Bourbon türkçesi Bourbon nedir

  • İndiana eyaletinde yerleşim yeri.
  • Burbon.
  • Mısır ve çavdar viskisi.
  • Bourbon viski.
  • Muhafazakar seçmen (abd).
  • Muhafazakar partili.
  • Amerikan viskisi.
  • Missouri eyaletinde şehir.
  • Viski.

Bourbon ile ilgili cümleler

English: Ali poured some bourbon into the glass.
Turkish: Ali bardağa biraz burbon döktü.

English: Ali poured himself a shot of bourbon.
Turkish: Ali kendine bir fırt burbon doldurdu.

English: Ali poured himself another shot of bourbon.
Turkish: Ali kendisine bir burbon daha koydu.

English: Ali pulled a bottle of bourbon out of his desk drawer.
Turkish: Ali masasının çekmecesinden bir şişe burbon çıkardı.

English: Do you want some bourbon?
Turkish: Biraz burbon ister misin?

Bourbon ingilizcede ne demek, Bourbon nerede nasıl kullanılır?

Bourbon red turkey : Amerika’da geliştirilen orta vücut büyüklüğüne sahip, boyun kuyruk, geniş kanat tüyleri dışında, vücudun diğer kesimlerinde dar siyah bir şeritle kenarlanmış koyu kahverengi kırmızı renkli, kanat tüyleri ve ana kuyruk tüyleri beyaz, kahverengi göz rengine sahip bir hindi ırkı. Kırmızı bourbon hindisi.

Bourbons : Amerikan viskisi. Muhafazakar partili. İndiana eyaletinde yerleşim yeri. Viski. Muhafazakar seçmen (abd). Missouri eyaletinde şehir. Bourbon viski. Mısır ve çavdar viskisi. Burbon.

 

Bour : Eşek.

Bourdon : Kalın ve tek sesli ezgi.

Bourdon tube : Bourdon borusu. Bourdon tüpü. Burdon tüpü.

Bourette : Buret ipeği. Buret. Buret (ipeği).

Bourgs : Ortaçağda fransız pazar kasabası. Müstahkem kasaba. Kasaba. Köy.

Bourne : Çay. Diyar. Ülke. Su. Hedef. Dere. Gaye. Sınır. Amaç. Memleket.

Bourgeoisie : Kapitalist sınıf. Marksist kuramda, üretim ve değişim araçlarını mülkiyetinde bulunduran, sanayi ve ticaretle uğraşan, kent kültürünü özümsemiş kapitalist orta sınıf. gücü veya konumunu, aristokrasinin tersine doğuştan değil, sahip olduğu eğitim, meslek ve servetten alan kişilerin oluşturduğu üst sosyal sınıf. toplumlarda orta sınıf için kullanılan kavram. Kentsoyluluk. Burjuva toplumu. Orta sınıf. Burjuva sınıfı. Kentsoylu sınıfı. Kentsoylu sınıf. Kentsoylu olma niteliği. Burjuvazi.

Bourgeois revolution : Burjuva devrimi. Kentsoylu devrimi. Anamalcı toplum düzeninin gelişmesini köstekleyici derebeylik ve yarı derebeylik düzeninin öğelerini ortadan kaldıran tarihsel toplumsal devinim.

İngilizce Bourbon Türkçe anlamı, Bourbon eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Bourbon ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Blue : Üzgün. Çivitlemek. Müstehcen. Çivit. Açık saçık. Keyifsiz. En iyi doğrusal yansız tahminci. Deniz. Morarmış.

Argyles : Missouri eyaletinde yerleşim yeri. Baklava desenli. Baklava dokulu. İowa eyaletinde şehir. Teksas eyaletinde şehir. New york eyaletinde yerleşim yeri. Minnesota eyaletinde şehir. Wisconsin eyaletinde yerleşim yeri. Örgüde kullanılan baklava deseni. Georgia eyaletinde yerleşim yeri.

 

Alba : Ozan aşk şarkısı veya şiir. Pensilvanya eyaletinde yerleşim yeri.

Highball : İleri işareti. Çok hızlı gitmek. Son sürat gitmek. Kulüp sodası (alkollü bir içecek) ile karıştırılmış viski. Soda veya meşrubat eklemek için içkilere uygun uzun bardak.

Mint julep : Naneli viski.

Augusta : Georgia eyaletinde şehir. New york eyaletinde yerleşim yeri. Wisconsin eyaletinde şehir. Kentucky eyaletinde şehir. İllinois eyaletinde yerleşim yeri. Kansas eyaletinde şehir. Abd'de bir şehir. Maine eyaletinde şehir. Bir erkek adı.

Baring : Göster. Açığa çıkarma. Soyma. Kaplamasını kaldırma. Kabuğunu kaldırma. Gösterme. Açılma. Örtüsünü kaldırma.

Tory : Muhafazakar parti üyesi. İngiliz kralına bağlılık taraftarı (amerikan ingilizcesi).

Anderson : Alabama eyaletinde şehir. Güney carolina'da (abd) bir şehir. Alabama'da (abd) bir kasaba. Erkek ismi ve soyisim. California'ya (abd) bir şehir. Bir soyadı. Kansas'ta (abd) bir ilçe. Alaska'da (abd) bir şehir. Indiana'da (abd) bir şehir.

Bourbon synonyms : extreme right winger, bourbons, atlanta, amsterdam, highballs, amoret, albany, reactionary, armstrong, adrian, bluest, whiskey, ava, tories, whiskeys, ultraconservative, conservatives, arnold, whiskies, julep, bluer, usquebaugh, annapolis, archie, whisky, argyle.

Bourbon ingilizce tanımı, definition of Bourbon

Bourbon kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : A member of a family which has occupied several European thrones, and whose descendants still claim the throne of France.