Breakthrough türkçesi Breakthrough nedir

Breakthrough ile ilgili cümleler

English: Most scientific breakthroughs are nothing else than the discovery of the obvious.
Turkish: Bilimsel buluşların çoğu bilinenin keşfinden başka bir şey değildir.

Breakthrough ingilizcede ne demek, Breakthrough nerede nasıl kullanılır?

Imminent breakthrough : Her an olması beklenen yenilik. Eli kulağında atılım.

Seal a breakthrough : Yeni fırsatlar yaratan bir yöntemi kapatmak. Yeni bir yol oluşturan yöntemi mühürlemek.

Technological breakthrough : Büyük bir teknolojik yenilik. Büyük bir teknolojik buluş.

Breakthroughs : Cepheyi yarıp geçme. Yenilik. Kısıtlamalara karşı istisnalar. İyileştirme. Dönüm noktası. Buluş. Çığır açan buluş. İlerleme. Atılım. Bilimde büyük buluş.

İngilizce Breakthrough Türkçe anlamı, Breakthrough eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Breakthrough ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Climaxed : Doruk noktası. Doruğa ulaştırmak. Giderek artmak. En yüksek dereceye varmak. Doruk. Doruğa ulaşmak. Orgasm olmak. Orgazma ulaşmak. Zirveye ulaşmak.

 

Climaxing : Doruğa ulaşmak. Zirveye ulaşmak. Doruk. Orgazma ulaşmak. Doruğa ulaştırmak. Orgasm olmak. Doruk noktası. En yüksek dereceye varmak. Giderek artmak.

Climaxes : Zirveye ulaşmak. Doruk noktası. En yüksek dereceye varmak. Doruk. Giderek artmak. Orgazma ulaşmak. Zirve. Orgasm. Doruğa ulaştırmak.

Enterprise : Kuvvetlendirme. Taahhüt. Cesaret. Açıkgözlülük. Maceracı ruh. Yatırım. Firma. Girişkenlik. Proje. Bir mal ya da hizmetin sağlanılması, değiştirilmesi, verimli çabaların bir araya getirilmesi gibi hakka ve ekonomik durumlara ilişkin bir kuruluşun gerçekleştirilmesi.

Novelty : Değişiklik. Tuhaflık. Alışılmamış şey. Yeni çıkmış şey. Ivır zıvır. İncik boncuk. Orijinalite. Acayiplik. Değersiz ziynet.

Amendments : Yasayı değiştirme. Düzeltme. Değişiklikler. Yasa değişikliği.

Ascent : Tırmanma. Rampa. Yukarı doğru giden yol. Yukarı doğru göç. Bir yer veya mekandan çıkmak için kullanılan yer. Gitme. Sporda verilen herhangi bir işaretle yarışa başlama. Yükselme. Yokuş. Çıkış.

Discoveries : Keşif. Bulgu. Ortaya çıkarma.

Innovations : Yenilikler. Değişiklik. İcat.

Brainstorm : Ani parlak fikir. Anı delilik. Sersemlik. Aniden kafanın çalışmaması. Dahiyane buluş (col.). Parlak fikir. Geçici delilik. Beyin fırtınası yapmak. Cinnet krizi.

Breakthrough synonyms : creations, modernism, climax, lunging, freshness, decisive moment, correcting, brainwave, climacteric, curing, healing, lunge, detections, appeal, betterment, improving, amendment, neology, departure, espial, evolvements, advancement, lunges, lunged, uncovering, furtherance, catastrophes, expansion, end point, modernity, enhancement, crisis, creation.