

Bomb crater : Bomba çukuru.

Bomb launcher : Bomba fırlatma sistemi.

Bomb disposal expert : Bomba imha uzmanı.

Bomb load : Bir bombacı tarafından taşınan bomba yükü. Bomba yükü.

Bomb shell : Bomba mermisi.

Bomb release mechanism : Bomba bırakma tertibatı.

İngilizce Bomb Türkçe anlamı, Bomb eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Bomb ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Saturate : Sindirmek. Gına getirmek. Bıktırmak. Sırılsıklam etmek. Islatmak. Emdirmek. Gına getirtmek. Doyurmak. İşba etmek.

Adjacent rock : İçine magma ya da madde sokulmuş yan yana bulunan kayaç. Yantaş.

Failings : Zaaf. Yanılan. Zayıf nokta. Ayıp. Eksilen. Eksiklik. Kusur. Hata. Zayıflık.

Thermonuclear bomb : Termonükleer bomba. Nükleer bomba. Hidrojen bombası.

Dud : Karşılıksız çek. Karşılıksız. Patlamayan mermi. İşe yaramaz kimse. Sahte. Dandik. Bozuk. Başarısız kimse.

Cannoning : Çarpışmak. Mil. Bombardıman silahı. Karambol bilardo. İncik kemiği. Çarpmak. Karambol yapmak. Borbardıman etmek. Top.

Car bomb : Arabaya yerleştirilmiş patlayıcı madde. Bombalı araç. Arabaya yerleştirilen bomba.

Bombard : Sıkıştırmak. Bombardıman yapmak. Soru yağmuruna tutmak. Yağmuruna tutmak. Üzerine varmak. Topa tutmak. Dövmek. Gülle yağdırmak.

Eggs : Eşek şakası. Yumurtalar. Torpido. Böcek yumurtaları. Yumurta.

 

Batter : Vurmak. Hor kullanmak. Yumruklamak. Bam güm vurmak. Pasta hamuru. Güm güm vurmak. Paçavraya çevirmek. Vuruş yapan oyuncu. Yıpratmak.

Bomb synonyms : gp bomb, volume detonation bomb, fuel air bomb, plutonium bomb, thermobaric bomb, smoke grenade, megaton bomb, gravity bomb, implements of war, penetration bomb, cluster bomblet, remote control bomb, bomblet, fugo, dumb bomb, carpet bomb, general purpose bomb, plastic bomb, pattern bomb, bomb out, microwave bomb, package bomb, briefcase bomb, skip bomb, balloon bomb, e bomb, dive bomb, vacuum bomb, pipe bomb, algonkian, debacles, the bomb, alkali rocks.

Bomb zıt anlamlı kelimeler, Bomb kelime anlamı

Smart bomb : Güdümlü bomba. Akıllı bomba.

Defend : Reddetmek. Himaye etmek. Arkasında olmak. Saklamak. Savunmak. Korumak. Kanat açmak. Müdafaa etmek.

Bomb antonyms : dumb bomb.

Bomb ingilizce tanımı, definition of Bomb

Bomb kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : A hollow sound. To boom. To bombard. A great noise. To sound. To make a humming or buzzing sound.